Son Dakika
YALVAÇ POSTASI Gazetesi’ne Ödül
Kısa bir süre önce ilçemizin üçüncü yayın organı olarak basın hayatına katılan YALVAÇ POSTASI Gazetesi arkadaşımız, Anadolu Gazeteciler ve Muhabirler Derneği genel merkezince 1976 yılında başarılı gazetelerin derecelendirilmesinde bir ikincilik bir de üçüncülük almıştır.
Anadolu’da yayınlanan tüm gazeteler arasında YALVAÇ POSTASI Gazetesi, Röportaj dalında Ruşen ÖZGÜL’ün BEŞİK KERTMESİ adlı yazısı ikincilik ödülüne değer görülürken 23 Aralık tarihli sayısıyla da Mizanpaj dalında üçüncülük ödülüne hak kazanmıştır.
Yalvaç Postası arkadaşımızın başarısını kutlar, daha üstün başarılara ulaşmasını dileriz. -Özyalvaç, 17 Ocak 1977, Sayı: 383-
———————
CHP Yeni Binasına Taşınıyor
Bir süre önce belediyeden kiralanan Yalvaç Belediye binasının bitişiğinde ikinci katta bulunan yeni ilçe binasına önümüzdeki günlerde taşınacak olan Cumhuriyet Halk Partisinde binanın açılışı törenle yapılacaktır.
İlgililerden aldığımız bilgiye göre açılış törenine ilçe dışından da çok sayıda partili ve parlamenterlerin katılacağı öğrenilmiştir. -Yalvaç Postası, 18 Kasım 1976, Sayı: 3-
——————-
Halkevi Yalvaç Şubesi Yeni Binasına Taşındı
Kısa bir süre önce kurulan ve yayınladığı bir bildiri nedeniyle politik görüşlere dayanılarak Isparta Valiliğince kapatılan Halkevleri Yalvaç Şubesi, Hastane Caddesinde bulunan binasından yeni binasına taşınmıştır.
Uzun yıllar CHP ilçe binası olarak kullanılan, Hükümet Konağı yanındaki Avukat Ali Bal’a ait binanın alt katına taşınan Halkevleri Yalvaç Şubesinin yeni binasına taşınması nedeniyle geçtiğimiz cumartesi günü geniş katılımlı bir sohbet toplantısı yapılmıştır. -Yalvaç Postası, 18 Kasım 1976, Sayı: 3-
———————-
İlçemizde Yedinci Eczane Açıldı
İlçemizdeki mevcut 6 eczaneden sonra yedinci eczane de Emlak Kredi Bankası yanında Çınar Eczanesi adı ile açılmıştır.
Çınaraltı mevkiinde faaliyete giren Çınar Eczanesine başarılar dileriz. –Yalvaç Postası, 18 Kasım 1976, Sayı: 3-
———————-
AÇIK MEKTUP
Sayın Şadi Çetinkaya
Siz de Yalvaç’tan yetişmiş, önemli görevler yüklenmiş ve Ankara’da yerleşmiş hemşerilerimizden birisi olduğunuz ve doğduğunuz bu güzel beldeye hizmet etmeniz için bu açık mektubu yazıyorum.
Böyle bir açık mektubu yazmak cüretini önce sizi yakından tanıdığım aşağı yukarı aynı kuşaktan olduğum için gösteriyorum. İkincisi ise açık mektubumuzun aşağıda ki bölümlerinde arz etmeye çalışacağım konularda ülkemizde söz sahibi olduğunuz içindir.
Yalvaç halkının hamiyet pervane gayret ve çırpınışıyla vücut bulan ve sizin de yakından bildiğiniz bir Devlet Hastanemiz var, binasını halkımız yüce devletimize bağışladı. İçine konan bazı araç gereç ve değerli elemanlara Devlet Hastanemiz, kendilerinden Allah razı olsun, yalvaç halkını bırakın çevre il, ilçe ve köylerine de sağlık, şifalar dağıtmaya başladı, devam ediyor. Ve bizde halkımızın bu eseriyle, tüm personeli dahil Devlet Hastanemizden kat be kat memnunuz.
Fakat her ne kadar sağlık hizmetleri veriyor diyorsak ta maalesef Devlet Hastanemiz gerek araç, malzeme yönünden gerekse hele hele personel yönünden ihtiyaçlara tamamen cevap vermemektedir. Bu nedenle bazı ufakta olsa meydana gelen üzücü olaylar bu imkansızlıklardan doğmaktadır. Halkımız vere vere görevini yapmaya çalışıyor. Fakat bir yerde onunda yapamadığı yardımlar oluyor.
Siz Sayın Şadi Çetinkaya, Sağlık Bakanlığı Zat İşleri Genel Müdürü olarak lütfen el uzatınız ki, el uzatacağınıza kati inancım vardır ve karınca kararınca aşağıda sıralamaya çalışacağımız isteklerimizi ve bu arada bizim aklımıza gelmeyip te bilahare Devlet Hastanemizce talep edilecek eksikliklerin giderilmesi için el uzatınız.
