Milletvekili HALICI’NIN ŞİKAYETİ PES DEDİRTTİ

Adında HALK, ilkelerinde HALKÇILIK olan partinin vekili HALKIN TALEPLERİNDEN şikayetçi…

Milletvekili HALICI’NIN ŞİKAYETİ PES DEDİRTTİ

Siyasetçi vatandaşın işinin takipçisi olmamalıymış…

Isparta’da Youtube üzerinden yayın yapan Haberin Oldu kanalında Bora Tüfekli ve Ruzin Azerhan’ın sunduğu programa konuk olarak katılan CHP Isparta Milletvekili Yalım Halıcı’nın vatandaşlardan gelen taleplerle ilgili sözleri infial yarattı.

Program sunucusu Bora Tüfekli’nin “Milletvekili olduktan sonra, sizi en çok zorlayan, aman bıktım arkadaş ya dediğiniz bir konu var mı?” şeklindeki sorusuna cevaben Milletvekili Halıcı şunları söyledi:

“Beni siyasette ne çalışmak yorar ne önerge vermek yorar ne konuşmak yorar. Ama beni siyasette “Ya Yalım telefonlara bakmıyorsun artık” demeleri üzüyor ve yoruyor, yoruyor. Ya şöyle bir işimiz vardı, bir halledivermedin. Aslında uğraştım, ama hallolmadı. Bakın, ben 300’lerde falandı elimdeki talep belki sizle en son konuştuğumda. Şu anda 31 Mart seçimlerinden sonra 1000 tane talep var benim elimde. Bunun net üçte ikisi net iş talebi. Şimdi şöyle, birincisi ben bakan olsam bunları yapamam, bırakın milletvekillini. İkincisi, biz bir şey iddia ediyoruz ya, bu ülkeye liyakat getireceğiz diyoruz, ben insanların sıkıntısını anlıyorum. Fakat Türkiye’de siyasetçiyi de iş takipçiliğinden çıkarmak lazım, bakın bunu da büyük bir cesaretle burada sizin programınızda söylüyorum: Siyasetçi iş takipçisi olmaktan çıkmalı. (…) Ben belediye başkanı ve bakan da olsam bu kadar talebi yerine getiremem. Dolayısıyla siyasette ne köy gezmekten ne gece yarılarına kadar konuşmaktan ne çözüm üretmeye çalışmaktan hiç mutsuz değilim, beni yormuyor da. İşte PİAR’ın anketi gibi anketlerde karşılığını görünce daha da motive oluyorum. Ama Yalım telefonu açmıyorsun, bir de işimizi görmedin lafları biraz beni üzüyor ve yoruyor.”

İsminden Halk olan ve altı ilkesinden birinin Halkçılık olduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nin Isparta Milletvekili Yalım Halıcı’nın en zorlandığı, aman bıktım dediği konunun halkın yoğun talepleri olduğunu söylemesi ve siyasetçinin vatandaşın işlerinin takipçisi olmaması gerektiği ifadesi şaşkınlık yarattı.

Biz derdimizi kime anlatacağız? Ak Partili vekillere mi anlatacağız?..

CHP’li vatandaşlar, konuyla ilgili olarak, “Biz sayın Halıcı’yı tabii ki meclisteki sesimiz olsun diye seçtik. Onun mecliste yasama faaliyetleri asli görevidir. Partide aldığı görevler de bizim için gurur vericidir. Ama, şunu herkes bilmektedir ki, Türkiye’deki siyasal ve idari sistem içerisinde milletvekillerinin halkın taleplerini dinlemek ve bunların takibiyle ilgili katkı sunmak görevi de vardır. Ki seçimler öncesinde böyle yapacağına da söz vermişti. Tıpkı, kendisinin danışmanlığını yaptığı hemşehrimiz İrfan Bakır gibi bizim yanımızda olacağını beklemiştik. Ancak, kendisinin programda söylediği gibi, vatandaşların yoğun talepleri ne yazık vekilimizi üzüyormuş.

