logo

reklam
24 Mayıs 2020

YALVAÇ ÇIRÇIR TOPUNA STRATEJİK YOL ÇİZMEK ŞART

İlçemizin geleneksel zanaatlarından olan ve şehre en çok para girişinin sağlandığı alanlardan biri olan dericilik son yıllarda oldukça zor günler yaşıyor.

Mevcut tabakhanenin şehir içinde kalması nedeniyle üretimin yasaklanmasının yanında yeni Dericiler Sitesi’nde de kimyasal arıtma olmadığı için yaş işlentisi yapılamaması nedeniyle Yalvaç’ta dericilik tek kazanç kaynağı olan Çırçır Rolesi’nde yapılan pazarlama hataları da deri esnafımızın sıkıntısını büyütüyor.

Pamuğu çekirdeğinden ayırması nedeniyle tekstil sektörünün hayati ürünlerinden biri olan Çırçır Rolesi’nin Türkiye’deki en büyük üretim merkezi olan Yalvaç’ta ürün pazarlaması konusunda deri esnafımızın bir araya gelerek ortak bir strateji izlememesi nedeniyle, adeta altın yumurtlayan tavuğun kesilmesi örneği bir durum yaşanıyor.

Deri esnafının yıllardır kangren olan sorunları için ilgili kurumların verilen sözleri yerine getirmemesi ve deri esnafının önünü açacak düzenlemelerin hayata geçirilememesi nedeniyle, Yalvaç en avantajlı olduğu dericilik sektöründe gün geçtikçe kan kaybetmeye devam ediyor.

Elde kalan en stratejik ürün olan Çırçır Rolesi için, vakit kaybetmeden bir stratejik planlama yapılarak yeni bir üretim ve pazarlama düzenine geçilmemesi halinde, yeterli parayı kazanamamaktan dolayı pek çok esnafın bu üründen de çekilebileceği ifade ediliyor.

Yalvaç’a sıcak para girişi ve istihdam açısından büyük önem taşıyan başta Çırçır Rolesi üretimi olmak üzere dericilik sektörünün sorunlarının çözümü için üst düzey bir çalışma yapılması talep ediliyor. Talebi ilgililerin dikkatine sunuyoruz.

 

YALVAÇ’TA ÇIRÇIR ROLESİ

Yalvaç Ticaret ve Sanayi Odası tarafından hazırlanan Çırçır Role Raporu 2019’da Çırçır Rolesi ile ilgili şu bilgilere yer verilmiş:

“Dericiliğe, Debbağlık; Debbağlık ile uğraşanlara ise Debbağ denilmektedir. Debbağ kelimesi zaman içerisinde “Dabak”, deri işlenen yerlere de Dabakhane veya “Tabakhane” adı verilmiştir. Arapça asıllı olan bu kelimenin anlamı “hayvan postunu işleyen deri terbiye eden” demektir. Ham deriyi kullanılabilir hale getirmek için uygulanan işlemlerin tümüne tabaklama (sepileme, dabaklama) bu işi yapana da tabak ustası/dabak/debbağ/ sepici denmektedir. Eski dilde ise sathiyan denmektedir.

Isparta İli Yalvaç İlçesi Deri sanatları ve dericilik; tabakhane adı verilen bölgedeki dükkânlarda işlenerek kullanıma hazır hale getirilen deri, genellikle dışarıya pazarlanmaktadır.

Geçmişte tabakhane bölgesinde ustaların farklı alanda kullanılmak üzere deri tabaklamalarına karşın artık pazar sorunu nedeni ile birçok ustanın ya işi bıraktığı ya da pamuk çırçır rolesi ürettiği bilinmektedir.

