logo

reklam

MEN TAPINAĞI’NIN YOLU GİBİ


Prof.Dr. Mehmet ÖZHANLI
mehmetozhanli@sdu.edu.tr

Nobel edebiyat ödüllü G. G. Marquez’in herkesin bildiği ünlü romanı “Kırmızı Pazartesi”de, sadece bir cinayete ve onun arka planına değil, bir halkın ortak davranış biçimlerinin emarı (MR) çekilerek, toplumsal yozlaşmanın tehlikelerine dikkat çekilmektedir. Romanda işleneceğini herkesin bildiği ve cinayeti işleyeceklerin engellensinler diye herkese anlattığı bir cinayetin toplumun tamamı tarafında görmezden gelinmesi ve sonunda göz göre göre cinayetin gerçekleşmesi anlatılmaktadır. Bu görmezden gelme, dünyadaki bütün toplumlar için her zaman geçerli olan bir davranıştır. Hep bir şeyler görmezden gelinir. Görmezden gelenler “-mış” gibi yaparak olumlu bir algı yaratırlar ve yarattıkları algıya kendilerini ve toplumu inandırarak vicdanları rahatlatılır. Her ne kadar oluşturulan algı yönetimi, kendilerini haklı ve ortaya çıkan olumsuz sonuçları birilerinin üzerine yıkmayı başarsa da zaman, meydana gelen sonucun genel doğrularını açığa vuracaktır. Bir şeyi görmezden gelmek onun var olma gerçeğini ortadan kaldırmaz.

Bireysel görmezden gelmek toplum tarafından onarılabilir. Ancak, bu görmezden gelme toplumsal bir harekete dönüşmüşse o toplumda kutsalların ve değerlerin sıradanlaştığına ve de ahlaksızlığın normalleştirildiğine işarettir ki bu davranış o toplumun sonunun da yakın olduğu anlamına da gelir. Bir toplumda değerleri sıradanlaştırmak, soğuk suya konulan kurbağanın ısıtılan suyun içerisinde ölümünü kabullenişine benzer. O toplum yavaş yavaş çürür ve sonunda yok olur.

Marquez’in romanında görmezden gelinen cinayetin bir benzeri Men Tapınağı ve Kutsal Alanına çıkan yolda da yaşanmaktadır. Pisidia Antiokheia Men Tapınağı ve Kutsal Alanı, Anadolu’da bir zamanlar en etkili din olan Tanrı Men’in, tapınım yeri kesin bilinen tek merkezidir. Bu gün tapınağa çıkan yol, alanda inşa edilen yangın gözetleme kulesinin inşası sırasında antik yolun üzerine açılmış stabilize bir yoldur. Yöre halkının ve ziyaretçilerin tapınağın bulunduğu alana daha rahat bir şekilde gidip gelebilmeleri içi yolun asfaltlanması konusunda “Kazı Başkanlığı” olarak 2008 yılından beri yapmış olduğumuz bütün başvurular hep görmezden gelindi. Bu görmezden ve duymazdan gelmenin sonucu her yıl tapınak ve çevresinde onlarca kaçak kazı meydana geldi ve gelmeye devam etmektedir. Tarihi alana ve tarih eserine vurulan her kaçak kazma darbesi, bu topraklarda bizden önce yaşamış yüzbinlerce insanın kültürünü, sanatını, yaşanmış hikâyelerini ve geleceği doğru bir biçimde kurgulamamıza yardımcı olacak bilgiyi geri dönüşü olmayacak biçimde yok eder. Geri dönüşü olmayacak biçimde bir tarih eserini tahrip edip yok etmek, bir canlıyı öldürmekle aynıdır. Tarih eser cinayetleri, toplumlara bir canlıyı öldürmekten daha çok zarar verir. Ancak, biz yine de insanı ve canı ön planda tuttuğumuzun altını kalınca çizip belirtelim. Antik dünyanın inancı, dini, sosyal ve siyasal yaşamı ve de sanatı hakkında oldukça kapsamlı bir bilgi barındıran bu Tapınak ve Kutsal Alan, bir türlü yapılmayan 5 kilometrelik bir yol yüzünden tahribata terk edilmiş ve her geçen gün kaçak kazıcılar tarafından parça parça yok edilmektedir. Bu yol yapılıp önlem alınmazsa burada geri dönüşü olmayan büyük bir tarih katliamının yaşanacağını dilimiz döndükçe anlatmaya ve mürekkebimiz yettikçe yazmaya çalıştık. Ancak, ilgili merciler hala görmezden ve duymazdan gelmeye ısrar ediyorlar ve sanıyorlar ki görmezden geldiklerinde bütün sorunlar kendiliğinden çözülecek. Tapınak tamamen tahrip edildiğinde yani geliyorum diyen tarih cinayet gerçekleştiğinde, kentin ve ülkenin turizm gelirlerinden dem vuranlar, halka bu cinayeti nasıl açıklayacaklar…