Peki, biz derdimizi kime anlatacağız? Ak Partili vekillere mi anlatacağız? Onlara anlatacaksak, kendisine niye oy verdik.

Siyasetçi, iş takipçisi olmamalıymış. Vatandaş olarak bizim taleplerimiz belli, ihale mi istiyoruz, müdürlük mü istiyoruz?

Telefonlarımıza geri dönüş olmasını beklemek, işimize çözüm üretilmesini beklemek suç mu? Bin tane talep var diye sızlanmak mıdır bir vekilin işi, yoksa sevinmek midir benim seçmenim bana ne kadar umut bağlamış diye.

Sayın vekil unutmasın ki, o bizim vekilimiz, asıl biziz onlar ise vekil.

Gariban CHP’li seçmenin bir tutunacak dalı olan vekilinden taleplerini, basının önünde millete şikayet etmek, yoruyor demek çok ayıp ve acemice.

Yorulmak ve talep dinlemek istemiyorsa vekil olmasaydı sayın vekilimiz. Ne yazık ki siyasetçilerimizde böyle bir hastalık var, seçilene kadar her şeyi vaat ediyorlar, seçildikten sonra atanmış bürokrat gibi davranıp vatandaşla muhatap olmak istemiyorlar. Biz kendisine umut bağladık, oy verdik, ama gerek seçimden sonraki ulaşılamazlığı gerekse bu sözleri bizleri çok üzmüştür. Başka milletvekillerinin toplantısı, görevi yok mu? Bize gelince mi mazeret üretip talepte bulunan gariban CHP’liyi suçlamak? Partimizin adında HALK var, altı oktan biri HALKÇILIK. Böyle mi olur Halkçılık?” şeklinde tepkilerini dile getirdiler.

CHP’liler İş Talep Edince LİYAKAT!..

CHP’den seçilen milletin vekili Halıcı’nın aynı programın bir başka bölümünde sözkonusu CHP’lilerin iş talepleri olunca liyakat vurgusu yapması da oldukça dikkat çekti ve özellikle partililerince tepki topladı. Halıcı “Biz bir şey iddia ediyoruz ya, bu ülkeye liyakat getireceğiz diyoruz, ben insanların sıkıntısını anlıyorum. Fakat Türkiye’de siyasetçiyi de iş takipçiliğinden çıkarmak lazım. (…) Ben belediye başkanı ve bakan da olsam bu kadar talebi yerine getiremem. (…) Belediyelere de personel alınırken KPSS benzeri bir sistem olmalı, merkezi sistemle, belki Türkiye Belediyeler Birliği’nin merkezileştireceği bir sistemle alınmalı.” şeklindeki ifadeleri de büyük tepki çekti.

CHP’li Belediyelere de AKP’li ya da MHP’lilerin doldurulmasını mı savunacaksınız?

CHP’liler, Halıcı’nın işe alımlarda ‘liyakat’ vurgusunu yapması üzerine tepkilerini şu sözlerle dile getirerek  “31 Mart seçimlerinde geçmiş dönemlere göre çok daha fazla sayıda belediyeyi kazanan CHP, İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Adana başta olmak üzere en büyük belediyeler CHP’li. Hatta oy oranı olarak da AKP’nin önüne geçerek birinci parti durumuna gelen Cumhuriyet Halk Partisi’nin milletvekili sayın Halıcı, CHP’liler iş, aş isteyince liyakatten bahsediyorsa sormak lazım sayın vekil, siz bulunduğunuz noktaya gelirken oyu kimden aldınız? Sandık yeniden halkın önüne geldiğinde de CHP’lilere liyakatten bahsederek tüm devlet kadrolarına, CHP’li belediyelere de AKP’li ya da MHP’lilerin doldurulmasını mı savunacaksınız? Şu anda görev başındaki CHP’li belediye başkanları liyakate bakmadan mı adam alıyor?” dediler.

İşte haberde aktarılan sözlerinde içinde bulunduğu mülakatın o bölümünün tamamı: