Nöroloji Uzmanı Gökçen Köktürk, epilepsi ile ilgili yanlış bilinenlere açıklık getirdi

“12 Şubat Uluslararası Epilepsi Günü”  kapsamında Yalvaç Devlet Hastanesi Nöroloji Uzmanımız Dr. Elif GÖKÇEN KÖKTÜRK ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

Uzmanımız Gökçen Köktürk, epilepsi ile ilgili yanlış bilinen hususlara açıklık getirerek şu bilgileri verdi:

Toplumda “Sara Hastalığı” olarak da bilinen epilepsi, beyinde anormal bir elektriksel aktivitenin kısa süreli ve geçici olarak ortaya çıkmasıdır.

Dünyada yaklaşık 65 milyon epilepsi hastası vardır her yıl bu sayıya 2,5 milyon kişi eklenmektedir. Ancak epilepsi nöbetlerinin çeşitliliği nedeniyle tanı alamamış hastalar olduğu da tahmin edilmektedir. Epilepsi hastalığı hiç bir neden olmadan ortaya çıkabildiği gibi travma, enfeksiyon, metabolik hastalıklar, beyin-damar hastalıkları, genetik hastalıklara da bağlı olabilir. Tanıda EEG (elektroensefalografi) ve görüntüleme tekniklerinden faydalanılabilir ancak temelde klinik vardır. Yani söz konusu olayın nasıl başladığı, hastanın öncesinde ne hissettiği, bilinç düzeyi, atak sırasında ne olduğu, nasıl sonlandığı, ne kadar sürdüğü gibi soruların cevabı hekimi tanıya götürür. Bu nedenle hasta yakınlarının söz konusu atakları cep telefonu ile videoya çekmesi çok faydalı olmaktadır. Tedavide ilk basamak ilaç tedavisidir ancak ilaçlara dirençli hastaların uygun olanlarında pil tedavisi ve cerrahi seçenekleri mevcuttur. Günümüzde tüm bu tedaviler ile hastaların %70-75 kadarında hastalık kontrol altına alınabilmektedir.

Epilepsi bilinen en eski hastalıklardan olmasının yanısıra en sık görülen nörolojik hastalıklardan biridir. Bilimsel gelişmelerle birlikte tedavide büyük yol katedilmiştir, ancak hastaların sosyal rehabilitasyonu için aynı şey söylenemez. Yüksek tedavi başarı oranlarına rağmen bu hastalara karşı toplumda korku, önyargı ve damgalama maalesef ki halen devam etmektedir. Bu durum hastalık hakkında yanlış bilgilerin yayılması, hastaların durumlarıhakkında konuşmaktan imtina etmesi, iş bulamaması, iş hayatlarında ayrıma uğraması, sosyal hayattan çekilmesi, aile kuramaması gibi üzücü sonuçlar doğurmaktadır. Sadece ülkemizde değil tüm dünyadaki epilepsi hastaları ve Nörologlar sadece hastalığın kendisi ile değil hastalığı kuşatmış bu damgalanma, önyargı ve ayrımcılık ile savaşmaktadır. Maalesef ki önyargılar, batıl inançlar ve damgalar hastalığın kendisinden daha dirençlidir. Çoğu hastada hastalığın kendisinden daha fazla psikososyal sorunlara yol açmaktadır. Hatta birçok hastanın toplumun bakış açısı nedeniyle yardım aramaktan çekindiği, sorunları dile getirmediği bilinmektedir. Oysaki epilepsi aynı diyabet hipertansiyon gibi bedensel bir hastalıktır. Hastaların büyük çoğunluğunda bir veya birden fazla nöbet ilacı ile nöbetler kontrol altına alınabilmekte ve hastalar günlük hayatlarını normal bir şekilde sürdürebilmektedir.

Dünya Epilepsi Günü’nde toplumda epilepsi hastalığının farkındalığını artırmak, hastalık hakkında doğruları anlatmak hedeflenir. Çünkü ancak bu şekilde çok eski zamanlardan köken alan önyargılar kırılabilir ve hastaların tecrübelerini, sorunlarını korkusuzca paylaşabileceği bir ortam oluşturulabilir. Hem medikal hem de psikososyal desteğin olduğu bir çevrede epilepsi hastalarının da toplumun üretken bir bireyi olmamaları için hiçbir neden yoktur. Toplumda farkındalığın artması ile de bu hastaların eğitim, iş ve sosyal hayatlarını kısıtlayan hukuki sorunlar daha fazla konuşulmaya başlayacak, tedavi araştırmaları için daha fazla kaynak sağlanacaktır.