Isparta İli Yalvaç İlçesi’nde Tabakhane caddesinde Çırçır Role’si (Çırçır Topu) üretimi yapan eski tabak ustaları Mustafa KURUCU, Muammer SELVER ve Kenan SÖNMEZ yaşamaktadır. Ustası Ahmet Tutan’dan mesleği 17 yaşında çırak olarak öğrenmeye başlayan 1968 doğumlu Muammer SELVER, 35 yıldır mesleğine yetiştirdiği Mustan YELLİ ve Ali İNANICI isimli çırakları ile birlikte devam etmektedir. 1957 doğumlu Kenan SÖNMEZ 1971 yılında ustaları Ahmet TUTAN, Ahmet DEMİREL ve Mustafa BÜYÜKÜNSAL ustalarından öğrendiği mesleğini çırakları Yusuf YALÇIN’a ve Ramazan AKTAŞ’a aktarmıştır. Sönmez’in çırakları hala tabakhanede çırçır rolesi üretmektedir. 1957 doğumlu Mustafa KURUCU 41 yıl önce başladığı ata mesleğini babası Necati KURUCU’dan öğrenmiş ve oğlu Furkan KURUCU ile tabakhanedeki yerinde çırçır rolesi üretmektedir. Ustaların ürettiği çırçır topları Urfa, Diyarbakır ve Adana gibi pamuk yetişen ve pamuk çırçır fabrikası olan illere gönderilmektedir. Çırçır rolesi; Kütlü pamuğun işlenebilmesi, çekirdeğinden ve üzerindeki yabancı maddelerden arındırılması için kullanılan üzeri deri şeritlerle kaplanmış çırçır makinesi parçasıdır.

Pamuğun arındırılması için yapılan bu işlemde iki farklı teknik kullanılmaktadır. Bunlardan biri Isparta, Yalvaç ilçesine üretimi yapılan “Rollercin” diğeri ise Amerika menşeili “Savcin” makineleridir. Rollercin makineler, tek toplu ve tek bıçaklıdır. Savcin makineler ise, rolenin yerine daire şeklinde testereleri olan makinelerdir. Savcin’deki testere sisteminden dolayı pamuk elyafı kesikli, deforme olmuş, kopuk olarak çıkar, bu da pamuk da kalitenin düşmesine neden olur. Savcin’in aksine Rollercin makinelerinde çırçır role (topu) kullanılarak pamuk temizlenir. Rollercin makinelerinde temizlenen pamuk hemen hemen hiç hatasız çıkar ki bu nedenle de tekstil sektöründe bu makineler daha çok tercih edilmektedir. Omurganın hazırlanması, roleyi oluşturacak deri çakımı ve torna olmak üzere 3 aşamada tamamlanan çırçır rolelerinin yapımı ortalama 8-10 gün sürmektedir. Birinci aşamada öncelikle rolenin orta kısmında bulunan ve çırçır rolesinin bel kemiğini oluşturan demir çubuklar hazırlanır. İki ucu makineye bağlanacak olan kare şeklindeki demir çubuğun dışı iki veya dört parçadan oluşan kuru kavak ağacı tutkallanır, işkencelerle sıkıştırılır ve bir gün bekletilir.

Demire yapıştırılan ağaçlar tornaya alınıp silindir formuna gelene kadar torna edilir. Tornadan çıkan ağacın kaplandığı demir üzerinden kaymaması içinde tel ve sıkıştırma vidaları ile demire sabitlenir. Rolenin hazırlanmasının ikinci aşaması, omurgaya deri çakım işlemidir. Rolede daha önceden hazırlanan ve kurutulan kromlu (mavi renk) ve palamutlu (kahverengi) deriler ince şeritler halinde kesilip, preslenir. Role yapımında kullanılan derilerin iki farlı yöntemle hazırlanmasının nedeni, her iki derininde aynı silindir üzerinde farklı iş yapmasından kaynaklanmaktadır. Role üzerine giydirilmiş olan palamutlu deri pamuğun çekirdek ve yabancı maddelerden ayrıştırılmasını, kromlu deri ise çırçırın dönme esnasında ısınma nedeni ile hızlı aşınmasını önlemektedir. Preslenip inceltilen deri uçları verev olarak kesilir. Bu uçları kesme olayına “sünnetleme” denmektedir. Sünnetlenen deri uçları üst üste gerilerek yapıştırılır ve kurutulur. Tüm deriler kuruyup sağlamlaştıktan sonra çakma (giydirme) işlemine geçilir. Çakma işleminde bir kromlu, üç palamutlu deri şeritler olacak şekilde katmanlar oluşturulur. Omurganın üzerinde deri şeritlerin kaymaması ve boşluk oluşmaması için, tezgâhın üzerinde benmari yöntemi ile devamlı sıcak duran tutkala bolca batırılır ve omurga üzerinde demir tırnaklarla sıkıştırılarak çakılır. Deri şeritlerin yapıştırılmasını sağlayan sıcak tutkal, deri ve kemik atıklarından hazırlanmaktadır. Sarma işlemi en alttan en üste kadar helezonik olarak devam eder. İlk sırada alttan üste kadar düzgün bir şekilde devam etmesi için kalıp denilen helozonik demirler kullanılır. İlk sıra kuruduktan sonra demirler sökülür ve tekrar aynı rolede kullanılmaz. Her sıra bitiminden sonra ise omurga dik bir konumda bir gün kurutulur. Bir günün sonunda kuruyup sertleşen deriden tırnaklar sökülür ve tıraşlama için özel üretilen bıçaklarla deri demetinin yanları temizlenir. Bu tıraşlama işi yapılmazsa yeni sıra ve eski sıra arasında boşluklar, düzensizlikler oluşur. Bu durum, çırçıra giren pamuğun zarar görmesine neden olur. Bu nedenle tırnak çakma, kurutma, tırnak sökme ve tıraşlama işlemleri rolenin sarımı bitinceye kadar her sırada mutlaka titizlikle tekrarlanır. Role yapımının 3. aşaması ise tornadır. Tornaya alınan role üzerinden önce kalın tabaka alınarak, rolenin fazla tutkaldan arınması sağlanır. Torna işlemi bitiğinde ise role yüzeyi pürüzsüzleşir. Daha sonra pamuk çırçır rolesi üzerine paralel yarıklar açılır ki bu da pamuğun yarıklar içerisine sıkışarak içindeki çekirdek ve üzerindeki yabancı maddelerden arınmasını sağlar. Bu esnada pamuk lifleri kopmadan ve zedelenmeden doğal hali ile temizlenmiş olur.”

