Son Dakika
Unutulmaya yüz tutmuş halk türkülerini kayıt altına alan müzik öğretmeni Emre Dayıoğlu, bu kez de Isparta’nın İncesu köyünde yıllardır kullanılmayan okulu müzik okuluna dönüştürdü. Köy çocukları burada halk müziğini ve sazlarını öğreniyor…
Anadolu’yu karış karış gezerek, unutulmaya yüz tutmuş halk türkülerini kayıt altına alan müzik öğretmeni Emre Dayıoğlu, önemli bir projeye daha imza attı. Genç öğretmen, Isparta‘nın İncesu köyünde atıl vaziyetteki köy okulunu, arkadaşları ve köy sakinlerinin de yardımıyla, bir müzik okuluna dönüştürdü. Kapanan Köy Enstitüleri’ni çağrıştıran “Müzik Köyü Okulu“nda, İncesu köyünün çocukları, üç telli saz, keman ve bağlama ile tanışırken, halk müziğinin eserlerini de, temsilcilerinden dinleme fırsatı buluyor.
6 yılda iki bin 500’den fazla köy gezip, 3 binden fazla kişiyi kayıt altına alan genç öğretmen, şimdi bu sanatçıları ve eserleri öğrencilerle buluşturuyor. Genç öğretmen yıllardır hayali olan “Anadolu’da Bir Müzik Köyü Projesi”ni Isparta’nın Keçiborlu’ya bağlı İncesu Köyü’nde hayata geçirdi.
Meraklı öğrenci
“Hayatım boyunca müziğin en meraklı öğrencisi oldum” diyen Dayıoğlu, “Halk müziği eğitimi alma imkanı olmayan çocuklarımız ve gençler için bağımsız ve doğal bir müzik ortamı oluşturmak gibi ütopik bir hayalim vardı. Bunu yakın dostlarıma ve daha önce derleme çalışmasına gittiğim Isparta’nın İncesu köyünde edindiğim dostlarıma bahsettim, büyük bir heyecan duydular ve projeye destek vereceklerini söylediler” dedi.
Projenin ilk ayağı 27-31 Temmuz tarihlerinde İncesu Köyü’nde yapıldı. Yıllardır kullanılmayan eski köy okulu, gönüllü katılımcıların ve köylülerin el birliğiyle bir müzik köyüne dönüştürüldü. Köyde yaşayan çocukların halk müziği ve enstrümanlarıyla tanıştığı projeye, köylüler, sanatçılar, öğretmenlerin yanı sıra Türkiye’den ve yurtdışından gelen yüzlerce kişi katıldı.
Projeyi, “Müziğin ve köy hayatının ortak paydası üzerinde kaygısızca buluştuğumuz bir müzik köyü” olarak tanımlayan öğretmen Dayıoğlu, “Günün 24 saati müzik susmadı, halk çalgılarımızın tınıları köyü adeta seslerle çevreledi. Müzik ve köy yaşamının içerdiği tüm gerçekliklerle var olan bir proje. Köyün kullanılmayan okulunda sadece halk çalgıları ve müzik derslerimizi gerçekleştirdik, konserler ve dinletiler düzenledik. Müziğin ortak diliyle, köyde aynı seslerden konuşabilmeyi başardık” diye konuştu.
Tef çalan teyzeler
Köy çocuklarının bu beş günü çok verimli geçirdiğini anlatan öğretmen Emre Dayıoğlu, “Kimisi üç telli ile tanıştı, kimisi sipsi ile tanıştı, kimisi bağlama konseri izledi. Dışarıdan gelen katılımcılarımız da özellikle köyde tef çalan teyzelerimizin müziklerine hayran olmakla birlikte, katılan diğer çok kıymetli sanatçılarımızın derslerinden ve konserlerinden faydalandı” ifadelerini kullandı.
‘Köy Enstitüleri benzeri bir proje’
Projenin, kapatılan Köy Enstitüleri’nde verilen müzik eğitimiyle benzerlik gösterip göstermediğine sorusuna Emre Dayıoğlu şu cevabı veriyor: “Evet benzerlikler gösteriyor. Özellikle halk müziği çalgılarımız şu dönemde çocuklarımıza tanıtmalıyız. Her çocuk çalgı çalmak zorunda değildir, fakat özümüzü, gelenek ve göreneklerimizi en rahat ve sıkılmadan öğrenebileceği yol; türkülerimizdir.”
Ustalara saygı
Türkiye’nin yetiştirdiği önemli kabak kemane sanatçısı Salih Urhan ve UNESCO’nun 2008 yılında ‘Yaşayan İnsan Hazinesi’ seçtiği üç telli saz ustası Hayri Dev’in isimleri Müzik Köyü Okulu’ndaki sınıflara verildi.
Yorum yapabilmek için Giriş yapın.
BENZER HABERLER