logo

reklam

DENETİM ve ÖZ DENETİM


Prof.Dr. Zafer KARAER
ozyalvac@ozyalvac.com.tr

Ne zaman denetim ve hesap sorma noktasında adil ve dürüst olursak; o zaman gelişmiş ülke ve gelişmiş insan oluruz.

Kainat ve dünya düzeninden devlet, toplum ve aile düzenine, elbette kişinin bizzat kendi düzenine kadar; bilinen tüm düzenlerin işleyişi yönetim üzerinden kurgulanmıştır.

Her yönetimin amacı düzene ait belirlenen hedeflere ulaşmaktır. İyi yönetim amaçlanan hedefe en uygun şekilde varandır. Denetim ise, içerden veya dışardan yönetim faaliyetlerini, eylem veya işlem olarak, denetlemeyi konu alan bir işlev veya yetkidir. Bazen denetimle yönetim iç içedir ve hiyerarşide olduğu gibi yöneten ve denetleyen aynı yönetim içindedir.

Denetim yönetim sürecinin en önemli kavramlarından birisi olup, yönetimin var oluş nedenini; ayrıca belirlenen hedefin gerçekleştirilip, gerçekleştirilmediğini ispatlar. Bunun için yönetimin denetimle yoklanması gereklidir. Hem denetimde hem yönetimde olması gereken ile olan arasında bir karşılaştırma yapma ve bir sonuca ulaşma durumu vardır. Bu nedenle denetimin ve yönetimin işlevleri arasında önemli benzerlikler vardır. Bunun yanı sıra yönetim ve denetim arasında zorunlu bir ilişki de bulunmaktadır.

Görüldüğü gibi her düzen için gerekli olan yönetim denetimle sınanması gerekmektedir. Yani denetim yönetimin sigortası, düzenin teminatıdır.

Denetim mekanizması ne kadar doğru, dürüst ve özellikle adil işlerse, yönetim hedefine o kadar sağlıklı ulaşır ve ait olduğu düzen içinde yaşayanlar o kadar mutlu ve huzurlu olurlar…

İnsanlar yerleşik düzene geçtikleri andan bu güne kadar bir arada yaşamışlar ve buna bağlı olarak yaşamaları için gerekli yönetimlere ait denetim mekanizmaları geliştirmişlerdir. Buna göre bugünkü dünya düzenine ait toplumsal denetim, kamu denetimi ve öz denetim den bahsetmek mümkündür.

Toplumsal Denetim, bireylerin ya da toplumsal kümelerin toplumsal düzenin beklentilerine uygun biçimde davranmalarını sağlamaya yönelik önlemlerin tümü. Burada apartman yönetiminden, kooperatiflere, derneklerden vakıflara, muhtarlardan belediye yönetimine kadar geniş bir yelpazede yer alan yönetimlere ait denetimler söz konusudur.

Toplumda kişi haklarının korunması maksadıyla ilgili kuruluşlara ait denetim elemanlarının yaptıkları denetimlerdir. Toplumsal denetimler, yasalar da belirtilen hükümlere dayalı olarak seçilen denetçiler tarafından yapılır.

Kamu Denetimi kamu düzeninin sağlanması ve kamu haklarının korunması maksadıyla kamu kuruluşlarına ait denetim elemanlarının yaptıkları denetimlerdir.

Kamusal denetimler, yasalar da belirtilen hükümlere dayalı olarak bakanlık ve diğer kamu örgütlerine bağlı denetçiler tarafından yapılır.

Denetim kavramı geniş bir alanı kapsamaktadır. Kamu hizmetinin sunulduğu eğitim, sağlık, gıda gibi pek çok alanda denetim söz konusu olmaktadır. Bu denetim faaliyetleri de mali denetimden, siyasal denetime, performans denetiminden personel denetimine kadar birçok türde gerçekleştirilmektedir.

Öz Denetim kişinin toplumda olaylar karşısında kendi menfaatlerini öncelikli düşünmeden, kamu ve toplum menfaatleri doğrultusunda kendini olumlu bir şekilde yönetme güdüsü olup, karakter, ve kişilikle birlikte, almış olduğu aile terbiyesi, yetiştiği çevre, ayrıca eğitim ve öğretim gibi bir çok faktör öz denetimde rol oynar.

Belki de insanın kendini yönetmesi, dolayısı ile kendini doğru, dürüst ve adil olarak denetlemesi en zor iştir.

Çünkü genellikle insanlar yaptıkları her işi doğru kabul eder, öz eleştiri yapmaktan kaçınırlar.  Oysa öz eleştiri bir çeşit iç hesaplaşmadır.  Bu da onları doğru düşünmeden ve doğru yönetmekten, dolayısı ile doğru hedefe ulaşmaktan alıkoyar.

