Son Dakika
Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur, Türkiye’de Covid-19 aşısı ile yaşanan tedarik sorununa dikkat çekti. Dünya ülkelerinin nüfusuna göre aşı siparişinde, Türkiye’nin 66. Sırada olduğunu belirterek hükümeti uyaran Cesur; herkese yetecek siparişi bir an vermeli ve herkesi ayırt etmeden aşılamalısınız. Yoksa, gecikme mutasyonlara sebep olacak ve aşı olanlar da olmayanlar gibi yeniden tehlike altında kalacak dedi.
İktidara, yapılan pek çok çağrıya ve meclise verilen pek çok önergeye rağmen hükümetin herkese yetecek kadar aşı için anlaşma dahi yapamadığını belirten Cesur, Meclis kürsüsünden “Herkes güvende olana kadar kimse güvende değil” dedi.
TÜRKİYE MAALESEF YİNE GEÇ KALDI
Dünyanın, aşı bulunana kadar önlemler aldığını, başta büyük ülkelerin ise bu esnada aşı geliştirme çalışmalarını fonladığına, aşı geliştiren farklı ilaç şirketleriyle anlaşmalar yaptığına dikkat çeken Cesur, “Türkiye maalesef yine geç kaldı, yeteri kadar aşı tedarik edilmezse Türkiye aşılamada da geç kalacak” dedi.
50 MİLYON DOZ YETMEZ, TÜRKİYE’NİN EN AZ 160 MİLYON DOZ AŞIYA İHTİYACI VAR
Uzmanların, sivil toplum kuruluşlarının ve muhalefet partilerinin aşı tedariki konusunda aylardır süre gelen çağrılarını hatırlatan Cesur, “Dünya ülkeleri birden fazla aşı firması ile nüfuslarının %100’ünden fazlasını aşılayabilecek anlaşmalar yaparken, hükümet şu ana kadar 6 değil, 4 değil, sadece tek bir aşı firmasıyla, nüfusumuzun %30’una yetecek 50 milyon doz aşı anlaşması yaptı. Çin’le yapılan anlaşmaların koşulları da hala gizliliğini koruyor. Dünya’daki aşı sözleşmelerine baktığımızda, nüfusa göre aşılama kapasitesinde 66.’yız. En az 160 milyon doz aşı ihtiyacımız var” dedi.
TEK TİP AŞI SEBEBİYLE TEDARİK SIKINTILARI YAŞANIYOR
Sağlık Bakanlığı’ndan daha önce yapılan açıklamalara dikkat çeken Cesur, “50 milyon doz aşı siparişinin 40 milyonu Ocak sonu itibari ile elimize ulaşmalı idi. Daha dün gelen partiyle, siparişin 4’te 1’ine ulaşabildik. Sevkiyat tek yerden geliyor, her gecikmeyle aşılama da sekteye uğruyor. Dünya’da nüfusunu en çok aşılamış ülkeler arasında bir anda 12. sıraya çıktık, demek ki sağlık altyapımız herkesi aşılamaya müsait ancak aşının gelmesini beklerken 33. sıraya düştük, sebebi aşıda gecikme” dedi ve siparişlerin teslimatında neden gecikme yaşandığını sordu.
TÜRKİYE DİĞER ÜLKELERİN AVANTAJLARINA SAHİP DEĞİL
“Türkiye eksi 50 milyar dolar rezerv açığı ve fırlayan dövizle uğraşırken, ABD, Birleşik Krallık ve Avrupa Birliği ülkeleri aşıların geliştirilmesi için milyarlarca dolar yatırım yaptılar. En az 6 farklı aşı firması ile nüfuslarının %200-300’ünü aşılayabilecek anlaşmalar yaptılar. Hindistan aşı üretim üssü oldu ve 1,4 milyar nüfusu için 2,2 milyar doz aşı rezerve etti. Rusya devlet destekli aşısını kendi ürettiği için başka bir ülkeye ve şirkete ihtiyaç duymuyor” diyen Cesur, Türkiye’nin aşı dezavantajını, salgını şiddetli yaşayan diğer ülkelerle yaptığı kıyaslama ile ortaya koydu.
