logo

reklam

Kar ve şehir


Ünal Örnek
unalornek@hotmail.com

Şehirlerde karın her yanı beyaz bürüyen, çirkinlikleri yok eden görüntüsü hepimizi büyüler. Çoğumuz kar yağdığında havanın soğukluğuna aldırmadan karın keyfini çıkarmaya çalışırız. Çoluk çocuk kendimizi sokaklara, parklara ve meydanlara dışarı atmak isteriz.

Kimimiz kartopu oynar ve kardan adam yapar, kimimiz karda kaymak isteriz. Tabii bu karın sevimli yüzüdür. Ama karın diğer bir yüzü de ısınmada ve ulaşımda yaşattığı sorunlar, doğal afete varan zararlardır.

Kar bazı insanlarımız için bereketin adı ve eğlence gibi görülse de bazılarımız için zorlukların yaşandığı beyaz felaket dönemi anlamına gelir.

Küresel ısınma dünyada iklim dengelerini değiştirdiği gibi doğal afetlere varan zararların meydana geldiği bir sürecide beraberinde getirmiştir.

Geçmişin zamanında ve yeteri kadar masum sayılacak yağışlarının yerine sınırları zorlayan, çevreye zarar veren zamansız yağışlar tarım alanları kadar küçük büyük bütün yerleşim yerlerini sıkıntıya sokmaktadır. Kimi zaman doğal afetlere neden olmaktadır.

21. yüzyılda bu tür doğal afetler kaçınılmaz bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Bu dönemde kar yağışı da normal miktar ve zaman süreçlerinin ötesine geçmiştir.

Bazen beklenmeyen zamanda beklenmeyen miktarda yağan kar şehirlerde ve kırsalda yaşamı zorlaştırmaktadır.

Bazen de bir gram yağış düşmedi diye hayıflanırız.

Yağış rejimlerinde ortaya çıkan düzensizlikler şehirlerde içme ve kullanma suları konusundaki hesapları altüst ettiği gibi aşırı yağışlar karşısında planlama ve mücadele yöntemlerini de olumsuz yönde etkilemektedir. Aşırı yağmur ve kar yaşamı esir altına almaktadır. Seller ve yoğun kar yağışı ve buzlanma şehirleri esir etmiştir.

Yaşam kadar çalışma hayatı ve üretim durma noktasına gelmektedir.

Özellikle günden nüfusu artan ve alan olarak büyüyen şehirlerde can ve mal kayıpları artmaktadır. Artık şehirlerin mevcut kaynakları ve planları ile bu tür sorunları aşması zorlaşmaya başlamıştır.  Özellikle kar mücadelesinde karşılaşılan sorunlar bu konuda izlenen politikaları sorgulanır hale getirmiştir.

Hele bir de buna büyükşehirlerde belediye başkanları arasındaki çekişmeleri eklediğimizde yoğun kar yağışında kaderine terk edilen cadde ve sokak görüntülerini ile mağdur insanların görüntüleri karşımıza çıkmaktadır.

Yoğun ve uzun süreli kar yağışlarında kar ve buzun yollarda sürtünme kuvvetini azaltmakta, bu durum yaya ve taşıtlar için kazalara neden olmaktadır.

Kar ve buz karşı mücadelede en çok kullanılan yöntem kar temizleme alet ve makinalarla kar temizleme ve taşıma çalışmaları, yollara tuz, kum ve kimyasal madde dökülmesidir.

Son yıllarda bu çalışmalara kar tutmasını ve buzlanmayı engelleyici daha az kimyasal kullanımını sağlayan spreyler sıvılar ve asfalt kaplama ve koruma yöntemleri geliştirildi. Ancak kullanılan kimyasal yöntemlerde insan ve çevre sağlığını olumsuzluklarla ortaya çıktı.

Günümüzde kar ve buzlanma ile mücadele ciddi miktarda mali harcama gerektirmektedir.

Belediyelerin bugünkü kadroları, makine parkı ve kaynakları ile bu masrafların altından kalkması mümkün değildir. Şehirlerde ana caddeler dışında bu konuda yapılan çalışma yok gibidir. Ana caddelerde bile sorunlar yaşanmaktadır. Bir de büyükşehirlerdeki çekişmeleri eklediğimizde tehlikeler daha da artmaktadır.  Bu konuda acilen geleceğe yönelik politikalar geliştirilmeli, uygulamaya yönelik yapılaşmalar yeniden gözden geçirilmelidir.

Kar ve buzlanmaya karşı mücadelede hızın ve etkinliğin artırılması için ülke kaynakları yeniden gözden geçirilmelidir. Konu ile ilgili profesyonel kadrolar ve makine parkları korunmalı ve geliştirilmelidir.

