logo

reklam

Tarımın ülke ekonomisindeki yeri


Ünal Örnek
unalornek@hotmail.com

Bilindiği gibi dünyada ve ülkemizde tarıma açılacak alanlar daralmıştır. Artan çevre sorunları sonucu ortaya çıkan küresel ısınma ve iklim değişiklikleri tarımsal üretimi olumsuz yönde etkilemeye başlamıştır. İnsanoğlunun gıda kaynakları tehlike altına girmiştir. Buna karşılık dünya nüfusundaki artış gelecekte muhtemel gıda krizi riskini yükseltmiştir. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm ülkeler bu tehlikenin farkındadır.

Gıda krizinin aşılmasında ve insanlığın geleceğinin garanti altına alınmasında en büyük rol tarım sektörüne düşmektedir. Günümüzde tarım çağımızın stratejik sektörü haline gelmiştir. Başta gelişmiş ülkeler olmak üzere tarıma ve tarımda inovasyona büyük önem vermektedir. Nitekim ülkemizin de içinde yer aldığı G20’nin öncelikli konuları arasına tarımda girmiştir.

Dün olduğu gibi bugünde tarım ülkemiz ekonomisi için hayati önem sahiptir. Tarım sanayimize girdi üretmektedir. Sektörlerin büyük bir kısmı işgücü İhtiyacını tarım kesiminden karşılamaktadır. Tarım ihtiyaç duyduğu girdileri diğer sektörlerden karşılamakta ve bu sektörler için büyük bir pazar konumundadır. Ayrıca tarım ürünleri iç ticarette en büyük payı almaktadır. Dış ticarette de önemini korumaya devam etmektedir.

Kırsalda 20.4 milyon kişiyi barındıran ve geçimini sağlayan Türk tarımı yaklaşık 79 milyonu beslenmekte ve giyim ihtiyacının önemli bölümünü karşılamaktadır. Tarım ürünleri sanayide, iç ve dış ticarette ve milli gelirde önemli bir paya sahiptir.  GSMH’nin % 7.5’sı Tarımdan Sağlanmaktadır (2015). Çalışanların % 21’i Tarımla İlişkilidir. (2016) Tarım 16.1 Milyar Dolar’la, 143 Milyar Dolarlık İhracatın % 8.8’i Doğrudan Tarımdan Sağlanmaktadır, Bu Pay İşlenmiş Tarım Ürünleriyle %14.7’lere, Tarıma Dayalı Sanayi İle % 22.4’lere varmaktadır. (2015)

Çiftçilerimizin Kullandığı Tarım Alanı 2014 Yılında yaklaşık 24 milyon hektardır. 19.9 milyon hektar tarla alanının 15.8 milyon hektarı ekilmekte ve 4.1 milyon hektarı nadasa ayrılmaktadır.

Meyve alanı 1,9 milyon hektar, Zeytinlik alanı 826 bin hektar, Sebze alanı 804 bin hektar,  Bağ alanı 467 bin hektar ve süs bitkileri 5 bin hektardır. Bunun yanında 14.6 milyon hektar alan çayır mera alanı, 21.6 milyon hektar alan ise orman alanıdır.

Tarımda Kullanılan Traktör Sayısı 1.695.152 adettir. Gübre Tüketimi 2015 yılında 5.5 milyon tondur. Ülkemizde mevcut su potansiyeli ile teknik ve ekonomik olarak sulana- bilecek arazi miktarı 8,5 milyon hektardır. Bu alanın 5,9 milyon hektarı sulamaya açılmıştır. Bu alanda 3,61 milyon hektar DSİ tarafından inşa edilmiş modern sulama şebekesi vardır.

Ülkemizde 13.9 milyon başı sığır, 133 bini manda olmak üzere büyük baş hayvan ve 33.5 milyonu koyun, 10.4 milyonu keçi olmak üzere küçükbaş 41.9 milyon hayvan vardır. Kırmızı et üretimi 2015 yılında 1 milyon 149 bin tondur. Beyaz et üretimi ise 2.1 milyon tondur. Süt Üretimi 2015 yılı verilerine göre 16.9 milyon tonu inek, 1.1 milyon tonu koyun, 481 bin tonu keçi ve 63 bin tonu manda sütü olmak üzere toplam 18.6 milyon tondur.

Bitkisel üretimde 2015 yılı verilerine göre başlıca ürünlerde tarla bitkileri üretim miktarları; Buğday 22.6 milyon ton,  Şeker pancarı 16.5 milyon ton, Arpa 8 milyon ton, Mısır 6.4 milyon ton, patates 4.7 milyon ton, Kütlü Pamuk 2 milyon ton, Kuru Soğan 1.9 milyon ton, Ayçiçeği 1.7 milyon ton, Çay yaprağı 1.3 milyon ton, çeltik 920 bin ton, nohut 460 bin tondur.

Meyve üretimi; üzüm 3.7 milyon ton, elma 2.6 milyon ton, portakal 1.8 milyon ton, zeytin 1.7 milyon ton, mandalina 1.1 milyon ton, limon 750 bin ton, kayısı 680 bin ton, şeftali 642 bin ton, kiraz 535 bin ton, fındık 646 bin ton, nar 445 bin ton, armut 463 bin ton ve çilek 376 bin tondur.

