logo

reklam

Yarını Düşünmek


Ünal Örnek
unalornek@hotmail.com

Yarın batan bir güneşin ardından geçen uzun geceden sonra doğan gündür. Yarın gece ile gündüzün artarda dizildiği zaman dilimleridir. Yaşam ile başlayan ve sona eren,  ümit ve ümitsizliklerle dolu yol hikayesinin parçasıdır. Yarın kimimiz için bir başlangıç kimimiz için bir bitiştir. Bazen yarın yaşam yolculuğumuzda bir çıkış ya da iniştir.

Hepimizde bir yarın düşüncesi vardır. Yarın ne olacak? Neler ile karşılaşacağız? Güzel günler gelecek mi? Kara talihimizi yenecek miyiz? Şans bize gülecek mi? Dileklerimiz gerçekleşecek mi? gibi birçok soruyu kendimize sorarız. Yarının beklentilerimize göre şekillenmesini isteriz. Her batan güneşin ardından doğacak güneşin neler getireceğini merak ederiz. Zor günler yaşıyorsak iyi günleri hayal ederiz.

Yarınların istediğimiz gibi olmasını belirleyen gerçekte yaptıklarımızdır. Yarını düşünerek attığımız adımlardır. Geçen zamanımızı boşa harcamadan geleceğe yönelik birikimlerimizdir. Zor günlere hazırlıklı olarak yaşamın her anında izlediğimiz politikalarımızdır. Edindiğimiz deneyimler çerçevesinde herşeye hazırlıklı bir duruşa sahip olmaktır.

Yarını düşünmek yaşam merdivenlerini adım adım çıkarken, bir sonraki basamağı iyi hesap etmektir. Yarın ne olacağını bugünden görmektir. Geleceğe giden yolda güvenle ilerlemek için bizi hazırlayan sihirli bir duygudur. Bir kuşun kanadına binerek uçmak ve yükseklerden önümüze çıkacak engelleri önceden görmektir. Yarını düşünmek daha sonra keşke sorusunu sormamak ve sağlıklı kararlar almak için bir emniyet kemeridir.

Yarını düşünmek sorumsuz insanların dikkate bile almadığı, sorumlu insanların önemle üzerinde durduğu bir davranış şeklidir. İnsanları özel kılan, bireyler kadar ülkeleri geleceğe güvenle götüren özelliktir. Toplumsal kalkınmada bireylere sorumluluklar yükleyen ve yaratıcılığı destekleyen düşünce şeklidir. Yarının hesabını yapan günlük yaşamında ve çalışma hayatında kendine dikkat edenler çevreleri içinde güven duygusu yaratanlardır.

Yarını düşünmeyenlerin kendileri kadar topluma da verecekleri birşey yoktur. Toplumu sıkıntıya sokanlar ve sorunlar yaratanlar genellikle yarın diye bir kaygısı olmayan günü yaşamayı seçen ve gelecek planı olmayan bireylerdir. Bir toplumu geleceğe götüren yarına hazırlık yapan ve eğitimi, bilgisi ve görgüsü ile yaşamına yön verenlerdir. Yarını düşünmek toplumda farklılık yaratan bir duruştur. Toplumdaki yerimiz ne olursa olsun yarını düşünerek hareket etmeliyiz. Gerçekte yarını düşünmenin ve bu sorumlulukla toplumsal yaşama katılmanın insani görevimiz olduğunu bilmeliyiz.

 

Her Hata Bedel İster

Hata ve hata yapmak kelime anlamıyla yapılan bir işin, söylenen bir sözün, alınan bir kararın, atılan bir adımın doğru olmaması, beklenenin aksine bizleri yanlış yola sokmasıdır.

Ortaya çıkan sonuçların zarar görmemize neden olmasıdır. Hedefimize giden yolda bize zaman kaybettirmesi daha da kötüsü yolumuzu kaybetmemize neden olmasıdır.

Biliyorum ki hiç birimiz bilerek yanlış yapmak istemeyiz. Evimizde, işimizde, okulumuzda yaşamın her aşamasında, her görevimizde hata yapmadan yolumuza devam etmek isteriz.  Başlangıçta bazı hatalar yapsak bile hatalarımızdan ders alarak, büyükleri, bilenleri ve bilge kişileri dinleyerek, onların eserlerini okuyarak tarihsel deneyimler ışığında doğru yolu bulmaya çalışırız.

Hatasından ders alarak yol almak ahlaklı ve erdemli insanların en önem verdiği özelliklerden biridir. Bu insanların egosunun ölçüsünü ve değerini de yansıtır.

Gerçekte hatasından ders alanlar bir sonraki büyük hatadan kendini korurlar. Tabii sonuçta ağır bedeller ödemeden kolaylıkla zorlukları aşarlar. Yaşamlarında ve işlerinde başarıya giden yolda emin adımlarla yürürler.

