Son Dakika
Teknolojinin gelişmesi ile birlikte elde ettiğimiz sosyal kazanımların dışında sağlığınızın ne derece kayba uğradığının farkında mısınız? Evet, teknoloji bağımlılığı, elverişsiz iş ve yaşam koşulları ve çevresel şartlar sebebiyle git gide hareketsiz bir yaşam tarzına bürünmekteyiz. Gün içinde aktif olma durumumuz giderek azalırken, günlük yaşam aktiviteleri dışında hareketli olma adına yaptığımız sportif neredeyse hiçbir faaliyet de bulunmuyor. Bu durumdan özellikle büyüme ve gelişme çağındaki çocuklar ve genç diye nitelendirilen 16-45 yaş arası grup fazlasıyla etkileniyor.
Konuyla ilgili olarak Süleyman Demirel Üniversitesi Atayalvaç Sağlık Hizmetleri MYO Öğretim Görevlisi Handan Çağlar Çavdar, fiziksel sorunların tedavisinin ilk adımının, sorun ortaya çıkmadan alınacak basit tedbirler olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Geçmişe kıyasla spora ve egzersize ayırdığımız zaman dilimi neredeyse yok denecek kadar azken, hem asosyal bir toplum olma yolunda ilerliyor hem de hareketsizliğin beraberinde gelen birçok kronik rahatsızlığa davetiye çıkarıyoruz. Hareketsiz yaşam başta obezite olmak üzere kronik kalp rahatsızlıkları, çeşitli kas iskelet romatizmaları, ilerleyici metabolik hastalıklar ve eklem bozukluklarına neden olabilmektedir.
Özellikle obezite ve kalp-damar hastalıklarının yaygınlaşması, sağlık alanında “koruyucu yaklaşımların” önemine dikkat çekmeyi başarmıştır. Şüphesiz bu sadece sağlıksal değil, aynı zamanda “finansal” olarak da büyük problemlerin çözüm kaynağıdır.
Koruyucu fizyoterapi uygulamaları burada devreye girmektedir. Koruyucu fizyoterapi ve rehabilitasyon yaklaşımlarıyla toplumun ve bireylerin risk faktörlerine karşı korunması hedeflenmektedir. Sağlıklı kişilerde, mevcut durumun korunması için gereken aktivite eğitiminin verilmesini amaçlar. Bu eğitim de şunları içerir: Kişilere uygun egzersizler önerme, iş ortamında düzgün postürün (duruş) sağlanmasını öğretme (oturma, ayakta durma, klavye kullanma, ağırlık taşıma), risk faktörleri hakkında bilgilendirme, vücudu koruyarak çalışma, çalışma ortamını düzenleme, yaşlılarda düşme vakalarını en aza indirgemek için denge eğitimi gibi.”
DÜZENLİ AKTİVİTE DAHA KALİTELİ YAŞAM
Fiziksel aktivitenin, düzenli sporun bir yaşam biçimi haline gelmesi gerektiğini ifade eden Öğretim Görevlisi Çavdar, “Önemli olan hastalık ortaya çıkmadan önlem almak, olası yatkınlıkları göz önünde bulundurarak buna yönelik koruma tedbirleri almaktır. Egzersiz ve düzenli faydaları burada etkinliğini gösterir. Öncelikle küçük yaştan itibaren çocuklara egzersiz ve spor alışkanlığı kazandırılmalı mümkün olduğunca kısa sürede spora teşvik edilmelidir. Özellikle en basit egzersiz olan yürüyüşün faydaları yadsınamayacak kadar fazladır fakat yürümenin ve spor yapmanın faydası sürdürülebilirliğindedir.
Düzenli fiziksel aktivite (egzersiz), esenlik, fiziksel sağlık, yaşamdan tatmin olma ve tam anlamıyla iyilik hali ile uyumludur. Egzersiz, psikiyatrik sorunu olmayanlarda ya da anksiyete (kaygı) ve depresyon gibi psikiyatrik hastalıkların önlenmesinde ve tedavisinde de etkili bir yöntem olarak kabul görür. Fiziksel egzersiz ve spor hareketleri, vücudunuzun sağlığının sürdürülebilmesi için önemli bir gereksinimdir.
Egzersiz yapmanın faydalarını belirtecek olursak; Egzersizler kaslarımızı güçlendirerek, kilomuzu kontrol altında tutmamızı sağlar. Egzersiz yapmak aynı zamanda genel sağlığımız ile vücut direncimizin de yüksek seviyede tutulmasına yardımcı olur. Düzenli ve sık aralıklarla yapılan egzersiz ve yürüyüş aynı zamanda immün sistemi (bağışıklık sistemi) güçlendirerek kalp krizi, diyabet (şeker)hastalığı, hipertansiyon, kemik hastalıkları gibi rahatsızlıkların görülmesine engel olur. Buna ek olarak egzersiz ve spor hareketleri, psikolojik depresyon ve akıl-ruh hastalıklarının görülme riskini en aza indirir. Egzersiz yapmak sizi çevik, esnek ve dayanıklı kılar. Egzersizleri düzenli yapmanın büyük armağanı ve faydalarından birisi de düzgün bir uyku düzeni sağlamasıdır.” dedi.
HANGİ EGZERSİZLERİ YAPMALI?
Yapılacak fiziksel aktivitelerin kişilerin durumlarına göre değişebileceğini belirten Çavdar, bu konudaki önerilerini şöyle sıraladı:
“Günlük hayatta kolaylıkla uygulayabileceğimiz egzersiz çeşitlerini sıralayacak olursak; yapabileceğimiz çok sayıda çeşitli egzersiz örnekleri mevcuttur. Bunlardan hangilerini uygulayabileceğimiz, yaş, cinsiyet ve sağlık durumumuza göre tespit edilir. Örneğin aerobik egzersizler ( kardiyo vasküler egzersiz hareketleri) kalp ve akciğer rahatsızlıklarının gelişimini önler. Aerobik, dans, bisiklete binme, yüzme, gibi egzersiz ve spor çeşitleri ise diğer tür yaygın egzersiz örnekleridir. Vücudumuzu ve kas iskelet yapımızı güçlendiren, yer çekimine karşı yapılan hareketlere örnek olarak ise yürüme, jogging, tırmanma, kayak, dağcılık gibi egzersiz ve spor örneklerini verebiliriz.
Kısaca özetlemek gerekirse düzenli yapılan egzersiz, spor veya en basitinden yürüyüşün olası hastalıkları önleyici rolü büyüktür. Hastalık durumu ortaya çıkmadan gerekli önlemler alındığı zaman fazladan yapılacak sağlık harcamalarını da en aza indirmek mümkündür. Dolayısıyla düzenli ve kontrollü hareket alışkanlığı edinmeli ve edindirilmelidir.”
Etiketler: atayalvaç » Fizyoterapi » SDÜ » SHMYOYorum yapabilmek için Giriş yapın.
BENZER HABERLER