logo

reklam
29 Ekim 2016

DOKUNARAK VEYA OVARAK TEDAVİ


admin
ozyalvac@hotmail.com

İnsan hatta hayvan hastalıklarının çoğunda; psikolojik bir etken vardır. Dokunmak, ovmak, teselli etmek çoğu zaman etkili olur.

 

Ben çocukken Yalvaç’ta doktor yoktu. Mahallemizde; MATLAK GARISI denen yaşlıca bir nene; kendisine başvuranların ağrılarını; ovarak ve okuyup üfleyerek iyileştirirdi.

 

Hastası olanlar ve başı ağrıyanlar, çoğu zaman; komşu kapılarına varıp “SİZDE HAP VAR MI?” diye ilaç sorarlardı. Hapın ne hapı olduğunun önemi yoktu. Bulduğu herhangi bir hapı yutanların, ağrısı geçiveriyordu. Bu etki elbette psikolojiktir.

 

Sonra Müftünün oğlu İrfan bey, doktor olup geldi. Güçlü sülaleden bir doktor ve Hisarardı köyünden bir başka doktor geldi ilçeye.

 

* Hastalar, “Urfan toktur bi elledi; hastalığım geçiverdi” derlerdi.

 

* Hisarardı köylü olan doktor ise; “başı ağrıyanların kafa derisine su iğnesi yapıyormuş ve öylece iyileştiriyormuş diye” duyardık.

 

Bedensel hastalıkların da, psikolojik bir tabanı mutlaka vardır: “O Sürmene yaylası, on beş doktora bedel!” diyen bir türkü var. Demek ki, temiz hava ve gamsızlık da hastalıkların iyileşmesinde etkili olabiliyormuş.

 

* Dilimizde (tebdil heva)HAVA DEĞİŞİMİ diye bir tabir var. Özellikle askerliği sırasında hastalananlara, askeri doktorlar; (tebdil hava) hava değişimi önerirlerdi.

 

* Hasta asker veya yedek subay, doğduğu yerlere gider; ana babasına ve akrabalarıyla yakınlarına kavuşur. Böylece beklenenden daha önce iyileşirdi.

 

Birçok ülkelerin savaşa girdiği ortamda; mahrumiyetlerin ve fakirliğin tavana vurduğu dönemde; vatandaşlar daha çok hastalanır.

 

Savaşların ve kıtlıkların hastalıkları artırdığı gibi; bitmeyen siyasal dalaşmalar da, insanların ve toplumun psikolojisini bozar.

 

Ülkede birçok insan açlıkla boğuşurken; yetkililerin padişahlığa özenircesine; devlet parasını har vurup harman savurmaları; zırhlı mercedes ve uçak saltanatına kalkışarak ipotekli dış borçları çoğaltmaları, yanlış olur.

Etiketler: »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • BÜYÜK BAŞKOMUTAN, BÜYÜK TAARRUZ, BÜYÜK ZAFER…

    30 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İkinci Viyana kuşatmasından (1683) tam 238 yıl sonra ilk defa Sakarya Meydan Muharebesinde toprak kaybedilmemiş, 22 gün 22 gece (23 Ağustos-13 Eylül) süren “HATTI MÜDAFAA YOKTUR, SATHI MÜDAFAA VARDIR. O SATIH BÜTÜN VATANDIR anlayışıyla gerçekleştirilen SAKARYA meydan savaşında kanlı çarpışmaların ardından durdurulan düşman, Sakarya Nehrinin batısına püskürtülmüş ve bağımsızlık yolunda en önemli adım atılmıştır, düşman ordusunu tamamen yurttan atmak amacıyla bir yıl kadar süren hazırlık döneminden sonra, 26 Ağustos 1922'de Başkomutan Mustafa Kem...
  • SOKAKTAN MECLİSE BÖYLE NEREYE?..

    24 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    O gün sabah erken kalktım. Hava sakindi. Üç gündür dağdan esen sert ve şiddetli, aynı zamanda sıcak rüzgâr dinmişti. Denize gidebilirdim. Mayomu giydim ve yaklaşık 600 metre uzaklıktaki denize hızlı adımlarla kısa sürede ulaştım. Yaklaşık 1 saat deniz kenarında yürüyüş ve yüzmeden sonra biraz yorgun vaziyette dönüş yolunda, bahçesinde etrafı temizleyen 50-55 yaşlarında zaman zaman ayak üstü sohbet ettiğim Hakan’a rastladım. Kendisi mühendisti, zamanında İstanbul da şirketleri ve iyi bir hayatı olmuş, ancak hayatın acımasız yanlarını da yaşam...
  • Kırım – Kongo Kanamalı Ateşi; Keneler ve Düşündürdükleri

    30 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İçinde bulunduğumuz ay itibarıyla havaların ısınması, yağmurların yağması ile birlikte, bahçe, tarla işleri ile birlikte KENE MEVSİMİNİNİN de başlaması, dolayısıyla Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı ve insanlarda ölümlerin görülmesi söz konusu olabileceğinden, EMEKLİ DE olsam, sorumluluk bilinciyle yıllardır yaptığımız uyarıları, yapılması gerekenleri; YETKİLİLERE, ETKİLENENLERE bir kez daha hatırlatmak istedim.. Ülkemizde 2002 yılında Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi ile gündeme oturan, popüler olan ve 7’den 70’e herkesin tanıdığı keneler, biz...
  • ANTİOKHEİALI YAŞLI KADIN

    25 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler

    Üçüncü cemre düştüğünde, karlar erimeye başlamıştı. Kentin sokaklarında eriyen karların suları, bulanık bir şekilde akmaktaydı. Bir zamanlar düzgün taş döşeli olan sokaklar artık bütün özelliğini kaybetmiş, kanalizasyon sistemi tıkanmış, sular caddenin yüzeyinde sessizce akmaya başlamıştı. Bahar güneşinin sıcaklığı kendini iyice hissettirirken, yaşlı kadın kahvaltısını yapmış, mutfağın penceresinden güneşin ışıklarını izleyerek, derin düşüncelere dalmıştı. On üç yaşında evlenip geldiği bu evde geçirmiş olduğu günlerin hayaline dalmıştı ki, hizm...