Son Dakika
Emhal Besi Çiftliğine bayan eleman aranıyor
Yalvaç’ın üreten ve üretken markası: DURUTÜRK
ELBENGİLİ PVC-Alüminyum-İnşaat’tan BAYRAM TEBRİKİ
Yalvaç’ta perde, tül ve nevresimin adresi: ERTEN…
Yalvaç’ta 15 yıldır el yapımı PİZZA’nın tek adresi: Dr. Pizza…
Yalvaç’ın kazanma ustası 10. seçiminden %95’le galip çıktı
Torosların zirvelerinde kurdukları kale kentlerde oturan Homonadlar, dağların arasındaki vadi ve düzlüklerde tarım, bağcılık yaparak ve de keçi sürülerini otlatarak yaşarlardı. Kışlakları olan kaleleri dışında her kabilenin bir de yaylası vardı. Kabile isimleri daha çok sahip oldukları keçilerin rengine göre belirlenmişti. Birçok kabileden oluşan Homanadların doğa ve iklime karşı verdikleri mücadele dışında en büyük sorunları kabileler arası su, otlak ve sınır kavgalarıydı. Genellikle çobanlar arasında başlayan bu küçük sürtüşmeler, kavgalar yaşlıların ve kabile reislerinin arya girmesiyle tatlıya bağlanır yemek şölenleriyle son bulurdu. Karasal iklimin en sert biçimde yaşandığı bu dağlık coğrafya, burada yaşayanların karakterlerini de sertleştirmişti. Sur görevi gören yüksek dağlarla çevrili yurtlarında dış güçlere karşı korunaklı ve güven içinde yaşayan bu insanlar oldukça sağlıklı, güçlü bir fiziğe ve savaşçı bir karaktere sahiptiler. Bu korkusuz insanlar, kendi ve akraba kabilelerine karşı ne kadar hoşgörülü iseler yabancılara ve komşu bölge halklarına karşı bir o kadar acımasızdılar. Özellikle Pamphylia Bölgesi kentleri, Perge, Sillyon, Aspendos ve Side bunların çapulcu yağma akınlarından bıkıp usanmışlardı. Sadece bunlar değil Isauria, Lykonia ve Phrygia Bölgelerinde yaşayan halklara da bahar aylarıyla birlikte aynı sorunları yaşatıyorlardı. Komşu bölgelere yapmış oldukları bu yağma saldırılarından dolayı tarihe yağmacı dağlı halklar olarak geçmişlerdi. Okuma yazma ile araları hiçte iyi olmayan bu halkın genel ismi, ilk kez Xenephon’un (MÖ 401) yazdığı “On binlerin Dönüşü” (Anabasis) kitabında “Pisidialılar” olarak geçmektedir. Anadolu dillerinde olan Pisidçe diye bir dil konuşuyorlardı.
Her ne kadar Persler ve Makedonlar bunlara genel çerçevede egemen olsalar da hiçbir zaman bölgenin içlerine tam olarak hükmedemediler. Alabildikleri vergilerle yetinmek zorunda kaldılar. Büyük İskender sonrası bölgenin yönetimini ele geçiren Selevkoslar bile Homonadlara tam olarak boyun eğdiremediler.
Roma, Cumhuriyetten İmparatorluğa geçip Anadolu’ya egemen olmaya çalıştığında karşılaştığı en büyük sorunlardan birini Pisidia Bölgesinde yaşayan bu Homanadlar oluşturmuşlardır. Roma İmparatoru Augustus, Batı Anadolu’nun diğer bölgelerini kolayca ele geçirdi ve Romalılaştırdı. Ancak, Homonadlar yaşadıkları Toros Dağlarına ve güçlü kalelerine güvenerek Roma egemenliğini kabul etmediler ve Roma yandaşı Galatya Kıralı Amyntas’ı da öldürdüler. Bu Amyntas Konya bölgesinde 300 baş hayvanı olan bir iken, Romanın Kilikya valisi Cicero ile kurduğu dostluğa güvenerek Derbe kentinin yöneticisini öldürdü onun mallarına ve yönetim alanına konarak zengin oldu. Yönetimini ele geçirdiği bölgelerin halklarını hiç önemsemeyen bu açgözlü insan kendine hizmet eden Roma’nın çıkarlarını ön planda tutarak Roma yönetiminin güvenini kazandı. Öngörü becerisi yüksek oldukça kurnaz olan Amyntas, Sezar’ın katilerine karşı yapılan Fillipe Savaşında (MÖ 42) önce Brutus ve Cassius’un yanında yer aldı ve savaşı kazanamayacaklarını fark edince, sayesinde büyük bir güç elde ettiği Cicero’ya rağmen Octavian ve Marcus Antonius’un tarafına geçti. Bu yardımdan dolayı Marcus Antonius, kurduğu Galatya – Kapadokya vasal krallığının yönetimini Amyntas vererek onu ödüllendirdi. Marcus Antonius ile Octavian (Augustus) arasında yapılan Aktium Savaşında (MÖ 31), son dakikada daha güçlü gördüğü Octavian’ın tarafına geçerek kendisini kral yapan Marcus Antonius’a karşı savaştı. Savaşı kazanıp Augustus unvanını alan Octavian Roma’da İmparatorluğu ilan ederek kendisine yardım eden Amyntas’ın krallığının sınırlarını Pisidia’yı da içine alacak biçimde genişletti. Aldığı bu destekle Homanad topraklarına saldıran Amyntas Homanadların Reisini öldürerek Pamphylia’nın en önemli liman kenti Side’ye kadar inerek Akdeniz’i krallığının güney sınırı yaptı.
Bu açgözlü şark kurnazı yalaka kralın sonunun ne olduğunu ve Homanadların trajik hikâyesini haftaya okuyacaksınız. Devamı haftaya….
Etiketler: Özyalvaç » Prof.Dr. Mehmet ÖzhanlıYorum yapabilmek için Giriş yapın.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
30 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler
24 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler
30 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler
25 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler