logo

reklam

Helsingör ve Hamlet


Ünal Örnek
unalornek@hotmail.com

Danimarka’nın Baltık Denizi’nde Öresund Boğazı’nın batı kıyısında bulunan Helsingör şehri tarihi dokusunu koruyan, sokakları ve birbirinden güzel evleri ile insanı geçmişe götüren şirin bir yerleşim yeridir. Ülkemizde acımasızca kendi ellerimizle katlettiğimiz tarihi dokuların neden önemli olduğunu gösteren soğuk ülkenin sıcaklığı ile sizi ısıtan şehridir. İsveç ile Danimarka’yı ayıran boğazın bir yakasında Helsingör yer alırken karşı tarafta benzer özellikler taşıyan Helsinborg adını taşıyan İsveç şehri bulunmaktadır. Bu iki şehri 20 dakikada bir yolcu taşıyan feribotlar birbirine bağlamaktadır. Her iki taraftan insanlar günün her saati her iki tarafa gezmeye ve alışveriş yapmaya gitmektedirler.

Helsingör bir denizci şehridir. Her yıl mayıs ayında renkli görüntüler taşıyan gemi bayramı yapılmakta, yöredeki gemiciler bir araya gelmekte, şehrin limanı tarihi gemilerle dolmaktadır. İnsanlar tarihi elbiseleri ile şehrin yaşamını bugüne yansıtmaktadır. Limanda bulunan Kronborg Kalesi civarında eski günlerde denizcilerin günlük yaşamını yansıtan etkinlikler yapılmakta, limanda toplanan şehirdeki insanlar ve gelen turistler o günü en güzel şekilde geçirmenin mutluluğunu yaşamaktadırlar. Eğer o günlerde limanı gezerseniz yok ettiğimiz Türk tütüncülüğünün izlerini sembolik tütüncü dükkanında İzmir’den yüklenmiş sembolik tütün balyalarında görebilirsiniz.

Kronborg Kalesi’nin Baltık Denizi’ne giriş çıkışları kontrol etmek amacıyla 1420 yılında Danimarka kralı Eric tarafından surların örülmesi ile başlamıştır. Öresund Boğazı’ndan gemi geçişlerinin kontrol altına alınması ve vergi alınması ile önemli bir gelir sağlanmaya başlanması ile Helsingör stratejik ve ekonomik olarak önemli bir denizcilik şehri haline gelmiştir. Kronborg Kalesi adını 1585 yılında Kral Frederick II tarafından, yeni ve büyük bir Rönesans şatosu olarak yeniden yapılmaya başlandığında almıştır. Kral Frederick II şatoda sanatsal faaliyetlere yer vermiş ve o günün birçok sanatçısı ve tiyatro oyuncusu eserlerini sergilemişlerdir Tabii Kral George III’un kızkardeşi Kraliçe Caroline Mathilde’yi 1772 yılında kalede mahkûm etmesi ile kale önemini yitirmeye başlamış, 1922 yılına kadar askeri amaçlarla kullanılmıştır.

Kale ile ilgili anlatılan diğer bir hikaye de ülkede kahraman Viking savaşcı olarak görülen Ogier the Dane ile ilgilidir. Arthur efsanesine göre Öiger büyücü kadın Morgan Le Fay tarafından Avalon Adasına götürüldüğü, sonra geri gelerek tehlike altındaki Fransa’yı kurtardığı ve güney Fransa’dan yürüyerek Kronborg Kalesi’ne döndüğü, anavatanının kendisine ihtiyaç duyacağı güne kadar burada uykuya yattığı anlatılmaktadır. Bu nedenle Kalede onu tasvir eden uyuyan Ogier heykeli bulunmaktadır.

Nüfusu yaklaşık 35 bin civarında olan şehri dünya çapında tanınmış yapan hiç şüphesiz İngiliz yazar William Shakespeare’in Hamlet adlı eseridir. Yazarın ünlü oyunun geçtiği yer Helsingor’dur. Hamlet oyunu 1599 ile 1601 yılları arasında yazılan burada yazılmıştır.  Eserinde şehrin adını “Elsinore” olarak ve şehrin büyük kalesini olan Kuzey Avrupa’nın en önemli Rönesans kalelerinden biri ve UNESCO’nun Dünya Mirasları listesinde bulunan Kronborg kalesini Hamlet karakterinin evi olarak kullanmıştır.

