logo

reklam

Siyasi partilerle ilişki düzeyi, liderlik beklentisini nasıl etkiliyor? (6)

Hangi partiye yakın olanlar nasıl lider istiyor? Seçmen, taraftar, üye ya da militan olmak, liderlik beklentisini nasıl etkiliyor? Siyasal iletişim uzmanı Bülent Özgül araştırdı, sizler için yazdı…

(Geçen haftadan devam) -Geçen haftaki yazıya ulaşmak için tıklayınız-

Yakın olunan siyasi partiyle ilişki düzeyi ile beğenilen lider ilişkisi incelediğinde, ilişki düzeyi farklılığının lider beğenilerini de etkileyen bir faktör olduğu görülmektedir.

Tablo . Görüşülenlerin Yakın Oldukları Siyasi Partiyle İlişki Düzeyi ile Beğenilen Lider İlişkisi

İlişki düzeyi   Beğenilen Lider
RTE KK DB SD TOPLAM
Militan Sayı 45 25 23 45 138
Oran 32,6 18,1 16,7 32,6 100,0
Üye Sayı 123 55 47 46 271
Oran 45,4 20,3 17,3 17,0 100,0
Taraftar Sayı 182 77 95 120 474
Oran 38,4 16,2 25,0 25,3 100,0
Seçmen Sayı 1112 402 361 492 2367
Oran 47,0 17,0 15,3 20,8 100,0
TOPLAM Sayı 1462 559 526 703 3250
Oran 45,0 17,2 16,2 21,6 100,0

(RTE: Recep Tayyip Erdoğan, KK: Kemal Kılıçdaroğlu, DB: Devlet Bahçeli, SD: Selahattin Demirtaş)

Şekil 2. Görüşülenlerin Yakın Oldukları Siyasi Partiyle İlişki Düzeyi ile Beğenilen Lider İlişkisi

Görüşülenlerin yakın oldukları partilerle ilişki düzeyi ile beğendikleri lider ilişkisi incelendiğinde, R.Tayyip Erdoğan’ın beğenenler içinde en yüksek oranlı grup yüzde 47,0 ile “Seçmen”ler olurken, en düşük oranlı grup da yüzde 32,6 ile “Militan”lar olmuştur. Bu durum, seçmenlerin liderlikle ilgili beklenti ve tercihlerinin, diğer yandaş gruplarına göre daha belirleyici olduğunu ortaya koyan bir sonuçtur. Seçmen grubunda Erdoğan’ın açık ara en beğenilen lider olması, dönemindeki seçim sonuçlarıyla da uyumlu olup, partilerin seçmenlerin eğilim ve beklentileriyle diğer grupların beklentileri arasında doğru analiz yapmalarının önemini ortaya koymaktadır. Seçimleri kazanmanın yolu kitle partisi olmak ve büyük seçmen kitlelerini etkilemekten geçmektedir. Bu ilişki tek yönlü bir ilişki olmayıp, seçmenleri etkilemek için onların beklenti ve taleplerini doğru tespit ederek buna uygun liderlik tarzı, program ve vaat sunmak başarı için büyük önem taşımaktadır.

Kemal Kılıçdaroğlu’nu beğenenler içinde ise en büyük grubu yüzde 20,3 ile “Üye”ler oluştururken, en küçük grubu da yüzde 16,2 ile “Taraftar”lar olmuştur. Kılıçdaroğlu’nu beğenen seçmen grupları sıralamasında “Üye”ler ve “Militan”ların ilk sırada yer alması, “Seçmen” ve “Taraftar”ların geride kalması, bir önceki paragraftaki tespitimizle uyuşan bir sonuçtur. Zira, CHP kitle partisinden ziyade bir kadro partisi görüntüsü vermesi ve partide üyelik ve militanlık düzeyindeki insanların etkinliğinin diğer yandaş gruplarından çok daha yüksek olması, seçimlerdeki başarıyla koşut bir sonuçtur. Seçmen tarafından beğenide CHP liderinin üçüncü sırada yer alması, partinin en büyük yandaş grubu olan seçmenlerin beklentilerini karşılamada ve onlara uygun bir siyasi ürünle karşılarına çıkmakta başarılı olmadıklarını göstermektedir.