Tarih boyunca insanlar bulundukları toplumsal seviye içinde imkanları ölçüsünde hata yapmamak veya girdikleri hatalı yoldan dönmek için büyüklerini, bilge insanları çevrelerinden uzak tutmamışlardır.

Onların uyarı ve eleştirilerini her zaman dikkate alamaya çalışmışlardır. Dost acı söyler sözünün temelinde önemli bir uyarı olduğuna inanmışlardır.

Muhalif sözlerden alınmak, susturmak yerine dinlemeyi ve düşünmeyi tercih etmişlerdir.

Kötü olma, dışlanma ve daha kötüsü canı pahasına doğruları savunan ve hataları gösteren insanları ötelemek yerine kucak açmıştır.

Ama bazılarımız hatalarından ders almak yerine hata yaparak yoluna devam etmek ister. En ufak eleştiriyi bile kabul etmez.

Kendini eleştirenleri bile çevrelerinde görmek istemez. Birilerine danışmak yerine burunlarının dikine gider. Tüm bencillikleri ile yaşamlarına gel gitlerle devam ederler.

Hatalarından dolayı kendilerine olduğu kadar çevrelerine de zarar verirler ve onarılmaz yaralar açarlar. Kendilerine olduğu kadar çevrelerine de yaşamı dar ederler.

Unutmayalım ki her hatanın bir bedeli vardır. Yapılan her hatanın bedeli anlayana bir deneyim ve derstir.

Hatalarımızı yüzümüze vuranlar ve eleştirenler bize muhalif duranlar gerçekte bize yol gösteren ve düşünen dostlarımızdır.

Etiketler: »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • BÜYÜK BAŞKOMUTAN, BÜYÜK TAARRUZ, BÜYÜK ZAFER…

    30 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İkinci Viyana kuşatmasından (1683) tam 238 yıl sonra ilk defa Sakarya Meydan Muharebesinde toprak kaybedilmemiş, 22 gün 22 gece (23 Ağustos-13 Eylül) süren “HATTI MÜDAFAA YOKTUR, SATHI MÜDAFAA VARDIR. O SATIH BÜTÜN VATANDIR anlayışıyla gerçekleştirilen SAKARYA meydan savaşında kanlı çarpışmaların ardından durdurulan düşman, Sakarya Nehrinin batısına püskürtülmüş ve bağımsızlık yolunda en önemli adım atılmıştır, düşman ordusunu tamamen yurttan atmak amacıyla bir yıl kadar süren hazırlık döneminden sonra, 26 Ağustos 1922'de Başkomutan Mustafa Kem...
  • SOKAKTAN MECLİSE BÖYLE NEREYE?..

    24 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    O gün sabah erken kalktım. Hava sakindi. Üç gündür dağdan esen sert ve şiddetli, aynı zamanda sıcak rüzgâr dinmişti. Denize gidebilirdim. Mayomu giydim ve yaklaşık 600 metre uzaklıktaki denize hızlı adımlarla kısa sürede ulaştım. Yaklaşık 1 saat deniz kenarında yürüyüş ve yüzmeden sonra biraz yorgun vaziyette dönüş yolunda, bahçesinde etrafı temizleyen 50-55 yaşlarında zaman zaman ayak üstü sohbet ettiğim Hakan’a rastladım. Kendisi mühendisti, zamanında İstanbul da şirketleri ve iyi bir hayatı olmuş, ancak hayatın acımasız yanlarını da yaşam...
  • Kırım – Kongo Kanamalı Ateşi; Keneler ve Düşündürdükleri

    30 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İçinde bulunduğumuz ay itibarıyla havaların ısınması, yağmurların yağması ile birlikte, bahçe, tarla işleri ile birlikte KENE MEVSİMİNİNİN de başlaması, dolayısıyla Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı ve insanlarda ölümlerin görülmesi söz konusu olabileceğinden, EMEKLİ DE olsam, sorumluluk bilinciyle yıllardır yaptığımız uyarıları, yapılması gerekenleri; YETKİLİLERE, ETKİLENENLERE bir kez daha hatırlatmak istedim.. Ülkemizde 2002 yılında Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi ile gündeme oturan, popüler olan ve 7’den 70’e herkesin tanıdığı keneler, biz...
  • ANTİOKHEİALI YAŞLI KADIN

    25 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler

    Üçüncü cemre düştüğünde, karlar erimeye başlamıştı. Kentin sokaklarında eriyen karların suları, bulanık bir şekilde akmaktaydı. Bir zamanlar düzgün taş döşeli olan sokaklar artık bütün özelliğini kaybetmiş, kanalizasyon sistemi tıkanmış, sular caddenin yüzeyinde sessizce akmaya başlamıştı. Bahar güneşinin sıcaklığı kendini iyice hissettirirken, yaşlı kadın kahvaltısını yapmış, mutfağın penceresinden güneşin ışıklarını izleyerek, derin düşüncelere dalmıştı. On üç yaşında evlenip geldiği bu evde geçirmiş olduğu günlerin hayaline dalmıştı ki, hizm...