Devlet Hastanemize halkımızın genel arzusu olarak bir Dahiliye Mütehassısı, bir Röntgen Mütehassısı, (her ne kadar atanmış ise de gelip gelmeyeceği belli olmayan Çocuk Hastalıkları Mütehassısı gelmeyecekse) acilen bir çocuk mütehassısı, doktorların gönderilmesi zorunludur.
Ayrıca Devlet Hastanemize şayet mümkünse bir Asabiye mütehassısı ile Göz mütehassısı da şu günlerde ve şartlarda zorunludur. Zira en ufacık bir rahatsızlığımızda veya tam teşekküllü hastane raporunda günlerce Ispartalarda sürünmekte halkımız.
Ayrıca Hastanemizde bir kan bankası mıdır her nasıl ise birde kan servisi kurulmalıdır. Zira Devlet Hastanemize hiç gelmezse ayda en azından 40-50 acil hasta gelmekte ve kan bulmakta güçlük çekilmektedir.
Hastanemiz 100 yataklı olduğu halde halen eksikler ve ihtiyaçlar nedeniyle bir sağlık merkezi halindedir. Bu konuda Devlet Hastanemizin sayın yetkililerinden arzu ederseniz bilgi edinin. Ve göreceksiniz biz haklıyız.
Artık daha yıllarca bir kurtarıcı çıkacak diye mi bekleyip duracağız. Bizde Yalvaç olarak pek çok mevkilere hemşerilerimizi, evlatlarımızı, kardeşlerimizi yerleşmiş görüyoruz. Bize hizmetiniz gayri ne zaman olacaktır.
Bir Yalvaçlı olduğunuz unutmaz ve gerçekten de milliyetçi iseniz sizden bize, içinden çıktığınız Yalvacınıza ve Yalvaçlınıza hizmet veriniz Sayın Çetinkaya.
Daha üstün başarılara ulaşmanız dileğiyle saygılar sunarım. -12 Aralık 1977, Sayı: 428-
——————-
Başyazı
BİZ DE VARIZ
Bu kez yepyeni bir ruh ve çehre ile sizlerin huzurundayız sayın okuyucularımız.
Evet iddia ettiğimiz gibi gerçek milli görüşü biz yansıtmaya çalışacağız ve artık bizi kimselerin tekelinde olan zavallı milliyetçiliği, sözde sağcılığı onlar mallanırken milliyetçiliğin, memleketçiliğin en hasını en özünü biz size ulaştıracağız.
Bizim milliyetçiliğimiz bazılarında olduğu gibi ne levhada ne rozette ne okul idarelerindedir. Biz milliyetçiliği omuz tozu, yaka rozeti, şapka kulağında ve kurt resimlerinde değil gerçek vatan evladında görüp bilip burada, Yalvaç’ta ve Yalvaç için kalbi çarpan ve gerçek Yalvaç milliyetçiliğini koyan bir iddia ile ortaya çıkıyoruz.
Biz dinimizin ne Saidi Nursi’nin o mebzul ve batıl ifadelerinde ne de istismarcı din adamının elinde oyuncak olmasına karşıyız. Kur’an kursu deyip, camii yaptırma derneği deyip, İmam hatip deyip din ticaretine çıkaranların, hayır derneği adı altında kazanç sağlayanların elinden kurtarıp gerçek İslam dininin uhde ve umdelerini size ulaştırmaya çalışacağız. İslamlığı sözde cihat açan din bezirganı, Atatürk’e söven ve onu kanlı sultan ilan eden fasulye sırıklarının aşıkları bizim yüce dinimiz İslam’ı savunamazlar.
Milliyetiyle, diniyle, diliyle ve bölgesel dert ve sorunlarıyla Yalvaç halkı olarak bir ve bütün hareket ederek gerçek milliyetçileri ve İslam’ı bulacağız, menfaati (çıkarı) uğruna halkımızı aldatanlara gerekli dersi burada beraberce vereceğiz. Gerçek dinci ile gerçek milliyetçi, memleketçi ortaya çıkacaktır.
Öğrencisine o ham hayal turanı salık veren ülkücülerle ve o ham softa hareketlerle bizi kandırıp kanımızı emenlerle uğraşımız sonsuza dek sürecek ve başaracağız, biz bunun için yola çıktık ve bu yolda cihat değil gerçek uğraş veren ve başaran, zafer işaretini çakan bizler olacağız.
Yalvaç Postası bunun için Yalvaç basın hayatına atılmıştır. Bu yolda tüm engeller ve mühre duvarlar yıkılacak ve gerçeğe, halka yani bize esir olacaktır.
İddialıyız ve iddiamızda sizlerden güç alıyoruz. Biz ne sahte dinci, nurculara ne de milliyetçi geçinen ırkçı, şöven, turan vs. gibi safsata fikirlere itibar etmeyeceğiz. Gücümüz halkımız, amacımız yine halkımızdır. –Yalvaç Postası, 28 Ekim 1976, Sayı: 1-
Etiketler: 1976-1977 » arşiv » Özyalvaç Gazetesi » Yalvaç Postası
Yorum yapabilmek için Giriş yapın.
BENZER HABERLER