Devlet Bahçeli’yi beğenenler içinde en büyük grubu yüzde 25 ile “Taraftar”lar olurken, en küçük grup yüzde 15,3’le “Seçmenler olmuştur. Bu durum, anketin yapıldığı dönemde, parti içinde Bahçeli’ye yönelik muhalif olan bir grup oluşumunun sonucu olarak değerlendirilebilir. Zira, araştırma yapıldıktan sonra, parti içindeki muhalif grup ayrılarak İyi Parti’yi kurmuşlardır. MHP gibi ideolojik ve kadro partisi niteliğindeki partilerde militan ve üye etkinliği çok daha yüksektir. MHP’nin araştırmanın yapıldığı dönemdeki özel durumunun, böyle bir sonucun ortaya çıkmasına neden olduğu tahmin edilebilir. Buradaki en önemli sonucun, yukarıdaki iki liderde de tespit etmiş olduğumuz “Seçmen” grubunun beğeni oranıdır. Araştırmada, Bahçeli’nin “Seçmen”ler tarafından en az beğenilen lider olduğu tespit edilmiş olup, bu husus, partinin seçim başarısıyla örtüşen bir bulgudur.

Selahattin Demirtaş’ı beğenenler içinde en büyük grubu yüzde 32,6 ile “Militan”lar oluştururken, en küçük grubu yüzde 17,0 ile “Üye”ler oluşturdu. Bu durum da, HDP’ye yakın yandaşlar içinde “Militan” grubunun ağırlığını net bir biçimde ortaya koymaktadır. Diğer yandan, “Seçmen” grubu içinde Demirtaş’ın en beğenilen ikinci lider olması da, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde partisinin üstünde bir başarı yakalamasını da açıklayan bir husus olmaktadır.

Bu değerlendirmeler ışığında, “Seçmen”lerin Erdoğan’ı, “Üye”lerin Kılıçdaroğlu’nu, “Taraftar”ların Bahçeli’yi, “Militan”ların Demirtaş’ı daha çok beğendiği görülmektedir. Bunların yanında, şu husus da önemli bir sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır: Partilerde militan ve üyelerin etkinliği ve bu gruplara yönelik politikaların ağırlığı arttıkça seçim başarısı düşmekte; seçmen ve taraftarların beklentilerini daha çok yakalayan ve onlara yönelik politikalara ağırlık veren partilerin seçim başarısı daha yüksek olmaktadır.

Diğer yandan, yakın olunan siyasi partiyle ilişki düzeyi ile diğer genel liderlik özellikleri arasındaki ilişki de aşağıdaki tabloda gösterildiği şekilde oluşmuştur.

Tablo. Görüşülenlerin Yakın Oldukları Siyasi Partiyle İlişki Düzeyi ile Diğer Liderlik Özellikleri Beklenti Ortalamaları İlişkisi

Diğer liderlik özellikleri Militan Üye Taraftar Seçmen Ort. p
Milliyetçi olması 3,67 3,85 3,81 3,92 3,89 ,036
Dindar olması 3,54 3,75 3,51 3,76 3,71 ,000
Atatürkçü olması 3,25 3,41 3,36 3,74 3,64 ,000
Partinin içinden gelmesi 4,01 4,17 3,84 3,94 3,95 ,001
İhtiyaçlara göre en uygun yollara başvurması 4,27 4,26 4,30 4,36 4,34 ,189
Ekonomi konusunda yeterli olması 4,28 4,17 4,14 4,17 4,17 ,536
Etnik ve kültürel farklılıklara karşı hoşgörülü olması 4,26 4,21 4,28 4,39 4,36 ,001
Çağdaş ve batı değerlerine uyumlu olması 3,70 3,78 3,86 3,99 3,94 ,000
Eşitlikçi bir toplumsal ve ekonomik anlayışa sahip olması 4,36 4,34 4,20 4,37 4,34 ,001
Serbest piyasanın gereklerine uygun görüşleri olması 3,74 3,99 3,92 4,04 4,01 ,002

