BEL AĞRISI İLE İLGİLİ DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

Günümüzde, gerek teknolojinin gelişmesi gerekse iş ve yaşam koşullarının ağırlaşması sebebi ile ortaya çıkan sedanter (hareketsiz) yaşam stili ya da tam aksine ağır iş koşulları sebebiyle meydana gelen kontrolsüz fiziksel hareket, bel ağrısına zemin hazırlayıp risk faktörü doğurmaktadır.

Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yetişkinlerin ortalama yüzde 75’inin yaşamlarının bir döneminde bel ağrısından muzdarip olduğunu belirten uzmanlar; bel ağrısının baş ağrısından sonra gelen ikinci ağrı olduğunu belirtmektedir.

İş gücü kayıplarının en sık nedenlerinden biri olan bel ağrısı endüstriyel toplumların önemli sorunlarından biridir.

Her yaşta görülebilecek bir problemdir. Yaşlanmanın bir sonucu değildir.

Sıklıkla yaşamın aktif dönemlerinde ve kadın erkek cinsiyet gözetmeksizin ortaya çıkan mekanik bel ağrısı; altta yatan anatomik ve fizyolojik hiçbir patoloji olmadan meydana gelebilir.

Mekanik bel ağrısı; bel fıtığı (disk herniasyonu) ile karıştırılmamalıdır. Mekanik bel ağrısını bel fıtığından ayıran en önemli belirteç alt ekstremite tutulumudur. (bacaklarda kas gücü kaybı ve uyuşma karıncalanma hissizlik gibi duyusal defisitler) 1 aydan az süren belirtileri olan, kendiliğinden geçen ve nörojenik belirti vermeyen mekanik bel ağrısının en önemli nedeni: postür (duruş) bozukluğudur.

Omurgamızda var olan ve üzerine düşen yük miktarın en aza indirip esnek bir biçimde hareket edebilmemizi sağlayan doğal eğriliklerin normalden fazla artması ya da azalması duruşumuzdaki en belirgin bozukluklardandır.

Omurganın yıllara bağlı aşırı yıpranması, bedenimizi günlük hayatta yanlış kullanma, uygunsuz duruş alışkanlıkları geliştirme kas kuvvetleri arasında denge bozukluğuna yol açar ve bu durum uzun vadede bel ağrısına yol açabilir.

Yine hamilelik süreci, mesleki yatkınlıklar, tek taraflı yapılan asimetik sporlar ve en önemlisi kontrolsüz ani kaldırılan ağırlıklar postür bozukluğuna ve mekanik bel ağrısına neden olan etmenlerdendir.

Mekanik bel ağrına neden olan risk faktörleri mesleki, sportif, kişisel ve psikolojik olarak 4 gruba ayrılır.

Mesleki olarak işi gereği sürekli ağır yük taşımak zorunda olan kişilerde, masa başı çalışan ofis memurlarında, kamyon şoförlerinde ve hilti, matkap gibi titreşim içeren cihaz kullanan işçilerde mekanik bel ağrısının fazla görüldüğü tespit edilmiştir.

Jimnastik, futbol, halter, güreş ve kürek gibi sporlarla yoğun uğraşan bireylerde bel ağrısı görülme olasılığı yüksektir.

Kişisel etmenlerin başında ise sigara kullanımı, obezite, sedanter yaşam tarzı, doğuştan gelen fiziksel bozuklukların varlığı ve öncesin- de bel ağrısı öyküsü gelmektedir.

Son olarak psikolojik etmenleri sıralayacak olursak: Okul veya işinden memnun olmama, takdir edilmeme, stres nedeni ile dikkati toparlayamama ve iş kazaları, yakın birisinin kaybı gibi duruşumuzu bozacak psikolojik bozukluklar mekanik bel ağrısının altta yatan gizli nedenlerindendir.

Mekanik bel ağrısından korunmak ya da oluşmuşsa en hafif şekilde atlatabilmek için belirlenen 10 ALTIN KURAL!

1. Otururken Sırtınızı ve belinizi her zaman dik tutun.
2. Ağırlık kaldırırken dizlerinizi bükerek eğilin ve ağırlığı vücudunuza yakın tutun!
3. Mümkün olduğunca ağır cisimleri kaldırmamaya özen gösterin, kaldırmanız gerekiyorsa da bölünebilecek bir cisim ise ağırlığı yarı yarıya bölüp iki elinizde taşıyın.
4. Uzun süre aynı pozisyonda kalmayın. (masa başı çalışanlar için 45 dakika bir 10 dakika mola araları). Ayakta uzun süre kalanlar için ağırlığı bir bacaktan diğerine aktarın.
5. – Ofis çalışanları için çalışma koşullarını ideal hale getirin. (masa sandalye boyu, bilgisayar ekranının göz hizasına ayarlamak gibi ufak değişiklikler)

– Ev hanımları için ev işlerini ideal hale getirin (uzun süre ayakta iş yapmamak gibi)

– Yatma koşullarınızı ideal hale getirin. (çok fazla yüksek ya da alçak olmayan yastık, yumuşak olup vücudun şeklini almayan orta düzey sertlikte yatak vb.)

– Dinlenme koşullarınızı ideal hale getirin. (uzanıp dinlenirken bele en az yük bindiren pozisyon; sırtüstü dizler bükülü pozisyondur)

6. Sigara dolaşımı kısıtlayan bir etken olduğu için kaza veya yaralanma sonucunda iyileşme sürecini yavaşlatan bir faktördür. Bel ağrısına maruziyeti azaltmak için SİGARAYI BIRAKIN!
7. Gerekli beslenme önlemlerini alarak kilonuzu mümkün olduğunca en ideal seviyede tutun.
8. Fiziksel olarak aktif bireyler olun. Omurga sırt ve karın kaslarınızı çalıştırın. (haftada 3 kez 20- 30 dakikalık orta hızda yapılacak yürüyüş, koşma ve bisiklet gibi aerobik egzersizler)
9. STRESTEN UZAK DURUNUZ! Ruhsal sorunlar ve gerginlik boyun, sırt ve bel ağrısı için hazırlayıcı bir faktördür. Yaşamınızda sizi strese sokacak etmenleri olabildiğince en aza indirin.
10. SORUNLARINIZI DOĞRU ZAMANDA, BU KONUDA EĞİTİMLİ DOKTOR VE TERAPİSTLERE DANIŞIN!