KURUMLAR İLE BERABER HAFIZALARI DA KAYBOLUYOR, HIFZISIHHAYI DERHAL AÇIN
8 ayrı merkezde, yerli aşı üretme çalışmalarına değinen Cesur, yerli aşı için verilen tarihin sürekli değiştiğini söyledi. “Yılbaşında yerli aşıya kavuşacağız denildi, şimdi Nisan diyorsunuz ama hangi Nisan belli değil. Hıfzıssıhhayı kapattınız, 10 sene oldu. O birikimi ve tecrübeyi bir anda kazanamayız, kurumlarla beraber hafızaları da kayboluyor. Hıfzıssıhhayı derhal açmalıyız” dedi.
TÜRKİYE NEDEN COVAX’A ÜYE DEĞİL
DSÖ’nün aşının dünyada adil dağılımını sağlayacak COVAX adında bir girişim kurduğunu, COVAX üzerinden 2021 sonuna kadar 2 milyar doz aşının COVAX üyelerine dağıtılacağına dikkat çeken Cesur, “COVAX’a dahil olmuş 190 var. Türkiye, neden bu 190 ülke arasında değil bilmiyoruz. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın, Covax’a neden üye olmuyoruz sorusuna, 8 Ocak’ta COVAX’IN nüfusun ancak yüzde 10’una aşı verdiğini söylediğini belirten Cesur, COVAX nüfusun %10’u değil, %20’si için aşı sağlıyor ve bilimsel onay almış 7 farklı firma ile anlaşması var, dedi. Ayrıca belli bir aşı için de zorlaması olmadığını, istenilirse ufak bir fark verilerek, Covax’dan aşı tercihi de yapılabileceğini söyledi.
MUTASYON TEHLİKESİ: HERKESİ BİRAN EVVEL AŞILAMAZSAK, AŞI OLANLAR DA TEHLİKEDE
Cesur, dünyada salgının yayılması ile mutasyon tehlikesinin arttığını ve var olan aşıların işlevlerini yitireceği endişelerinin arttığını belirtti. Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus açıklamasında “Covid-19 salgınını her yerde sona erdirene kadar, hiçbir yerde sona erdiremeyeceğiz. Zengin ülkeler aşı yaparken, dünyanın en az gelişmiş ülkeleri bunu izliyor. Her geçen gün ülkeler arasındaki uçurum daha da büyüyor” dediğine değinen Cesur, “Aşılamada ne kadar çok gecikilirse, o kadar çok mutasyon yaşanabilir” dedi ve hükümetin tedarik için acele etmesi konusunda uyardı: “Herkesi biran evvel aşılamazsak, aşı olanlar da tehlikede.”
İHALELERDE VE HUKUTA OLDUĞU GİBİ AŞIDA DA KAYIRMACILIK İDDİALARI VAR
“İhalelerde, yardımlarda, hukukta olduğu gibi aşıda da kayırmacılık iddiaları var” diyen Cesur, iktidara yakın çevrelerin öncelikli gruplarda olmamasına karşın aşılandığına dair, 25.000 doz Pfizer aşısının iktidar ve çevresindeki bir seçkinler grubuna yapıldığına dair iddiaların da olduğunu, bugün bunlarla uğraşacak vaktimizin olmadığını, eğer varsa araştırarak onların da sorulacağını ama şuanda ilk ve acil uyarısının herkese aşı tedariki için bir an evvel anlaşma yapılması olduğunu söyledi.
“Önceliğimiz ülkeye yeteri kadar aşıyı getirebilmek olmalı, Türkiye’de bütün vatandaşlarımız biran evvel aşılanmalı, 80 milyonluk Türkiye’nin en az 70 milyonu aşılayacak kadar 15-160 milyon aşıyı bulup getirmesi lazım. Derhal bunu yapmalısınız, yapmazsanız, bugün vicdanlarınızda, yarın kanun önünde bunun sorumlusu olursunuz, bunları size hepsini günü gelince sorarız” dedi.