Görüşülenlerin diğer genel liderlik özellikleriyle yakın oldukları siyasi partiyle ilişki düzeyi ilişkisi incelendiğinde, ilişki düzeyinin bu özellikler için de belirleyici bir faktör olduğu görülmektedir. Gruplara bakıldığında, “Seçmen” grubunun 10 özellikten 8’inde en yüksek ortalamaya sahip olduğu görülmektedir. “Militan”ların da 10 özellikten 7’sinde ortalamanın altında beklenti düzeyine sahip olduğu görülmektedir. “Seçmen”ler, liderin “Milliyetçi olması”, “Dindar olması”, “Atatürkçü olması”, “İhtiyaçlara göre en uygun yollara başvurması”, “Etnik ve kültürel farklılıklara karşı hoşgörülü olması”, “Çağdaş ve batı değerlerine uyumlu olması”, “Eşitlikçi bir toplumsal ve ekonomik anlayışa sahip olması” ve “Serbest piyasanın gereklerine uygun görüşleri olması” özellikleri için en olumlu beklentiye sahip gruptur. Liderin “Partinin içinden gelmesi” özelliğine en büyük desteği “Üye”ler verirken, “Ekonomi konusunda yeterli olması” özelliğin en büyük desteği “Militan”lar vermektedir.

Görüşülenlerin diğer genel liderlik özellikleriyle yakın oldukları siyasi partiyle ilişki düzeyi ilişkisi Anova analiziyle değerlendirildiğinde, “İhtiyaçlara göre en uygun yollara başvurması” ve “Ekonomi konusunda yeterli olması” özellikleri bakımından bir bağlantı bulunmadığı; diğer sekiz özellik bakımından anlamlı bir bağlantı bulunduğu tespit edilmiştir.

Bölümün sonunda genel bir değerlendirme yapmak gerekirse, yakın olunan siyasi partiyle ilişki düzeyi faktörünün, liderlik beklentilerini ve beğenilen liderleri etkileyen bir faktör olduğunu söylemek mümkündür.

SONUÇ

Siyasi partiler ve siyasi davranış bakımından, siyasi liderlik konusu önem verilen bir süreçtir. Partiler, yandaşlarının bağlılığını arttırmak, yeni yandaşlar kazanmak, seçimlerde bunun daha fazla oya dönüşmesini sağlamak bakımından; parti programı, vaatler, ideoloji gibi unsurlarının yanında liderlik sürecine de büyük önem vermektedirler.

Medya ve iletişim imkanlarının artması, lider ve lider imajının, partinin kurumsal kimliği bakımından öneminin daha da artmasına yol açmış, yandaş ve potansiyel yandaşların etkilenebilmesi bakımından liderlik sürecine etki eden faktörlerin daha iyi anlaşılmasını zorunlu kılmıştır. Bugüne kadar siyasi liderlik üzerine yapılan çalışmaların birçoğu, liderlik sürecini, sadece lider ve liderin özellikleri üzerinden incelemiş, sürecin bütün unsurları ve bu unsurlara etki eden faktörler göz ardı edilmiştir. Bu da, siyasi partilerde liderlik sürecinin anlaşılması bakımından eksik ve yetersiz bir literatür oluşmasına yol açmıştır.

Bu araştırmanın bu bakımdan en önemli katkısı, sürecin bütün unsurları, yani lider, yandaşlar (izleyiciler) ve koşullar (çevre) ile, bu unsurlara etki eden sosyo ekonomik ve siyasi faktörler arasındaki ilişki bağlamında liderlik sürecinin ele alınmasıdır. Bundan sonra yapılacak çalışmalarla, siyasi liderlik sürecinin bütün unsurları ve etkenleriyle daha iyi anlaşılması bakımından, bu bakış açısının önemli olduğu düşünülmektedir.

