Son Dakika
Cuma günü toprağa verdiğimiz Dr. Lokman Başaran, bilindiği gibi 12. Dönem Isparta Milletvekili’ydi. Ancak, Başaran’ın Yalvaçlılar tarafından bilinmesinin, sevilmesinin tek nedeni milletvekili olması değildi. Bir doktor, olarak yıllarca bilabedel verdiği sağlık hizmetiydi.
Merhum Başaran’ın bu önemli ve özel yönünü, tecrübeli gazeteci, hemşehrimiz M.Tanzer Ünal, son yazısında güzel bir üslupla anlatmış.
Ünal’ın Kocaeli Gazetesi’nde yayımlanan “İlk doktorum 101 yaşında öldü” başlıklı yazısı şöyle:
50’li yıllar…
Çocukluğumun geçtiği Yalvaç’tayız.
2.Dünya Savaşı sonrası…
Türkiye’nin yokluk ve yoksulluk yılları…
Büyüklerimizin konuşmasını anımsıyorum, aslen Yalvaçlı olan bir doktor varmış, Ankara’da bir hastanede çalışırmış, 15 günde bir Yalvaç’a gelip hastalara ücretsiz bakarmış…
O doktoru böyle anlatırlardı.
Yine doktorun geleceği günlerden biri…
Tellal, bizim sokağın başında durdu, elindeki tahta iskemlenin üstüne çıkıp şöyle bağırdı:
“Duyduk duymadık demeyin, Lokman doktor yarın kazamıza gelecek sabahtan akşama kadar hastalara bakacak. Yine çarşıdaki eski yerinde… Yine parasız… Hastası olanlara duyurulur!”
Babam, “Bak duydun mu, yarın seni doktora götürüyorum” dedi.
Dişim apse yapmış, yüzüm davul gibi şişmişti.
Günlerdir böyle dolaşıyordum.
Bazılarınız gelen doktorun diş doktoru olduğunu sanabilir.
O yıllarda Anadolu’da diş doktoru kimdir, göz doktoru kimdir bilmezdik.
Doktor doktordu…
Hastalığı ne olursa olsun, o her şeyi bilirdi, bilmek zorundaydı.
Her şeyi bilen doktor da yoktu ki zaten.
Isparta’nın en büyük ilçesi Yalvaç, 15 günde bir doktor yüzü görüyordu.
Doğumu diplomasız ebeler yaptırırdı.
Dişimizi çektirmek için berbere giderdik.
Kırık çıkık işlerine, kırık çıkıkçılar bakardı.
Hastalıklar genellikle “kocakarı ilaçlarıyla” tedavi edilirdi.
El yöntemiyle… Olduğu kadar…
Ertesi gün babam elimden tutup beni doktora götürdü.
Çarşı içinde tek katlı küçük bir dükkânın önünde uzun bir kuyruk!
Sıraya girdik, 2 saatten fazla bekledik.
Sıra geldi, içeri girdik, doktor yanağımın şiş halini görünce, “Sana bir iğne yapacağım, korkma, delikanlılar korkmaz” dedi, hazırladığı iğneyi hemen kalçama batırdı.
Sonradan öğrendim, yaptığı penisilinmiş.
Her derde deva…
Bu arada söyleyeyim, doktor muayene ediyor, ama iğneyse iğnesini de yapıyor, ilaçsa çıkarıp veriyor. Parasız…
Eczane yok ki, ilacı nereden alacaksın?
İşte ben yaşamımdaki ilk doktoru böyle tanıdım.
Lokman doktor…
Lokman Başaran…
***
Sonraki yıllar Lokman Başaran’ı izlemeye devam ettim.
Benim ilk doktorum, aslında iç hastalıklar uzmanıydı.
Ankara Üniversitesi’nde çalışıyordu.
1961-1965 yılları arasında CHP’den Isparta Milletvekilliği yaptı.
Sonra mesleğine yine devam etti.
Emekli olduktan sonra üç kentte yaşamaya başladı.
Kışın Ankara’da…
Nisan, mayıs, eylül ve ekimde Marmaris’te…
Haziran, temmuz, ağustosta Yalvaç’ta…
Sıcak yaz aylarında 1200 metre yükseklikteki Yalvaç’a kaçardı.
80’li yıllarda Yalvaç’a bir gittiğimde tanıştık.
O Yalvaç’ın simge ismiydi.
Kendisine iyi bakardı, sağlıklı yaşadı.
90’lı yaşlarda dahi şehirden şehre kendi kullandığı arabayla yolculuk ederdi.
Önceki gün ölüm haberi geldi.
Benim ve benim gibi pek çok Yalvaçlının ilk doktoru Lokman Başaran hayata gözlerini yummuştu.
101 yaşında…
Damadı Naci Kurucu’yu arayıp başsağlığı diledim.
Acaba ölümü nasıl olmuştu?
Uzun süredir hasta yatıyordu da benim mi haberim olmamıştı?
Uzun uzadıya yatmamış, zatürreye yakalanmış, birkaç gün içinde hayata gözlerini yummuş.
Allah rahmet eylesin!
Size ilk doktorumun şahsında 50’li yıllarda Türkiye’nin sağlık şartlarını anlatmak istedim.
Etiketler: Lokman Başaran » M.Tanzer Ünal » yalvaçYorum yapabilmek için Giriş yapın.
BENZER HABERLER