Yalvaç’ın Kapalı Sulama Sistemi Projesi de hayal oldu

Yalvaç’ın temel sorunlarından biri olan sulama sisteminin kapalı devreye alınması projesinin de rafa kalktığı haberi alındı.

Gelendost ile birlikte yapılması planlanan ve DSİ’de kaynak bulunmaması nedeniyle TOKİ tarafından projelendirilerek yapılacağı ifade edilen Kapalı Devre Sulama Sistemi projesinin değerlendirilmediği ve rafa kaldırıldığı ileri sürüldü.

Yalvaç Çalışma Grubu tarafından Ankara’da iktidar partisi milletvekillerine yönelik olarak gerçekleştirilen ziyaretlerde de dile getirilen ve destek sözü alınan kapalı devre sulama sistemimizin rafa kaldırılması, tarım sektörü bakımından oldukça üzücü bir haber oldu.

Tarımın her kolu ve hayvancılık sektörü için hayati öneme sahip sulama suyu konusunda Yalvaç’ımızın hali ne yazık ki içler acısı durumda.

Aldığımız bilgilere göre, Yalvaç’ta 2018 yılında Yalvaç Sulama Birliği vasıtasıyla sulanan alan toplamı 4.800 dekar. 2019 yıl sonu itibariyle sulanan alan miktarının da 6.000 dekar olarak gerçekleştiği belirtiliyor.

32.000 Dekarın Ancak Beşte Birine Su

Sücüllü Barajı’ndan mevcutta ortalama7.500.000 metreküp sulama suyu elde edildiği, bunun da hem Yalvaç’taki tarım sahaları için yetersiz kaldığı hem de sulama sistemindeki yetersizlikten dolayı büyük kayıp yaşandığı ifade ediliyor.

Eski açık sulama sistemindeki sorunlar nedeni ile suyun yaklaşık %40’ının telef olduğu kaydedilirken, Hisarardı Göleti’ndeki suyun da sisteme dahil edilememesi nedeniyle değerlendirilemediği belirtiliyor.

Toplam 32.000 dekarlık alanın sulanabilme kapasitesinin olduğu ifade edilen Yalvaç Sulama Birliği bünyesindeki Sücüllü Barajı ve sulama alanının sadece 5.000-6.000 dekarlık alanına sulama suyu ulaştırılabilmesi nedeniyle kalan alanda sulu tarım ve üretim yapılabilmesi mümkün olmuyor.

Yalvaç’ta geçtiğimiz yıllarda gündeme gelen, ancak birlik üyeleri tarafından devletin istediği katılım payının ödenememesi nedeniyle yapılamayan kapalı sulama sistemi, mevcut şartlarda tarımın ayağa kaldırılmasının en önemli şartlarından biri olarak görülüyor.

Birkaç yıl öncesi yaklaşık 40 milyonluk tahmini maliyeti bulunan kapalı sulama sistemi için, Gelendost ve Yalvaç bölgesinin planı yatırım programına girmek için sıra bekliyor. Son olarak Atabey ilçesinde kapalı devre sulama sistemi yatırımı gerçekleştirilirken, Gelendost-Yalvaç kapalı devre sulama sistemi ödenek yokluğu nedeniyle hayata geçirilemiyor.

Baraj ve gölet zenginiyiz, ancak suyu tarlaya taşıyamıyoruz

İlçemiz Yalvaç’ta son yıllarda yapılan yatırımlarla birçok köyümüz baraj ve gölet sahası içerisinde olma imkanını yakalamış durumda.

DSİ verilerine göre, ilçemiz Yalvaç’ta Sücüllü, Çetince, Kozluçay, Kırkbaş, Çakırçal ve Aşağı Kaşıkara’da olmak üzere toplam 6 barajımız var. Diğer yandan Mısırlı, Eyüpler, Dedeçam, Kuyucak, Kurusarı, Bağkonak, Hisarardı ve Körküler’de olmak üzere 8 tane de göletimiz bulunuyor. Bunların yanında inşası süren Özbayat ve Yukarı Kaşıkara Barajlarımız da kısa süre içerisinde hizmete girecek.

Bunun yanı sıra, yapımı tamamlanan Tokmacık-Çaltı Sulaması, yaklaşık 50.000 dekarlık alana hizmet verme kapasitesine sahipken sadece 6.000 dekarlık bir alana hizmet götürebiliyor. Orada da suyun elektrik sistemiyle basılması nedeniyle çok yüksek maliyet yüzünden yeterli sulama yapılamadığı ifade ediliyor.

Devletin desteği olmadan Tokmacık-Çaltı Sulaması’nın çalıştırılmasının mümkün olmadığı ifade ediliyor.

Tarım Paydaşları Kapalı Sulama Sistemine Odaklansın

Yalvaç’ta ekonominin canlandırılmasının en önemli ayağı tarım sektörünün ayağa kaldırılması olarak görülürken; tarımın ayağa kalkmasının en önemli şartlarından biri de su yoksunluğunun ortadan kaldırılması olarak değerlendiriliyor. Bu nedenle, tarımla ilgili sorunların dile getirilmesi ve çözüm arayışı noktasında, Yalvaç’taki tarım paydaşlarının bir bütün olarak Gelendost-Yalvaç kapalı devre sulama sisteminin hayata geçirilmesine odaklanması zorunlu görünüyor.

İlçemiz için çok önemli bu konuda, başta Yalvaç Sulama Birliği ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, Yalvaç Ziraat Odası, üretici kooperatifleri ve birlikleri ile diğer ilgili kurum ve kuruluşların bir araya gelerek DSİ ve siyasiler nezdinde etkili bir kulis çalışması yapması isteniyor.