logo

reklam

Tarımın Sorunlarını Çözmek


Ünal Örnek
unalornek@hotmail.com

80’li yıllardan beri el birliği ile ikinci plana attığımız ve ekonomi içindeki ağırlığını adeta yok etmeye çalıştığımız tarım sektörü nihayet büyük bir çöküş yaşıyor. O günlerde serbest piyasa diye yırtındığımız ve kaderine terk ettiğimiz tarım neredeyse bir bitiş noktasına geldi. O günlerde TZOB Başkanımız Rahmetli Osman Özbek tarımı batıracaksınız bu politikalara son verin diyordu. Tarımın gücünü yitirmesi ülkeye sosyal ve ekonomik zararlar verecektir diyerek askeri darbenin koruması altında olan hükümeti uyarıyordu. Ama serbest piyasa ekonomisi çiftçiye kazandıracak diye pembe tablolar çizen o zamanın Başbakanı ve sonradan cumhurbaşkanımız olan rahmetli Turgut Özal sonucun olumlu olacağını savunuyordu.

Tabii aradan neredeyse 40 yıla varan bir süre geçti. Tarımı destekleyen herşeyi sattık. Tarımı gazete manşetlerinden indirdik. Tarımın sorunlarına kulak tıkadık. TZOB’in o dönemlerdeki Başkanları Osman Özbek ve Erol Baraz’ın baskıları bile hiçe sayarak yaptıkları uyarılarını dikkate almadık. Özelleşmeyi kendine fırsatlar yaratacağını düşünen, ama en ufak sıkıntıda aldıkları tarım için stratejik önemi olan kuruluşları yok eden özel sektörün ülkeyi ve tarımı kurtaracağı yanlışına bile bile düştük. Ülkenin geleceği için en büyük güvence olacak ve gerçek bir serbest piyasa için gerekli olan oyuncular arasında olması gereken, kamunun hak ve menfaatleri için dengeler sağlayacak kooperatifleri bile adeta ölüme terk ettik.

Zaman zaman  rakamlara bile müdahale ederek ekonominin ve tarımın iyi yolda olduğu algısını yaratmaya çalıştık. Güneydoğumuzun ekonomik hayatının can damarlarından olan tütünde bile yanan önemsiz sayılabilecek tütünü ülkeyi batıran sorun gibi gösterdik.  Bu bölgelerdeki ekonomk hayatın olmazsa olmazı olan kamu işletmelerini özelleştirir gibi yaparak yok ettik. Aslında coğrafyamız için gizli emelleri olan çevrelere bekledikleri ortamlar yarattık. Yok olan ekonomik hayat ile sosyal sorunların artmasına neden olduk. Ülke hayvancılığının en büyük güç kaynağı olan bölgenin üretim gücünü engelledik. Yetmedi bu bölgelerdeki az miktarda olan geleneksel tütün üretimini bile sorun haline getirme  yoluna başvurduk.

Karma ekonominin bu coğrafya ve ülkemiz için neden önemli olduğunu bir türlü anlamak istemedik. Sorunları özelleşme ve serbest piyasa ekonomisi ile çözeceğimiz yanılgısına düştük. Dünyadaki gelişmiş ülkelerin sorunlarını özelleşme ile çözdüklerini ve özel sektörün herşeyi çözdüğünü sandık ve kendinizi bilerek ya da bilmeyerek kandırdık. Doğruları söyleyenleri ya susturduk yada çevremizden uzaklaştırdık. Bugün geldiğimiz noktada tarım da ve mutfaktaki yangını söndürmenin hesabını yapmaya başladık. Üretim açıklarımızı hala ithalat ile çözmenin hesabını yapmaya devam ediyoruz. Elimizdeki son şanslar olan şeker fabrikalarını özelleştirirken bile geçmişi ve yapılan hataları görmemeye devam ediyoruz. Yanlış politikalara devam ediyoruz.

Tarım ekonomik olduğu kadar sosyal bir sektördür. Kaldı ki tarım artık geleceğin en stratejik sektörlerinden biri haline gelmiştir. Tarım gazetecilerine bir türlü ekiplerine yer vermeyen gazete ve televizyonlar için tarım sektörü yeniden bir haber kaynağı haline dönüşmüştür. Bir zamanlar gazete manşetlerin yer bulamayan tarım sektörü son zamanlarda en çok yer alan haberler arasına girmiştir. Sektörü bilmeyen ve tanımayan insanların sorunları sadece bazı yönetim becerileri ile çözmeleri mümkün değildir. Hele geçmişin deneyimlerini hiçe sayarak, hataların ve sonuçlarının hesabını yapmadan çözmek hiç mümkün değildir.

