logo

reklam

YANGIN SÖNDÜRME HİZMETİNİ DIŞARDAN SATIN ALMAK NE DERECE DOĞRU?


admin
ozyalvac@hotmail.com

“Devleti anonim şirket gibi yönetme” ifadesi son yıllarda sıkça kullanıldığı için bu konuyu işletmecilik kavramıyla açıklamak istiyorum. İşletmenin kendi üretim ve hizmetlerinde kullanmak üzere bir başka ürün ya da hizmeti başka işletmelerden satın almasına “dış kaynaklardan yararlanma (outsourcing)” adını veriyoruz. Örneğin bir otomobil işletmesi ürettiği otomobillerde kullanacağı lastiği, aküyü ya da klimayı bir başka işletmeden satın alabilir. Ya da bir beyaz eşya üreticisi, işletmenin güvenlik hizmetini bir başka işletmeden satın alma yoluna gidebilir. Ya da bir tekstil işletmesi yemek hizmetini bir başka işletmeden satın alabilir. İşletmecilik alanında bu eyleme dış kaynaklardan yararlanma (outsourcing) diyoruz. Peki haklı olarak “bunu işletmeler neden yapar?” diye soruyorsunuz. Bunun en temel gerekçeleri şunlardır:

Öncelikle işletme bir işi/hizmeti kendisi yapmak yerine o işi/ürünü kendisinden daha iyi yapandan almayı tercih eder. Bu şekilde tüm yetenek, emek ve enerjisini sadece kendi işine verebilecektir. Örneğin otomobil işletmesi örneğine dönersek, otomobil işletmesi otomobil üretme işine odaklanacak, akü ya da lastikleri de bu işte kendisinden daha iyi olan işletmelerden satın alma yoluna gidecektir. Tekstil işletmesi de sadece tekstil işine odaklanacak, ayrıca çalışanlarına yemek üretme işiyle uğraşmayacak. Bunu kendisinden daha iyi yapan bir işletmeden satın alacaktır.

Dış kaynaklardan yararlanmanın (outsourcing) bir başka nedeni de daha kaliteli ve uygun maliyete bir ürün/hizmeti bir başka işletmeden satın alabilmektir. Zira ürün/hizmeti satın alacağınız işletme sadece o işte uzmanlaştığından sizden daha ucuza ve yüksek kalitede üretim yapabilmektedir.

Bir başka avantajı ise kendi işinizde uzmanlaşma ve koordinasyon avantajı sağlamasıdır. Dış kaynaklardan yararlanma (outsourcing) ile gereksiz işlere girmeme, hantallaşmadan kaçınarak, kaynaklarınızı daha etkin ve verimli kullanma avantajı sağlarsınız.

Günümüzde de birçok işletmenin dış kaynaklardan yararlanma (outsourcing) yoluna gittiğini görebilirsiniz. Örneğin IBM bilgisayarlarda kullandığı çipleri, Fiat ürettiği arabalarda kullanacağı koltukları başka şirketlerden satın almayı tercih etmiştir.

Peki gelelim yangın söndürme hizmetlerinin dışardan alınmasına. Şimdi yukarıda anlattıklarımıza göre bu işlemi değerlendirelim:

Ülkemiz ormanlarının yangın söndürme hizmetinin dış kaynaklardan satın alınması, ülkemize daha kaliteli bir hizmet sağlamış mıdır? Yani dışardan (Rus uçak, helikopter vb) alınan hizmetin kalitesi, Türk Hava Kurumu’nun bugüne kadar verdiği hizmetlerden daha kaliteli midir? Akdeniz kıyılarında son 3 gündür devam eden yangınların boyutu ve sonucuna baktığımızda bunu söylemek pek mümkün görünmemektedir. Öyle olsa bugün yaşanan acıları çekmemiş olurduk. Zira dış kaynaklardan yararlanmanın mantığı budur. Daha kaliteli hizmet ve sonuç alabilmektir.

THK gibi kendi kurumlarımız yerine, yangın hizmetinin dışardan satın alınması ülkemize bir maliyet avantajı sağlamış mıdır? Basına, kamuoyuna yansıyan bilgilere göre bunu da net söyleyemiyoruz. THK’nın bu hizmeti verme işleminin sona erdiğinden bu yana, bu hizmetin dışarıdan satın alınmasına ödenen toplam maliyet iyi hesaplanmalı ve kıyaslanmalıdır. Son günlerdeki orman yangınlarının maddi hasar tespitlerinin de buna eklenmesi kaçınılmazdır. İnsan kaybının maddi bir değerle ölçülemeyeceği gerçeği de gözönüne alındığında işin boyutunun oldukça ağır ve zor olduğu düşünülebilir.