Gerek şehirlerde gerekse kırsalda daha iyi hizmet verecek bir sistem yaratılmalıdır.

Halkın eğitimi yanın da araçlardaki teknik donanıma dikkat edilmesi büyük önem taşımaktadır.

Kar lastiği ve benzeri teçhizatların kullanımını teşvik edici ve kolaylaştırıcı yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Diğer önemli bir konuda şehir planları, yollar, ticari merkezlerin konumları ve yapılaşma şekilleri gözden geçirilmelidir.

Kar beyaz örtüsü ile şehirleri güzelleştirdiği gibi getirdiği tehlikelerle hayatı kâbusa çevirmektedir.

Günümüzde artan doğal afetler şimdiden geç kalmadan tedbirli olmamızı ve hazırlık yapmamızı işaret etmektedir.

Kar ve buzla mücadelede konuyu sadece belediyelerin üstüne yıkmak yerine genel bir strateji belirlenmeli, bilimsel çalışmalara azami önem verilmelidir.

Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi halkında bu mücadeleye katkısının ve katılımının yöntemi bulunmalıdır. Kar ve buzlanma ile mücadele kültürü geliştirilmelidir.

Etiketler: »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • BÜYÜK BAŞKOMUTAN, BÜYÜK TAARRUZ, BÜYÜK ZAFER…

    30 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İkinci Viyana kuşatmasından (1683) tam 238 yıl sonra ilk defa Sakarya Meydan Muharebesinde toprak kaybedilmemiş, 22 gün 22 gece (23 Ağustos-13 Eylül) süren “HATTI MÜDAFAA YOKTUR, SATHI MÜDAFAA VARDIR. O SATIH BÜTÜN VATANDIR anlayışıyla gerçekleştirilen SAKARYA meydan savaşında kanlı çarpışmaların ardından durdurulan düşman, Sakarya Nehrinin batısına püskürtülmüş ve bağımsızlık yolunda en önemli adım atılmıştır, düşman ordusunu tamamen yurttan atmak amacıyla bir yıl kadar süren hazırlık döneminden sonra, 26 Ağustos 1922'de Başkomutan Mustafa Kem...
  • SOKAKTAN MECLİSE BÖYLE NEREYE?..

    24 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    O gün sabah erken kalktım. Hava sakindi. Üç gündür dağdan esen sert ve şiddetli, aynı zamanda sıcak rüzgâr dinmişti. Denize gidebilirdim. Mayomu giydim ve yaklaşık 600 metre uzaklıktaki denize hızlı adımlarla kısa sürede ulaştım. Yaklaşık 1 saat deniz kenarında yürüyüş ve yüzmeden sonra biraz yorgun vaziyette dönüş yolunda, bahçesinde etrafı temizleyen 50-55 yaşlarında zaman zaman ayak üstü sohbet ettiğim Hakan’a rastladım. Kendisi mühendisti, zamanında İstanbul da şirketleri ve iyi bir hayatı olmuş, ancak hayatın acımasız yanlarını da yaşam...
  • Kırım – Kongo Kanamalı Ateşi; Keneler ve Düşündürdükleri

    30 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İçinde bulunduğumuz ay itibarıyla havaların ısınması, yağmurların yağması ile birlikte, bahçe, tarla işleri ile birlikte KENE MEVSİMİNİNİN de başlaması, dolayısıyla Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı ve insanlarda ölümlerin görülmesi söz konusu olabileceğinden, EMEKLİ DE olsam, sorumluluk bilinciyle yıllardır yaptığımız uyarıları, yapılması gerekenleri; YETKİLİLERE, ETKİLENENLERE bir kez daha hatırlatmak istedim.. Ülkemizde 2002 yılında Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi ile gündeme oturan, popüler olan ve 7’den 70’e herkesin tanıdığı keneler, biz...
  • ANTİOKHEİALI YAŞLI KADIN

    25 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler

    Üçüncü cemre düştüğünde, karlar erimeye başlamıştı. Kentin sokaklarında eriyen karların suları, bulanık bir şekilde akmaktaydı. Bir zamanlar düzgün taş döşeli olan sokaklar artık bütün özelliğini kaybetmiş, kanalizasyon sistemi tıkanmış, sular caddenin yüzeyinde sessizce akmaya başlamıştı. Bahar güneşinin sıcaklığı kendini iyice hissettirirken, yaşlı kadın kahvaltısını yapmış, mutfağın penceresinden güneşin ışıklarını izleyerek, derin düşüncelere dalmıştı. On üç yaşında evlenip geldiği bu evde geçirmiş olduğu günlerin hayaline dalmıştı ki, hizm...