İYİ Parti Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur’un TBMM’de “Covid-19 Aşısının Acilen Herkese Yetecek Kadar Tedariki ve Herkesin Bir An Önce Aşılanması” üzerine yaptığı konuşmasının metni:
Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri;
Genel Kurulu saygı ile selamlıyorum.
Geçen sene 30 Ocak’ta Gelin Covid-19’u araştıralım demiştik İYİ Parti olarak. Reddettiniz ve 1 yılda Covid-19, ülkemizde 25210 can adlı. 2.435.247 vatandaşımız da bu hastalıkla mücadele etti. Dünyada da 2. 127.294 ölüm oldu. Tahmin edemediniz bu işin buraya geleceğini, biz etmiştik. Neden bunu söyledim? Bugün az sonra verdiğimiz önergeyi de adının ne olduğu bile anmaktan kaçındığım sonuçlar doğuran sistemde, muhalefetin verdiği önergeleri reddeden sistemin ürünü olarak, yine reddedeceksiniz ya hani; belki insaflarınıza hitap ederim de, elleri bu defa evet diye kalırsınız diye.
Bu kadar mı kaybımız? Geç alınan tedbirlerle iş uzadı ve uzadıkça, alınan kapatma ve kısıtlama önlemleriyle, sosyal ve ekonomik boyutu da büyüdü. Çok şey söyledik bunlara ilişkin girmeyeceğim onlara ama aynı büyüklükte bir tehlike ile karşı karşıyayız, aşı yokluğu, geç kalınacak aşılama.
Dünya, aşı bulunana kadar önlemlerini alırken, başta büyük ülkeler aşı geliştirme çalışmalarını fonlamaya, aşı geliştiren farklı ilaç şirketleriyle anlaşmalar yaptı. Çünkü bilinen şu; aşılanmadan salgından kurtuluş yok. Türkiye, maalesef yine geç kaldı!
ABD, Birleşik Krallık, Avrupa Birliği ülkeleri, salgını kontrol altına almakta en az Türkiye kadar başarısızdı; ama biz merkez bankamızdaki eksi 50 milyar dolarlık rezervle, fırlayıp giden dövizle uğraşırken, onlar sahip oldukları ekonomik güç ve aşının geliştirilmesine bizzat yaptıkları milyarlarca dolarlık ekonomik desteklerle salgının etkilerinden ilk kurtulan ülkeler olmaya adaylar!
Birleşik Krallık ve Kanada 7, AB ve ABD 6 farklı aşı firması ile ön anlaşmalar yaptı. Nüfuslarının %200 ile %300’üne yetecek kadar aşı siparişleri verdiler.
Hindistan milyarlarca doz aşının üretim üssü oldu. Ön anlaşmalarla Hindistan 1.4 milyar nüfusu ile, 2,2 Milyar doz aşı rezerve etti.
Rusya, devlet destekli kendi aşısını üretebildiği için, üretim kapasitesini arttırdı ve aşı ihtiyacını orta vadede başka bir devlet veya şirkete ihtiyaç duymadan karşılayabilme durumuna geldi.
Biz, 8 ayrı merkezde, kendi aşımızı nasıl üretiyoruz, gelişmeler neler, bilmiyoruz. Yılbaşında yerli aşıya kavuşacağız dediniz, şimdi Nisan diyorsunuz ama hangi Nisan belli değil. Hıfzıssıhhayı kapattınız, 10 sene oldu. O birikimi ve tecrübeyi biranda kazanamayız, kurumlarla hafızaları da kayboluyor ama derhal açmalıyız.
DSÖ, “herkes güvende olana kadar kimse güvende değil” diyerek aşının dünyada adil dağılımını sağlayacak COVAX adında bir girişim kurdu. Hedefi; 2021 sonunda 2 milyar doz aşıyı COVAX’a dahil olmuş 190 ülkeye nüfusu oranında eşit paylaştırmak. Türkiye, neden bu 190 ülke arasında değil bilmiyoruz. 8 Ocak’ta Sayın Bakan, Nüfusun % 10’u kadar aşı veriyorlar,
Ne verecekler belli değil dedi ancak Covax’ın 7 firma ile anlaşması var. Ve yüzde 20’sine veriyorlar ülkelere. Eğer illa şu aşı istiyoruz diyorsanız biraz daha para verip alabiliyorsunuz da. Bilimsel onay almış aşılar üstelik.