Marquez’in konu edindiği görmezden gelindiği için işlenen cinayet ve toplumsal çürümüşlük, sanırım bu yüzyılın en büyük toplumsal hastalığıdır. Evrensel gerçekleri bir kenara bırakıp kendi ırksal ve ideolojik düşüncelerini genel doğru olarak kabul etmek demek kendileri dışındaki her şeyi yok saymaktır. Bu da o toplumun kendi geleceğini yok etmesi anlamına gelir. Kalıcı ve her zaman geçerli olan evrensel doğrudur, kişinin ya da toplumun kendi doğrusu değildir.

Uzun yıllardır verilen büyük uğraşlara rağmen bir türlü görülmek istenmeyen Men Tapınağı yolu için şu “deyim” kendiliğinden ortaya çıkıyor, yani görmezden gelinen işler için artık “Men Tapınağının Yolu Gibi” deyimi kullanılabilir…

Etiketler: » »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • BÜYÜK BAŞKOMUTAN, BÜYÜK TAARRUZ, BÜYÜK ZAFER…

    30 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İkinci Viyana kuşatmasından (1683) tam 238 yıl sonra ilk defa Sakarya Meydan Muharebesinde toprak kaybedilmemiş, 22 gün 22 gece (23 Ağustos-13 Eylül) süren “HATTI MÜDAFAA YOKTUR, SATHI MÜDAFAA VARDIR. O SATIH BÜTÜN VATANDIR anlayışıyla gerçekleştirilen SAKARYA meydan savaşında kanlı çarpışmaların ardından durdurulan düşman, Sakarya Nehrinin batısına püskürtülmüş ve bağımsızlık yolunda en önemli adım atılmıştır, düşman ordusunu tamamen yurttan atmak amacıyla bir yıl kadar süren hazırlık döneminden sonra, 26 Ağustos 1922'de Başkomutan Mustafa Kem...
  • SOKAKTAN MECLİSE BÖYLE NEREYE?..

    24 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    O gün sabah erken kalktım. Hava sakindi. Üç gündür dağdan esen sert ve şiddetli, aynı zamanda sıcak rüzgâr dinmişti. Denize gidebilirdim. Mayomu giydim ve yaklaşık 600 metre uzaklıktaki denize hızlı adımlarla kısa sürede ulaştım. Yaklaşık 1 saat deniz kenarında yürüyüş ve yüzmeden sonra biraz yorgun vaziyette dönüş yolunda, bahçesinde etrafı temizleyen 50-55 yaşlarında zaman zaman ayak üstü sohbet ettiğim Hakan’a rastladım. Kendisi mühendisti, zamanında İstanbul da şirketleri ve iyi bir hayatı olmuş, ancak hayatın acımasız yanlarını da yaşam...
  • Kırım – Kongo Kanamalı Ateşi; Keneler ve Düşündürdükleri

    30 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İçinde bulunduğumuz ay itibarıyla havaların ısınması, yağmurların yağması ile birlikte, bahçe, tarla işleri ile birlikte KENE MEVSİMİNİNİN de başlaması, dolayısıyla Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı ve insanlarda ölümlerin görülmesi söz konusu olabileceğinden, EMEKLİ DE olsam, sorumluluk bilinciyle yıllardır yaptığımız uyarıları, yapılması gerekenleri; YETKİLİLERE, ETKİLENENLERE bir kez daha hatırlatmak istedim.. Ülkemizde 2002 yılında Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi ile gündeme oturan, popüler olan ve 7’den 70’e herkesin tanıdığı keneler, biz...
  • ANTİOKHEİALI YAŞLI KADIN

    25 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler

    Üçüncü cemre düştüğünde, karlar erimeye başlamıştı. Kentin sokaklarında eriyen karların suları, bulanık bir şekilde akmaktaydı. Bir zamanlar düzgün taş döşeli olan sokaklar artık bütün özelliğini kaybetmiş, kanalizasyon sistemi tıkanmış, sular caddenin yüzeyinde sessizce akmaya başlamıştı. Bahar güneşinin sıcaklığı kendini iyice hissettirirken, yaşlı kadın kahvaltısını yapmış, mutfağın penceresinden güneşin ışıklarını izleyerek, derin düşüncelere dalmıştı. On üç yaşında evlenip geldiği bu evde geçirmiş olduğu günlerin hayaline dalmıştı ki, hizm...