Peki yangın hizmetinin dış kaynaklardan satın alınması ülkemize stratejik bir avantaj (rekabet üstünlüğü) sağlamış mıdır? Aksine bir olumsuzluk yarattığını söylemek çok daha mümkün görünmektedir. Zira devletlerin devredemeyeceği stratejik alanlar ve hizmetler vardır. Mesela güvenlik hizmetleri bunlardan bir tanesidir. Ülkenizin güvenliği açısından silaha ve askerlere yatırım yapmanız kaçınılmazdır. Bu işi/hizmeti asla başkalarına devretmeniz ya da dışardan satın almanız mümkün değildir. Mesele ülke ormanları olunca, yangınlar da ülke insanının canını, malını ve güvenliğini tehdit eder boyuta gelince, bu hizmetin de stratejik ve devredilemez bir hizmet olduğu sanırım bugün çok daha iyi anlaşılmıştır. Özellikle toplumun gerilmesi, ülke insanının karşı karşıya getirilmesine yönelik provokatif eylemler de düşünüldüğün de konunun hassasiyeti daha net anlaşılmaktadır. Dolayısıyla bu tür ulusal stratejik hizmetlerin başkalarına devredilmesi, dışardan satın alınmasına yönelik işlemleri dünyada da pek görmek olanaklı değildir. Bu bağlamda işletmeleri yönetmek için “işletme yönetimi”, kamuyu yönetmek için de “kamu yönetimi” bilimi vardır. Onun için işletmeleri işletme gibi, kamuyu kamu gibi yönetirsiniz.

Etiketler: »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • BÜYÜK BAŞKOMUTAN, BÜYÜK TAARRUZ, BÜYÜK ZAFER…

    30 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İkinci Viyana kuşatmasından (1683) tam 238 yıl sonra ilk defa Sakarya Meydan Muharebesinde toprak kaybedilmemiş, 22 gün 22 gece (23 Ağustos-13 Eylül) süren “HATTI MÜDAFAA YOKTUR, SATHI MÜDAFAA VARDIR. O SATIH BÜTÜN VATANDIR anlayışıyla gerçekleştirilen SAKARYA meydan savaşında kanlı çarpışmaların ardından durdurulan düşman, Sakarya Nehrinin batısına püskürtülmüş ve bağımsızlık yolunda en önemli adım atılmıştır, düşman ordusunu tamamen yurttan atmak amacıyla bir yıl kadar süren hazırlık döneminden sonra, 26 Ağustos 1922'de Başkomutan Mustafa Kem...
  • SOKAKTAN MECLİSE BÖYLE NEREYE?..

    24 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    O gün sabah erken kalktım. Hava sakindi. Üç gündür dağdan esen sert ve şiddetli, aynı zamanda sıcak rüzgâr dinmişti. Denize gidebilirdim. Mayomu giydim ve yaklaşık 600 metre uzaklıktaki denize hızlı adımlarla kısa sürede ulaştım. Yaklaşık 1 saat deniz kenarında yürüyüş ve yüzmeden sonra biraz yorgun vaziyette dönüş yolunda, bahçesinde etrafı temizleyen 50-55 yaşlarında zaman zaman ayak üstü sohbet ettiğim Hakan’a rastladım. Kendisi mühendisti, zamanında İstanbul da şirketleri ve iyi bir hayatı olmuş, ancak hayatın acımasız yanlarını da yaşam...
  • Kırım – Kongo Kanamalı Ateşi; Keneler ve Düşündürdükleri

    30 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İçinde bulunduğumuz ay itibarıyla havaların ısınması, yağmurların yağması ile birlikte, bahçe, tarla işleri ile birlikte KENE MEVSİMİNİNİN de başlaması, dolayısıyla Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı ve insanlarda ölümlerin görülmesi söz konusu olabileceğinden, EMEKLİ DE olsam, sorumluluk bilinciyle yıllardır yaptığımız uyarıları, yapılması gerekenleri; YETKİLİLERE, ETKİLENENLERE bir kez daha hatırlatmak istedim.. Ülkemizde 2002 yılında Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi ile gündeme oturan, popüler olan ve 7’den 70’e herkesin tanıdığı keneler, biz...
  • ANTİOKHEİALI YAŞLI KADIN

    25 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler

    Üçüncü cemre düştüğünde, karlar erimeye başlamıştı. Kentin sokaklarında eriyen karların suları, bulanık bir şekilde akmaktaydı. Bir zamanlar düzgün taş döşeli olan sokaklar artık bütün özelliğini kaybetmiş, kanalizasyon sistemi tıkanmış, sular caddenin yüzeyinde sessizce akmaya başlamıştı. Bahar güneşinin sıcaklığı kendini iyice hissettirirken, yaşlı kadın kahvaltısını yapmış, mutfağın penceresinden güneşin ışıklarını izleyerek, derin düşüncelere dalmıştı. On üç yaşında evlenip geldiği bu evde geçirmiş olduğu günlerin hayaline dalmıştı ki, hizm...