Sebze üretimi; domates 12.6 milyon ton, karpuz 3.9 milyon ton, hıyar 21.8 milyon ton, kavun 1.7 milyon ton, sivri biber 919 bin ton, salçalık biber 879 bin ton, patlıcan 805 bin ton, fasulye 640 bin ton, lahana (baş) 514 bin tondur.

Dünyada üretimde lider olduğumuz ürünler Fındık, Kiraz, İncir, Kayısı, Ayvadır. İkinci sırada olduğumuz ürünler; Vişne, Kestane, Kavun, Karpuz,  Hıyardır. Üçüncü sırada olduğumuz ürünler; Nohut, An- tep Fıstığı, Biber, Elmadır. Dördüncü sırada olduğumuz ürünler; Ceviz, Zeytin, Domates, Fasulye (Taze), Ispanak, Mercimek, Haşhaştır. Beşinci sırada olduğumuz ürünler Çay (Kuru) Ve Patlıcan’dır.

Tüm bu verilerden görüldüğü gibi tarım ülke ekonomisi için hayati öneme sahiptir.

Bir zamanlar kendine yeten ülke diye kendimizle öğünürken bugün birçok üründe ithalatçı ülke konumuna düşmemiz üzücü ve düşündürücüdür. Bu tablonun değişmesi ve sorunların çözülmesi uygulanacak sağlıklı ve kararlı tarım politikalarına bağlıdır.

Dünyadaki mevcut gelişmeler karşısında tarım stratejik sektörler arasında ön plana yükselmiştir.

Ülkemiz sahip olduğu kaynakları ve üretim potansiyeli itibariyle ülke ihtiyaçlarını karşılayacağı gibi dünyadaki gıda açığını kapatacak ve ekonomiye katkısını daha da artıracak fırsatlara sahiptir.

Bu fırsatların değerlendirilmesi tarımdaki sorunların çözümü ile mümkündür. Ayrıca ülkemizde yaşanan sosyal ve ekonomik sorunlarında çözümüne katkı sağlayacaktır.

Etiketler: »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • BÜYÜK BAŞKOMUTAN, BÜYÜK TAARRUZ, BÜYÜK ZAFER…

    30 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İkinci Viyana kuşatmasından (1683) tam 238 yıl sonra ilk defa Sakarya Meydan Muharebesinde toprak kaybedilmemiş, 22 gün 22 gece (23 Ağustos-13 Eylül) süren “HATTI MÜDAFAA YOKTUR, SATHI MÜDAFAA VARDIR. O SATIH BÜTÜN VATANDIR anlayışıyla gerçekleştirilen SAKARYA meydan savaşında kanlı çarpışmaların ardından durdurulan düşman, Sakarya Nehrinin batısına püskürtülmüş ve bağımsızlık yolunda en önemli adım atılmıştır, düşman ordusunu tamamen yurttan atmak amacıyla bir yıl kadar süren hazırlık döneminden sonra, 26 Ağustos 1922'de Başkomutan Mustafa Kem...
  • SOKAKTAN MECLİSE BÖYLE NEREYE?..

    24 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    O gün sabah erken kalktım. Hava sakindi. Üç gündür dağdan esen sert ve şiddetli, aynı zamanda sıcak rüzgâr dinmişti. Denize gidebilirdim. Mayomu giydim ve yaklaşık 600 metre uzaklıktaki denize hızlı adımlarla kısa sürede ulaştım. Yaklaşık 1 saat deniz kenarında yürüyüş ve yüzmeden sonra biraz yorgun vaziyette dönüş yolunda, bahçesinde etrafı temizleyen 50-55 yaşlarında zaman zaman ayak üstü sohbet ettiğim Hakan’a rastladım. Kendisi mühendisti, zamanında İstanbul da şirketleri ve iyi bir hayatı olmuş, ancak hayatın acımasız yanlarını da yaşam...
  • Kırım – Kongo Kanamalı Ateşi; Keneler ve Düşündürdükleri

    30 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İçinde bulunduğumuz ay itibarıyla havaların ısınması, yağmurların yağması ile birlikte, bahçe, tarla işleri ile birlikte KENE MEVSİMİNİNİN de başlaması, dolayısıyla Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı ve insanlarda ölümlerin görülmesi söz konusu olabileceğinden, EMEKLİ DE olsam, sorumluluk bilinciyle yıllardır yaptığımız uyarıları, yapılması gerekenleri; YETKİLİLERE, ETKİLENENLERE bir kez daha hatırlatmak istedim.. Ülkemizde 2002 yılında Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi ile gündeme oturan, popüler olan ve 7’den 70’e herkesin tanıdığı keneler, biz...
  • ANTİOKHEİALI YAŞLI KADIN

    25 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler

    Üçüncü cemre düştüğünde, karlar erimeye başlamıştı. Kentin sokaklarında eriyen karların suları, bulanık bir şekilde akmaktaydı. Bir zamanlar düzgün taş döşeli olan sokaklar artık bütün özelliğini kaybetmiş, kanalizasyon sistemi tıkanmış, sular caddenin yüzeyinde sessizce akmaya başlamıştı. Bahar güneşinin sıcaklığı kendini iyice hissettirirken, yaşlı kadın kahvaltısını yapmış, mutfağın penceresinden güneşin ışıklarını izleyerek, derin düşüncelere dalmıştı. On üç yaşında evlenip geldiği bu evde geçirmiş olduğu günlerin hayaline dalmıştı ki, hizm...