Siyasi partilerin seçimlerde ve genel olarak faaliyet gösterdikleri süreçte daha fazla insanın destek ve bağlılığını kazanmaları, varlıklarını sürdürebilmeleri bakımından hayati derecede önem taşımaktadır. Siyasi partilerin kuruluş amacı, ülke yönetiminde etkin olmak ve temsil ettiği kitlelerin istekleri doğrultusunda yönetim sürecine etkide bulunmaktır. Amaç, sadece partiyi değil, tüm ülkeyi yönetmek ve hatta hedeflerinin büyüklüğüne göre bölgesel ya da küresel bir etkiye ve güce sahip olmaktır. Bu bakımdan, daha çok sayıda yandaş kazanmak ve bu yandaşların bağlılık düzeylerini arttırmak bakımından liderlik faktörünün artan etkisi çerçevesinde, liderlik sürecini sadece liderin insiyatifine bırakmamak, liderlik sürecini planlı ve stratejik olarak yönetmek büyük önem taşımaktadır. Bunun için, siyasi partilerin genel başkanlarının, insanlar tarafından nasıl algılandığı, nasıl bir imaja sahip olduğuyla ilgili verileri sürekli takip etmeleri, toplumda nasıl bir liderlik beklentisi olduğuyla ilgili eğilimleri tespit ederek, bu veriler çerçevesinde partinin liderlik sürecini bilimsel ve planlı olarak yönetmek, partinin başarısına önemli ölçüde katkı yapacak, daha çok sayıda ve bağlılık düzeyi daha yüksek yandaş kazanmak mümkün olacaktır.

Bu araştırmayla, liderlik tipleriyle ilgili nasıl bir beklenti olduğu, bu beklentilerin oluşumuna hangi faktörlerin ne yönde etki ettiğini ortaya koymaya çalışılmıştır. Bu araştırmanın sonuçları, ülkemizdeki siyasi parti yandaşlarında ne tür liderlik beklentileri olduğunu, bu beklentilerle sosyoekonomik ve siyasi faktörler arasında nasıl bir ilişki olduğu ortaya konulmaya çalışacaktır.

Bu makalede ele alınan husus da, partiyle çeşitli ilişki düzeylerinde bulunan yandaşların, bu özelliklerinin liderlik beklentilerine olan etkisini tespit etmek olmuştur. Araştırma sonucu, yandaşların partiyle ilişki düzeyinin liderlik beklentileri bakımından etkili bir faktör olduğunu ortaya koymuştur.

Araştırmada tespit edilen hususlardan biri, ülkemizde siyasi katılımın düşük olduğu tespitini güçlendiren “Üye” ve “Militan” oranının düşüklüğü, “Seçmen” grubunun yüksekliğidir. Türkiye’de insanların siyasete katılımını azaltan genel faktörlerin değişmesinin önemli olması kadar, partilerin de insanların siyasi katılımını özendirecek politikalar üretmesi önem taşımaktadır. Bu parti aidiyeti yüksek yandaş sayısını arttırmanın yanı sıra partilerin toplumsal tabanını genişleterek kitlelere açılmasına izin verecek ve dolayısıyla seçim başarısını da olumlu şekilde etkileyecektir.

Bu araştırmanın siyasi partiler bakımından önemli bir diğer sonucu da, liderlik beklentilerinin tespitinde partiyle ilişkisi olan yandaşların beklenti ve taleplerinin doğru tespit edilebilmesi, bunlar içinde Türkiye özelinde “Seçmen” grubunun beklentilerinin özel bir önem taşıdığı hususudur. Partilerin organizasyonunu şekillendirirken, oy vermede ve parti aidiyetinde önemli bir husus haline gelen liderlik beklentilerini doğru tespit ederek, parti liderliği sürecinin doğru planlanması ve uygulanmasına daha çok önem vermeleri gerektiğidir.