Peki Türkiye’de ne oldu? Biz salgının başında aşı konusunda geç kalınmaması gerektiğini tedbirleri sayarken söylüyorduk. Maske masalları oynatırken.
Sonuç? Bizi dinlemediniz. Uzmanları ve sivil toplum kuruluşlarının çağrılarını dinlemediniz. Ve 6 değil, 4 değil, sadece tek bir aşı firmasıyla, nüfusumuzun %30’una yetecek 50 milyon doz aşı anlaşması yaptınız. Çin’le yapılan anlaşmaların koşulları da hala gizliliğini koruyor.
Dünya’daki aşı sözleşmelerine baktığımızda, nüfusa göre aşılamada 66.’yız. En az 160 milyon doz aşı ihtiyacımız var.
Ve bakın mutasyon tehlikesi tüm dünyada baş gösterdi ve var olan aşıların işlevlerini yitireceği endişesi dünyaya hakim. Dün İngiltere’de, Brezilya’da ve Güney Afrika’da ayrı ayrı mutasyonlar, bugün Türkiye’de de yaşanmaya başladığına dair haberler var.
Mutasyon, zamanla ortaya çıkıyor, ne kadar çok gecikme, o kadar çok mutasyon. Daha dün Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus yaptığı basın açıklamasında “Covid-19 salgınını her yerde sona erdirene kadar, hiçbir yerde sona erdiremeyeceğiz. Zengin ülkeler aşı yaparken, dünyanın en az gelişmiş ülkeleri bunu izliyor. Her geçen gün ülkeler arasındaki uçurum daha da büyüyor” dedi. Bu şu demek; herkesi biran evvel aşılamazsak, aşı olanlar da tehlikede.
50 milyon doz aşı siparişinin 40 milyonu elimize ulaşmalı idi, daha dün gelen partiyle, siparişin 4’te 1’ine ulaşabildik. Sevkiyat tek yerden geliyor, her gecikmeyle aşılama da sekteye uğruyor.
Dünya’da nüfusunu en çok aşılamış ülkeler arasında bir anda 12. sıraya çıktık ama ancak aşının gelmesini beklerken 33. Sıraya düştük.
Soruyoruz, neden bu gecikme yaşanıyor? Sebep, Çin ile yapılan anlaşmalar mı? İçinde ne var o anlaşmaların?
Meclis olarak bütün bunları araştırmamız ve bir an önce geç olmadan bu tedarik sorununa bir çözüm bulmamız gerekiyor.
Son olarak, ihalelerde, yardımlarda, hukukta olduğu gibi aşıda da kayırmacılık ile karşı karşıyayız. İktidara yakın çevrelerin öncelikli gruplarda olmamasına karşın aşılandığına dair iddialar var. 25.000 doz Pfizer aşısının iktidar ve çevresindeki bir seçkinler grubuna yapıldığına dair iddialar var. Önceliğimiz ülkeye yeteri kadar aşıyı getirebilmek olmalı, ancak bunların da daha sonra araştırılması için buraya not düşüyorum.
Önceliğimiz ülkeye yeteri kadar aşıyı getirebilmek olmalı, Türkiye’de bütün vatandaşlarımız biran evvel aşılanmalı, 80 milyonluk Türkiye’nin en az 70 milyonu aşılayacak kadar 15-160 milyon aşıyı bulup getirmesi lazım. Derhal bunu yapmalısınız, yapmazsanız, bugün vicdanlarınızda, yarın kanun önünde bunun sorumlusu olursunuz, bunları size hepsini günü gelince sorarız.
Lütfen vicdanlarınızla önergemizi kabul edin diyorum. Hepinizi saygı ile selamlıyorum.
Etiketler: Aylin Cesur » İyi Parti » ısparta » TBMMYorum yapabilmek için Giriş yapın.
BENZER HABERLER