logo

reklam

Krizler ve Sosyal Yaşam!


admin
ozyalvac@hotmail.com

Siz kıymetli okuyucularımdan gelen geribildirimler doğrultusunda krizlerin sosyal yaşama olan etkilerine değinmekte yarar gördüm.  Katkı ve yorumlarınız için de ayrıca teşekkür etmek isterim.

Dünya çapında yaşanan krizler, sosyal yaşamda da derin izler bırakmıştır. İnsanların alışkanlıklarını, hayata bakışlarını değiştirmiş, geleceğe ilişkin planlarını alt üst etmiştir. Örneğin 1929’da ABD’de patlayan “Büyük Buhran”ın sosyal hayata etkileri çok derin olmuştur. Onbinlerce işyerinin yanı sıra, birçok okul ekonomik kriz nedeniyle kapısına kilit vurmuştur. Binlerce öğretmen işsiz kalırken, milyonlarca genç de okul hayatını yarıda kesip, iş bulma derdine düşmüştür. Kendini “işe yaramaz” aileye yük olarak görmeye başlayan gençler, iş bulma umuduyla evlerini terketmişlerdir. Şehirlerin dış mahallelerinde milyonlarca işsizin gelip yaşadığı gecekondular oluşmuştur. Zamanla nüfusu iyice artan bu gecekondular kendi yönetimlerini oluşturup, kendi belediye başkanlarını bile seçecek hale gelmişlerdir.

Ekonomik krizin etkileri, evlilik ve doğum oranlarına da yansımıştır. ABD’de kriz süresince azalan evlilik oranlarına paralel olarak doğum oranları da % 20 civarında düşmüştür. Kriz boşanma oranlarında % 10’luk bir düşüş yaratmıştır. Yasal işlem ve nafaka maliyetlerini göze alamama boşanmaların hızını kesse de, erkeklerin evlerini terketmelerine engel olamamış, eşlerince terkedilen kadın sayısı yüzbinleri bulmuştur. Ülkede hem dilencilerin sayısı, hem de yönetimleri protesto eden kadın ve kadın gruplarının sayısı sürekli artmıştır. Diğer yandan insanlarda korku, endişe, panik ve stres artışına bağlı olarak intihar girişimleri yükselmiştir. ABD’de sadece 1931 yılındaki intihar sayısı 20 bini bulmuştur. Ülkede ırkçılık artmış, siyahlar işlerini terketmeye ve yerlerini beyazlara bırakmaya zorlanmıştır.

Daha önce yokluk ve açlık görmeyen birçok Amerikalı kendini ekmek ve çorba kuyruklarında bulmuştur. Kimileri bunu gururuna yediremeyerek oturdukları şehri terketmişlerdir.  Milyonlarca insan tarlalarda mevsimlik işçi olarak çalışan göçebelere dönüşmüştür. Kriz yıllarındaki ekonomik zorluklar ve verilen yaşam mücadeleleri edebi eserlere yansımıştır. Örneğin John Steinbeck tarlalarda çalışan göçebe aileleri ve sosyal yaşamdaki dönüşümü “Gazap Üzümleri-The Grapes of Wrath” başlıklı romanında kaleme almış ve 1939 yılında yayınlanan bu eseriyle Pulitzer ödülünü kazanmıştır.

Sonuç olarak krizlerin sosyal yaşama etkilerinin olması kaçınılmazdır. Ancak bunun her ülkede, her toplumda etkilerinin birebir aynı olacağını söylemek de olanaklı değildir. Nitekim her ülkenin, her toplumun gelenek, görenek, inanç, değer ve beklentileri aynı değildir. Krizler bazı toplumları iyice bencilleştirip parçalanmaya iterken, bazılarında da kaynaşma ve dayanışma eğilimini daha çok tetikleyebilmektedir. Küresel salgında İtalya’nın Avrupa Birliği’ne sitemini de, ülkemizdeki yardımlaşma yarışını da sanırım bu çerçevede değerlendirmek doğru olacaktır.

Etiketler: »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • BÜYÜK BAŞKOMUTAN, BÜYÜK TAARRUZ, BÜYÜK ZAFER…

    30 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İkinci Viyana kuşatmasından (1683) tam 238 yıl sonra ilk defa Sakarya Meydan Muharebesinde toprak kaybedilmemiş, 22 gün 22 gece (23 Ağustos-13 Eylül) süren “HATTI MÜDAFAA YOKTUR, SATHI MÜDAFAA VARDIR. O SATIH BÜTÜN VATANDIR anlayışıyla gerçekleştirilen SAKARYA meydan savaşında kanlı çarpışmaların ardından durdurulan düşman, Sakarya Nehrinin batısına püskürtülmüş ve bağımsızlık yolunda en önemli adım atılmıştır, düşman ordusunu tamamen yurttan atmak amacıyla bir yıl kadar süren hazırlık döneminden sonra, 26 Ağustos 1922'de Başkomutan Mustafa Kem...
  • SOKAKTAN MECLİSE BÖYLE NEREYE?..

    24 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    O gün sabah erken kalktım. Hava sakindi. Üç gündür dağdan esen sert ve şiddetli, aynı zamanda sıcak rüzgâr dinmişti. Denize gidebilirdim. Mayomu giydim ve yaklaşık 600 metre uzaklıktaki denize hızlı adımlarla kısa sürede ulaştım. Yaklaşık 1 saat deniz kenarında yürüyüş ve yüzmeden sonra biraz yorgun vaziyette dönüş yolunda, bahçesinde etrafı temizleyen 50-55 yaşlarında zaman zaman ayak üstü sohbet ettiğim Hakan’a rastladım. Kendisi mühendisti, zamanında İstanbul da şirketleri ve iyi bir hayatı olmuş, ancak hayatın acımasız yanlarını da yaşam...
  • Kırım – Kongo Kanamalı Ateşi; Keneler ve Düşündürdükleri

    30 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İçinde bulunduğumuz ay itibarıyla havaların ısınması, yağmurların yağması ile birlikte, bahçe, tarla işleri ile birlikte KENE MEVSİMİNİNİN de başlaması, dolayısıyla Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı ve insanlarda ölümlerin görülmesi söz konusu olabileceğinden, EMEKLİ DE olsam, sorumluluk bilinciyle yıllardır yaptığımız uyarıları, yapılması gerekenleri; YETKİLİLERE, ETKİLENENLERE bir kez daha hatırlatmak istedim.. Ülkemizde 2002 yılında Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi ile gündeme oturan, popüler olan ve 7’den 70’e herkesin tanıdığı keneler, biz...
  • ANTİOKHEİALI YAŞLI KADIN

    25 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler

    Üçüncü cemre düştüğünde, karlar erimeye başlamıştı. Kentin sokaklarında eriyen karların suları, bulanık bir şekilde akmaktaydı. Bir zamanlar düzgün taş döşeli olan sokaklar artık bütün özelliğini kaybetmiş, kanalizasyon sistemi tıkanmış, sular caddenin yüzeyinde sessizce akmaya başlamıştı. Bahar güneşinin sıcaklığı kendini iyice hissettirirken, yaşlı kadın kahvaltısını yapmış, mutfağın penceresinden güneşin ışıklarını izleyerek, derin düşüncelere dalmıştı. On üç yaşında evlenip geldiği bu evde geçirmiş olduğu günlerin hayaline dalmıştı ki, hizm...