logo

reklam
21 Ekim 2024

ŞİDDET OLAYLARINA BİR TEPKİ DE YALVAÇ’TAN

Ülkemizde artan şiddet olayları ile ilgili olarak Yalvaç’ta faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları bir araya gelerek bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

ANADOLU GENÇLİK DERNEĞİ, DİYANET-SEN, EĞİTİM BİR-SEN, YALVAÇ İHH İNSANİ YARDIM DERNEĞİ, MİL DİYANET-SEN, ÖN-DER, YALVAÇ DEĞİŞİM DERNEĞİ, ANADOLU ENGELLİLER DAYANIŞMA DERNEĞİ, SAFA VAKFI, VEREN EL DERNEĞİ, MİLLİ GENÇLİK VAKFI Yalvaç Temsilciliklerini temsilen yapılan açıklamada ülkemizin içinde bulunduğu durum özetlenerek gerekli yasal düzenlemelere vurgu yapıldı. Kadın ve çocuklara uygulanan şiddet, yenidoğan bebeklerin katledilmesi ve sanal ortamda yapılan suçlara tepki gösterilen açıklamada temiz bir toplum düzeninin oluşturulması için Sivil Toplum Kuruluşları olarak ellerinden geleni yapmaya çalışacaklarını belirttiler.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“İlçemiz Yalvaç’ta bulunan Sivil Toplum kuruluşları olarak, ülkemizde son dönemde gittikçe artan başta kadın ve çocuklara karşı olmak üzere işlenen şiddet olayları, suç teşkil eden olaylardaki artış, insan vicdanını yaralayan ve şahit olmaktan bile utanç duyduğumuz vahşetlere dur diyebilmek amacı ile bir basın açıklaması yapma gereği duyduk.

Üzülerek şahit oluyoruz ki ülkemiz son yıllarda gittikçe çoğalan; başta çocuk ve kadınlara karşı işlenen acımasız şiddet olayları, cinayetler, alkol-uyuşturucu bağımlılığı, bilinçsiz ve kontrolsüz internet kullanımının neden olduğu dijital zorbalık ve siber suçların da dahil olduğu büyük bir kaos ortamına doğru sürüklenmektedir. Son dönemlerde sıkça şahit olduğumuz kadın ve çocuk cinayetleri ile içerisinde bulunduğumuz durumun acı neticelerini görmekteyiz.

Son günlerde ortaya çıkan yenidoğan bebeklerin; ailelerinin şifa bulmak ümidi ile başvurduğu hastanelerde, birkaç bin lira para kazanmak uğruna bilinçli olarak öldürüldüğü iddiaları da içerisinde bulunduğumuz insani ve ahlaki çöküntünün ne boyutta olduğunu göstermektedir.

Korkarız, dur demedikçe bu olaylar son bulmayacaktır. Kötülüğün, vahşetin sıradanlaşmasıyla yitirdiğimiz çocuklarımız ve kadınlarımız ile beraber toplum vicdanını da zamanla yitireceğimiz açıktır. Çocuklarını, kadınlarını koruyamayan toplumun, güvenli bir geleceği olmayacaktır. Güvenli gelecek için dil, din, ırk ayırt etmeksizin tüm topluma barış ve huzuru vaat etmeliyiz.

Bugün, istismarın, şiddetin, uyuşturucu kullanımının acı meyvelerini toplamaktayız. Adalet Bakanlığı’nın 2024 yılı verilerine göre, ceza infaz kurumlarındaki mahkumların yaklaşık yüzde 34’ü uyuşturucu madde ile bağlantılı suçlardan ceza almış durumda. Başka bir deyişle, ülkemizde işlenen her üç suçtan biri uyuşturucu nedeniyle gerçekleşmektedir. Bu istatistik, uyuşturucu ile mücadelenin ne kadar acil bir ihtiyaç olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bir tarafta kadın cinayetleri, çocuk katliamları, hayvanlara işkence kınanırken, diğer tarafta bu duyguları besleyen akımların toplum nezdinde muteber addedilmeye çalışıldığına şahit oluyoruz.

Temiz bir toplumun inşa edilmesinin temelinde milli, manevi değerler ekseninde oluşturulmuş bir eğitim sisteminin olduğu bir gerçektir. Ancak eğitim sistemi ne kadar ileri düzeyde olursa olsun; suçların önlenmesinin en önemli unsurunun da etkili ve caydırıcı ceza sistemi olduğu unutulmamalıdır. Eğitimde çok ileri düzeyde olduğu kabul edilen birçok ülkenin de aynı zamanda suçlara karşı çok sert ve tavizsiz ceza politikası uyguladıkları da göz önünde bulundurulmalıdır.

Çocukların istismarı ile sonuçlanan bilinçsiz ve kontrolsüz internet kullanımı, dijital zorbalık, siber suçlar, çocuk pornografisi ve çocukların maruz kaldığı daha birçok konuyu konuştuğumuz bir zeminde, toplumsal farkındalığın çok önemli olduğunu düşünüyoruz.

Suçluların cezalandırılmasının ve ıslahının önüne geçen infaz yasasında değişiklik yapılmasını, sokakların kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere toplumun tüm unsurları için daha güvenli hale getirilmesini savunuyoruz.

Yargının tüm unsurlarını toplumun huzur ve güven ortamını tesis etmek ve toplumsal barışın korunması amacıyla lokomotif olmaya çağırıyoruz. Ne yazık ki cezasızlık algısının toplumun her kesimine yerleşmeye başlamış olduğunu endişe ile görüyoruz. Cezasız kalan suçun bir teşvik unsuru olduğunu düşünüyor ve bu konuda kati yaptırımların üzerinde durulması gerektiğini yineliyoruz.

Yeryüzünün tüm kirliliklerine karşı, akışı değiştirecek güçlü bir ses oluşturmak için tüm vicdanlı yürekler bir araya gelmelidir. Sorumluluk taşıyan herkes gereken adımları atmalıdır. Şefkat ve merhameti öncelemeli, acıları paylaşarak aynı acıların bir daha yaşanmaması için somut tedbirler almalıyız. Cinayet, vahşet ve istismar gibi her türlü eyleme karşı mücadele etmeliyiz. Önce kendimizi, sonra en yakınımızdakileri bilinçlendirerek mahallemize, sokağımıza, okullarımıza ve toplumumuza sahip çıkmalıyız.

Bu duygu ve düşüncelerle ülkemizde şiddetin tamamen bittiği, ağlayan hiçbir çocuk ve kadının olmadığı günleri görmek için sivil toplum kuruluşları olarak her türlü emek ve çabayı sarf edeceğimizi belirtiyor, sizleri saygı ile selamlıyoruz.”

İşte o açıklamanın görüntüleri:

Etiketler: » » »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.