William Shakespeare’in Hamlet adlı oyununda Danimarka’da Kral’ın oğlu olan Prens Hamlet’in babasını öldüren, tahta geçen ve annesi Gertrude ile evlenen amcası Claudius’tan intikam almasını anlatmaktadır. Dünyaca tanınmış bu eserde iz bırakan Hamlet’in yaşamındaki güçlükleri ortaya koyuşu, ölümün ve ötesini sorgulaması, akıllı, soylu ve namuslu olmanın güçlüklerini yansıtan yüzyılların ötesine taşınmış insanlığa ders veren sözleridir.

Helsingör’da şehrin tarih kokan sokaklarını, limanını ve Kronborg kalesini ziyaret ederken belki de Hamlet’in sözleri kulağınızda yankılanabilir. Var olmak mı, yok olmak mı, bütün sorun bu! Düşüncemizin katlanması mı güzel, Zalim kaderin yumruklarına, oklarına, Yoksa diretip bela denizlerine karşı dur, yeter demesi mi?

Etiketler: »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • BÜYÜK BAŞKOMUTAN, BÜYÜK TAARRUZ, BÜYÜK ZAFER…

    30 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İkinci Viyana kuşatmasından (1683) tam 238 yıl sonra ilk defa Sakarya Meydan Muharebesinde toprak kaybedilmemiş, 22 gün 22 gece (23 Ağustos-13 Eylül) süren “HATTI MÜDAFAA YOKTUR, SATHI MÜDAFAA VARDIR. O SATIH BÜTÜN VATANDIR anlayışıyla gerçekleştirilen SAKARYA meydan savaşında kanlı çarpışmaların ardından durdurulan düşman, Sakarya Nehrinin batısına püskürtülmüş ve bağımsızlık yolunda en önemli adım atılmıştır, düşman ordusunu tamamen yurttan atmak amacıyla bir yıl kadar süren hazırlık döneminden sonra, 26 Ağustos 1922'de Başkomutan Mustafa Kem...
  • SOKAKTAN MECLİSE BÖYLE NEREYE?..

    24 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    O gün sabah erken kalktım. Hava sakindi. Üç gündür dağdan esen sert ve şiddetli, aynı zamanda sıcak rüzgâr dinmişti. Denize gidebilirdim. Mayomu giydim ve yaklaşık 600 metre uzaklıktaki denize hızlı adımlarla kısa sürede ulaştım. Yaklaşık 1 saat deniz kenarında yürüyüş ve yüzmeden sonra biraz yorgun vaziyette dönüş yolunda, bahçesinde etrafı temizleyen 50-55 yaşlarında zaman zaman ayak üstü sohbet ettiğim Hakan’a rastladım. Kendisi mühendisti, zamanında İstanbul da şirketleri ve iyi bir hayatı olmuş, ancak hayatın acımasız yanlarını da yaşam...
  • Kırım – Kongo Kanamalı Ateşi; Keneler ve Düşündürdükleri

    30 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İçinde bulunduğumuz ay itibarıyla havaların ısınması, yağmurların yağması ile birlikte, bahçe, tarla işleri ile birlikte KENE MEVSİMİNİNİN de başlaması, dolayısıyla Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı ve insanlarda ölümlerin görülmesi söz konusu olabileceğinden, EMEKLİ DE olsam, sorumluluk bilinciyle yıllardır yaptığımız uyarıları, yapılması gerekenleri; YETKİLİLERE, ETKİLENENLERE bir kez daha hatırlatmak istedim.. Ülkemizde 2002 yılında Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi ile gündeme oturan, popüler olan ve 7’den 70’e herkesin tanıdığı keneler, biz...
  • ANTİOKHEİALI YAŞLI KADIN

    25 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler

    Üçüncü cemre düştüğünde, karlar erimeye başlamıştı. Kentin sokaklarında eriyen karların suları, bulanık bir şekilde akmaktaydı. Bir zamanlar düzgün taş döşeli olan sokaklar artık bütün özelliğini kaybetmiş, kanalizasyon sistemi tıkanmış, sular caddenin yüzeyinde sessizce akmaya başlamıştı. Bahar güneşinin sıcaklığı kendini iyice hissettirirken, yaşlı kadın kahvaltısını yapmış, mutfağın penceresinden güneşin ışıklarını izleyerek, derin düşüncelere dalmıştı. On üç yaşında evlenip geldiği bu evde geçirmiş olduğu günlerin hayaline dalmıştı ki, hizm...