Türkiye’de 2017 referandumu ile yürürlüğe giren Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve cumhurbaşkanını halkın seçmesi, liderliğin Türk siyasetinde zaten var olan gücü, etkisi ve önemini daha da arttırmıştır. Dolayısıyla siyasi partilerin topluma sundukları siyasi ürünler içinde lidere ve liderlik sürecine daha çok emek harcamaları, parti liderinin kişilik özelliklerine bırakmadan liderlik sürecini bilimsel bir yöntemle yönetmeleri, siyasi başarı açısından giderek önemi artan bir olgudur.

Partilerin parti organizasyonu ve liderlik süreci bakımından bu verilerin yararlı sonuçlar sunduğu görülmektedir. Bu araştırmanın sonuçlarının, ülkemizde faaliyet gösteren siyasi partilerin liderlik sürecini daha iyi yönetmeleri, siyaset bilimi literatüründe siyasi liderlik sürecinin daha iyi anlaşılması ve bu konuyla ilgili çalışmaların arttırılması bakımından katkı yapması beklenmektedir.

 

KAYNAKÇA

Cengiz, A.A. (2002). “Örgüt Yaşamında Örgütsel Bağlılığın Belirleyicileri”, 10. Ulusal Yönetim Organizasyon Kongresi Bildiri Kitabı, No: 4, Antalya: Akdeniz Üniversitesi İİBF Yayınları, s. 801-810.

Daver, B. (1993). Siyaset Bilimine Giriş, Beşinci Baskı, Ankara: Siyasal Kitabevi.

Duverger, M. (1993). Siyasi Partiler, İstanbul: Bilgi Yayınevi.

Eldersveld, S.J. (1971). “A Theory of the Political Party”, Comparatice Study of Party Organization, Merill Publishing Co., s. 68-88.

Janda, K. (1970). A Conceptual Framework for the Comparative Analysis of Political Parties, Beverly Hills: Sage Publication Comparative Politics Series.

Kalyoncu, H. (2001). Liderlere Tapınma Psikolojisi, İstanbul:  Marifet Yayınları.

Kama, B. (2005). Çalışanların İş Güvencesine İlişkin Algılamaların İş Tatminleri, Örgütsel Bağlılıkları ve İşten Ayrılma Niyetleri Üzerindeki Etkilerinin İncelenmesi, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Kışlalı, A.T. (1987). Siyaset Bilimi, Ankara: Ankara Üniversitesi Basın-Yayın Yüksekokulu Yayınları.

Komsuoğlu, A. (2008). Siyasal Yaşamda Bir Lider Süleyman Demirel, İstanbul:  Bengi Yayınları.

Kongar, E. (1993). Devrim Tarihi ve Toplum Bilim Açısından Atatürk, İstanbul : Remzi Kitabevi.

Mutlu, A., “Kurumsallaşmış Demokrasilerdeki Siyasi Partiler Sistemi İle Ülkemizdeki Siyasi Partiler Sisteminin Karşılaştırmalı Değerlendirmesi ve Özgün Model Arayışları”, http://www.icisleri.gov.tr/_Icisleri/WPX/apktez1.doc

Teziç, E. (1976). Siyasi Partiler (Partilerin Hukuki Rejimi ve Türkiye’de Partiler), İstanbul : Gerçek Yayınevi.

Tiryaki, T. (2005). Örgüt Kültürünün Örgütsel Bağlılık Üzerine Etkileri, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Tunaya. T.Z. (1952). Türkiye’de Siyasi Partiler, İstanbul: Doğan Kardeş Matbaası.

Turan, İ. (1996). Siyasal Sistem ve Siyasal Davranış, İstanbul : DER Yayınları.

Yıldız, N. (2002). Türkiye’de Siyasetin Yeni Biçimi: Liderler İmaj Medya, Ankara:  Phoenix Yayınevi.

MAKALENİN TAMAMINI OKUMAK İSTİYORSANIZ TIKLAYINIZ…

Etiketler: » »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.