ÇIRÇIR TOPUNUN SEKTÖR İÇİN ÖNEMİ

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü’nde Prof.Dr. Mustafa Oğlakçı danışmanlığında Sevgi Kaya tarafından hazırlanan “Rollergin (Roleli) ve Sawgin (Testereli) Çırçır Sistemlerinden Elde Edilen Lif Pamuklarda Kalite Özelliklerinin Karşılaştırılması” başlıklı tezin sonuç bölümünde Çırçır Rolesi’nin pamuğun işlenmesindeki üstünlüğü bilimsel olarak da ortaya konulmuştur.

İşte tezin sonuç bölümünden belli bölümler:

“Şanlıurfa (Viranşehir ilçesi) pamuk ekim alanlarında yetiştirilen ve elle toplanan ve aynı depoda ve aynı şartlarda muhafaza edilmiş kütlü pamuklar sawgin (testereli) çırçır sistemi ve rollergin (roleli) çırçır sistemleriyle çırçırlanarak çırçır sistemlerinin aynı kütlü pamuktaki etkilerini belirlemek amacıyla yapılan bu çalışma, Gaziantep Şahin Çırçır A.Ş. (Sanko Holding) de yürütülmüştür.
Çalışmada, hem sawgin (testereli) çırçır sistemiyle hem de rollergin (roleli) çırçır sistemiyle çırçırlanan lif pamuklar HVI (High Volume Instruments) ve AFIS (Advanced Fiber Systems) cihazlarında ring ipliğe dönüşebilirlik, incelik, lif kopma dayanıklılığı, lif uzunluğu, lif uyum indeksi (üniformite), kısa lif oranı, elastikiyet, open-end ipliğe dönüşebilirlik, renk unsurları, olgunlaşmamış lif içeriği, olgunlaşma oranı, nep ortalama çapı, bir gramdaki nep sayısı, tohum kabuğu sayısı ve mote sayısı özellikleri bakımından incelenmiştir.
Çalışma sonunda incelenen lif karakterleri yönünden çırçırlama sistemleri arasında önemli farklılıkların olduğu belirlenmiştir. Çırçırlama sisteminin incelik, lif kopma uzaması, sarılık, olgunlaşmamış lif içeriği, olgunlaşma oranı, nep çapı ve mote sayısı özellikleri üzerinde hiçbir etkisinin olmadığı bulunmuştur. Ancak ring ipliğe dönüşebilirlik, lif kopma dayanıklılığı, ortalama elyaf uzunluğu, üniformite, kısa lif oranı, open-end ipliğe dönüşebilirlik, parlaklık ve nep sayısı özellikleri yönünden en iyi sonuç rollergin, tohum kabuğu sayısı yönünden de en iyi sonucun sawgin çırçır sisteminden elde edildiği bulunmuştur.