Ortak akıl ile ve tüm tarafların katkı ve desteği ile tarımdaki sorunların aşılması mümkündür. Ülkemizde tarımın her alanında dürüst, tarafsız, şahsi menfaatlerden çok ülke menfaatlerini dikkate alan, kandırmadan ve beklentisiz hizmet edecek bilgili ve deneyimli insanlarımız vardır. Yeter ki elimizdeki maddi ve insani kaynakları en akılcı şekilde kullanalım. Ülkemizin ve tarım sektörünün geleceği için el ele verelim.

Herşeyden önce tarımın sorunlarını çözmek kararlılık ve sabır isteyen  bir politikadır. Tarım ülkemizin ayni zamanda bir güvenlik çemberidir.  Tabii ki ortaya çıkan kısa vadede ortaya çıkan sorunlar değildir. Uzun dönem içinde yanlış politikalarla ile katlanarak gelen sorunlardır. Tarımdaki başta hayvancılık olmak üzere bazı alanlarda kısa vadeli politikalar değil uzun vadeli politikalara ihtiyaç vardır. Devlet kadar sivil toplum örgütlerininde bu konudaki görüş, öneri ve destekleri gereklidir. Özetle tarımın sorunlarını çözmek tüm tarafları ile birlikte, ülke menfaati için güç birliği ile sorunlara bakmayı ve hareket etmeyi gerektiren bir alandır.

Etiketler: »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • BÜYÜK BAŞKOMUTAN, BÜYÜK TAARRUZ, BÜYÜK ZAFER…

    30 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İkinci Viyana kuşatmasından (1683) tam 238 yıl sonra ilk defa Sakarya Meydan Muharebesinde toprak kaybedilmemiş, 22 gün 22 gece (23 Ağustos-13 Eylül) süren “HATTI MÜDAFAA YOKTUR, SATHI MÜDAFAA VARDIR. O SATIH BÜTÜN VATANDIR anlayışıyla gerçekleştirilen SAKARYA meydan savaşında kanlı çarpışmaların ardından durdurulan düşman, Sakarya Nehrinin batısına püskürtülmüş ve bağımsızlık yolunda en önemli adım atılmıştır, düşman ordusunu tamamen yurttan atmak amacıyla bir yıl kadar süren hazırlık döneminden sonra, 26 Ağustos 1922'de Başkomutan Mustafa Kem...
  • SOKAKTAN MECLİSE BÖYLE NEREYE?..

    24 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    O gün sabah erken kalktım. Hava sakindi. Üç gündür dağdan esen sert ve şiddetli, aynı zamanda sıcak rüzgâr dinmişti. Denize gidebilirdim. Mayomu giydim ve yaklaşık 600 metre uzaklıktaki denize hızlı adımlarla kısa sürede ulaştım. Yaklaşık 1 saat deniz kenarında yürüyüş ve yüzmeden sonra biraz yorgun vaziyette dönüş yolunda, bahçesinde etrafı temizleyen 50-55 yaşlarında zaman zaman ayak üstü sohbet ettiğim Hakan’a rastladım. Kendisi mühendisti, zamanında İstanbul da şirketleri ve iyi bir hayatı olmuş, ancak hayatın acımasız yanlarını da yaşam...
  • Kırım – Kongo Kanamalı Ateşi; Keneler ve Düşündürdükleri

    30 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İçinde bulunduğumuz ay itibarıyla havaların ısınması, yağmurların yağması ile birlikte, bahçe, tarla işleri ile birlikte KENE MEVSİMİNİNİN de başlaması, dolayısıyla Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı ve insanlarda ölümlerin görülmesi söz konusu olabileceğinden, EMEKLİ DE olsam, sorumluluk bilinciyle yıllardır yaptığımız uyarıları, yapılması gerekenleri; YETKİLİLERE, ETKİLENENLERE bir kez daha hatırlatmak istedim.. Ülkemizde 2002 yılında Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi ile gündeme oturan, popüler olan ve 7’den 70’e herkesin tanıdığı keneler, biz...
  • ANTİOKHEİALI YAŞLI KADIN

    25 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler

    Üçüncü cemre düştüğünde, karlar erimeye başlamıştı. Kentin sokaklarında eriyen karların suları, bulanık bir şekilde akmaktaydı. Bir zamanlar düzgün taş döşeli olan sokaklar artık bütün özelliğini kaybetmiş, kanalizasyon sistemi tıkanmış, sular caddenin yüzeyinde sessizce akmaya başlamıştı. Bahar güneşinin sıcaklığı kendini iyice hissettirirken, yaşlı kadın kahvaltısını yapmış, mutfağın penceresinden güneşin ışıklarını izleyerek, derin düşüncelere dalmıştı. On üç yaşında evlenip geldiği bu evde geçirmiş olduğu günlerin hayaline dalmıştı ki, hizm...