Bir ülkede öz denetimli insan sayısı ne kadar fazla ise toplumsal ve kamu denetimi de o kadar doğru, dürüst ve adil olur. Tabii ki yönetimlerde istenilen hedeflere en uygun biçimde ulaşırlar. Buna bağlı olarak o ülkede refah seviyesi yüksek, insanlar mutlu ve huzurludurlar. Yani o ülke gelişmiş ülkedir. Aksi durumda ise öz denetimli insan sayı az, buna karşılık öz denetimsiz, yani, kendini yönetemeyen, yönetilmeye muhtaç insan sayısı ne kadar fazla ise o ülke o kadar az gelişmiş ülkedir.

Sonuç olarak ülkemizde de gerek toplumsal denetlemeler, gerekse kamu denetlemeleri kanunlar çerçevesinde, yapılmakta, raporlar yönetimleri aklamakta, ancak ülkemiz ne hikmetse; gelişmekte olan, yani gelişmemiş ülkeler arasında yer almakta.

Demek ki; denetimler tabir caiz ise; genellikle kitabına uydurularak, uydurtularak yapılıyor. Bu yüzden yönetimler koydukları hedefe ulaşamıyor, ülke ileriye gidemiyor. Neticede güzel ülkemiz gelişmiş ülkeler arasında yer almıyor. Bu durumda sorunun kanunların uygulanması ve yorumlanması noktasında; denetçi kişilerin kanunların da üstünde (İngiltere’de olduğu gibi; yazılı anayasa olmaması) öz denetimden ve öz hesaplaşmadan yoksun olduklarını gösteriyor.

Bundan da anlaşılıyor ki; kendini yönetemeyen, yönettiren insanların fazlaca bulunduğu topluluklar, geri kalmaya mahkumdur. İşte; ne zaman öz denetimli insan sayımız artarsa, o zaman ülke istenilen seviyelere gelecektir. Selam, sevgi ve saygılarımla…

Etiketler: »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • BÜYÜK BAŞKOMUTAN, BÜYÜK TAARRUZ, BÜYÜK ZAFER…

    30 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İkinci Viyana kuşatmasından (1683) tam 238 yıl sonra ilk defa Sakarya Meydan Muharebesinde toprak kaybedilmemiş, 22 gün 22 gece (23 Ağustos-13 Eylül) süren “HATTI MÜDAFAA YOKTUR, SATHI MÜDAFAA VARDIR. O SATIH BÜTÜN VATANDIR anlayışıyla gerçekleştirilen SAKARYA meydan savaşında kanlı çarpışmaların ardından durdurulan düşman, Sakarya Nehrinin batısına püskürtülmüş ve bağımsızlık yolunda en önemli adım atılmıştır, düşman ordusunu tamamen yurttan atmak amacıyla bir yıl kadar süren hazırlık döneminden sonra, 26 Ağustos 1922'de Başkomutan Mustafa Kem...
  • SOKAKTAN MECLİSE BÖYLE NEREYE?..

    24 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    O gün sabah erken kalktım. Hava sakindi. Üç gündür dağdan esen sert ve şiddetli, aynı zamanda sıcak rüzgâr dinmişti. Denize gidebilirdim. Mayomu giydim ve yaklaşık 600 metre uzaklıktaki denize hızlı adımlarla kısa sürede ulaştım. Yaklaşık 1 saat deniz kenarında yürüyüş ve yüzmeden sonra biraz yorgun vaziyette dönüş yolunda, bahçesinde etrafı temizleyen 50-55 yaşlarında zaman zaman ayak üstü sohbet ettiğim Hakan’a rastladım. Kendisi mühendisti, zamanında İstanbul da şirketleri ve iyi bir hayatı olmuş, ancak hayatın acımasız yanlarını da yaşam...
  • Kırım – Kongo Kanamalı Ateşi; Keneler ve Düşündürdükleri

    30 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İçinde bulunduğumuz ay itibarıyla havaların ısınması, yağmurların yağması ile birlikte, bahçe, tarla işleri ile birlikte KENE MEVSİMİNİNİN de başlaması, dolayısıyla Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı ve insanlarda ölümlerin görülmesi söz konusu olabileceğinden, EMEKLİ DE olsam, sorumluluk bilinciyle yıllardır yaptığımız uyarıları, yapılması gerekenleri; YETKİLİLERE, ETKİLENENLERE bir kez daha hatırlatmak istedim.. Ülkemizde 2002 yılında Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi ile gündeme oturan, popüler olan ve 7’den 70’e herkesin tanıdığı keneler, biz...
  • ANTİOKHEİALI YAŞLI KADIN

    25 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler

    Üçüncü cemre düştüğünde, karlar erimeye başlamıştı. Kentin sokaklarında eriyen karların suları, bulanık bir şekilde akmaktaydı. Bir zamanlar düzgün taş döşeli olan sokaklar artık bütün özelliğini kaybetmiş, kanalizasyon sistemi tıkanmış, sular caddenin yüzeyinde sessizce akmaya başlamıştı. Bahar güneşinin sıcaklığı kendini iyice hissettirirken, yaşlı kadın kahvaltısını yapmış, mutfağın penceresinden güneşin ışıklarını izleyerek, derin düşüncelere dalmıştı. On üç yaşında evlenip geldiği bu evde geçirmiş olduğu günlerin hayaline dalmıştı ki, hizm...