Ring ipliğe dönüşebilirlik indeksi (SCI) yönünden çırçırlama sistemleri arasındaki farkın önemli olduğu bulunmuştur. Rollergin sistemiyle çırçırlanan pamuğun iplik olabilirlik özelliği daha yüksek bulunmuştur, çünkü rollergin sisteminden elde edilen lif pamukta lif uzunlukları daha fazladır.

Çalışma sonunda incelik (micronaire ve mtex) yönünden çırçırlama sistemleri arasında önemli bir fark bulunamamıştır. Hem rollergin hem de sawgin ile çırçırlanan lif pamuklarda incelik değerleri hemen hemen aynı bulunmuştur. İncelik de pamuk liflerinde aranan önemli kriterlerden birisidir ve iyi bir eğrilebilirlik de ancak belli bir lif inceliğiyle sağlanabilir. Daha ince liflerden daha dayanıklı ve daha düzgünsüz iplikler ve dolayısıyla daha düzgün yüzeyler elde edilir.

Çalışmada lif kopma dayanıklılığı (g/tex) yönünden çırçırlama sistemleri arasında fark bulunmuş olup; rollergin sistemiyle elde edilen lif pamuklarda lif kopma dayanıklılığının daha yüksek olduğu görülmüştür. Lif kopma dayanıklılığı da iplik olabilme özelliği üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Çünkü pamuk iplik haline getirilirken bir çok işlemden geçerek mekanik etkilere maruz kalmakta ve kopma riskiyle karşı karşıya kalmaktadır. Liflerdeki bu kopma dayanıklılığı ne kadar yüksek olursa kopma olasılığı da o derecede azalır. Bundan dolayı liflerin belli bir dayanıklıkta olması gerekir.

% 2.5 elyaf uzunluğu (mm), üst çeyrek ortalama uzunluk (UQML) (mm) ve % 5 elyaf uzunluğu yönünden çırçırlama sistemleri arasında önemli farklar bulunmuş olup; rollergin sistemiyle elde edilen lif pamuklarda lif uzunluklarının daha fazla geldiği saptanmıştır. Yani rollergin sistemiyle çırçırlayarak daha uzun lif pamuk elde edilir. Uzun lifli kütlü pamuklarında rollergin sistemiyle çırçırlanması önerilir. Böylece daha dayanıklı ve daha az ince-kalın yer hatasına sahip iplikler elde edilir.
Lif uzunluk uyum indeksi (üniformite) yönünden de daha iyi sonuç rollergin sisteminden elde edilmiştir. Daha iyi bir üniformite için, yani daha az ince kalın yer hatasına sahip iplik eldesi için rollergin çırçır sistemi önerilmektedir.

Kısa lif oranı (SFI) yönünden de çırçırlama sistemleri arasında fark görülmüştür. Sawgin ile çırçırlanan pamuktaki kısa lif oranı rollergin ile çırçırlanan pamuğun yaklaşık iki katı kadar ölçülmüştür. Yani sawgin ile çırçırlamada daha yüksek oranda kısa lif oluşur. Bu durumda da kısa lif oranının düşük olduğu rollergin sistemi önerilir. Çünkü kısa lif oranının düşük olması demek daha uzun lifli iplik eldesi demektir. Daha uzun lifli iplik eldesi; daha düzgün, daha dayanıklı, daha az ince-kalın yer hatasına sahip iplik eldesi demektir.
Lif kopma uzaması (elongation %) yönünden ise çırçırlama sistemleri arasında önemli bir farkın olmadığı bulunmuştur. Lif kopma uzaması da iplik olabilirlik üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Lif kopma uzaması ne kadar yüksek olursa lifler mekanik etkilere karşı o kadar dayanıklı olur ve kopmaları zorlaşır. Pamuk alırken de lif kopma uzaması yüksek olanlar tercih edilir.
Open-end ipliğe dönüşebilirlik (CSP) yönünden de çırçırlama sistemleri arasında fark bulunduğu görülmüştür. Rollergin ile çırçırlamada daha yüksek iplik olabilirlik değerine ulaşıldığı saptanmıştır. Open-end ipliğe dönüşebilirlik özelliği de lif uzunluğuyla doğru orantılıdır. Yani rollergin ile daha uzun lifli pamuk elde edildiğinden iplik olabilirlik özelliği de daha yüksek bulunmuştur.

Parlaklık (Rd) yönünden de çırçırlama sistemleri arasında fark görülmüştür. Rollergin ile çırçırlanan pamuklarda tespit edilen parlaklığın daha yüksek olduğu görülmüştür. Sawgin ile çırçırlanan pamuk liflerinde nep sayısı daha fazla olduğundan, rollergin ile çırçırçlanan pamuklar daha parlak görünüme sahiptir.

Sarılık (+b) yönünden ise çırçırlama sistemleri arasında önemli bir farkın olmadığı bulunmuştur. Kısa elyafların kütlesel ve sayısal olarak yüzdesi yönünden çırçırlama sistemleri arasında önemli farkların bulunduğu, rollergin sistemiyle çırçırlama sonucunda daha az kısa elyaf yüzdesine rastlanılmaktadır. Yani rollergin sistemi kısa elyaf yüzdesi oranının düşük olması yönünden önerilmektedir.

Olgunlaşmamış lif içeriği (IFC %) yönünden çırçırlama sistemleri arasında önemli bir fark bulunmamıştır. Olgunlaşmamış lif içeriği de iplik kalitesi üzerinde önemli bir etkiye sahiptir ve düşük olması istenir. Çünkü olgunlaşmamış liflerin boyanma özelliği de çok zayıftır ve iplik veya doku yüzeyinde boyanmamış beneklere sebep olurlar.

Olgunlaşma oranı (maturity ratio) yönünden çırçırlama sistemleri arasında önemli bir farkın bulunduğu, rollergin sistemiyle elde edilen lif pamuklarda olgunlaşma oranının daha yüksek olduğu görülmüştür. Olgunlaşma oranının düşük olmaması istenir. Olgunlaşma oranının düşük olması, olgunlaşmamış lif içeriğinin yüksek olması anlamına geldiğinden olgunlaşma oranının yüksek olması istenir, dolayısıyla da rollergin çırçır sistemi önerilmektedir.

Nep çapı (m) yönünden de çırçırlama sistemleri arasında önemli bir fark bulunamamıştır. Nepin sayısı kadar olmasa da çapının büyüklüğü de önemlidir. Nep sayısının düşük olması istendiği gibi çapının da küçük olması istenir. Çünkü boyanmayan beneklere sebep olur ve kaliteyi düşürür.

Bir gram lifteki nep sayısı (cnt/g) yönünden çırçırlama sistemleri arasında önemli bir fark bulunmuştur. Rollergin sisteminden elde edilen lif pamuklarda nep sayısı sawgin ile elde edilen pamuktaki nep sayısının hemen hemen üçte biri kadardır ve dolayısıyla nep sayısının az olması bakımından rollergin sistemi önerilmektedir. Nep sayısı ne kadar az olursa kalite o derece yüksek olur.

Tohum kabuğu sayısı (adet/3 g) yönünden de çırçırlama sistemleri arasında önemli farklılıklar görülmüştür. Rollergin sisteminden elde edilen pamuklarda daha fazla tohum kabuğu sayılmıştır ve dolayısıyla tohum kabuğunun az olması istendiğinden sawgin sistemi önerilmektedir. Tohum kabuğu da kalite yönünden istenmeyen bir özelliktir ve mümkün olduğunca tohum kabuğunun az olması istenir. Çünkü tohum kabuğu çırçırlama esnasında sicimlemeler ve nepler oluşturur ve kaliteyi bozar.

Mote sayısı (adet/3 g) yönünden çırçırlama sistemleri arasında önemli bir fark bulunamamıştır. Mote sayısının da az olması ya da hiç olmaması istenir. Mote da boyanmayan yerlere sebep olduğundan kalite için istenmeyen bir özelliktir. Rollergin sisteminden elde edilen pamuk liflerinde genelde daha büyük motelara rastlanmaktadır.”

Yalvaç Ticaret ve Sanayi Odası tarafından hazırlanan Çırçır Rolesi Raporu 2019’un tamamına linke tıklayarak ulaşabilirsiniz: https://drive.google.com/file/d/1fogyUskyyNeUW3p_KIMFpoVqxAb0vo8p/view

 

Etiketler: » » »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.