Son Dakika
Geçtiğimiz hafta, ortopedik rahatsızlıklar arasında önemli bir yere sahip Artrit ile ilgili olarak farkındalığı arttırmak amacıyla etkinlikler yapılan “12 Ekim Dünya Artrit Günü”, çeşitli bilgilendirme etkinlikleri ile değerlendirildi.
Biz de, bu kapsamda Yalvaç Devlet Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Mahmut ALTINIŞIK ile bir söyleşi gerçekleştirdik.
Ortopedi Uzmanı Altınışık, “ARTRİT” ile ilgili sorularımızı yanıtlayarak şu bilgileri paylaştı:
Artrit, doğrudan çevirdiğimizde eklem iltihabı olarak isimlendirebileceğimiz bir hastalıktır. Hastalığın tahribat oluşturduğu doku eklemin kıkırdak dokusudur. Bu iltihaplanma nadiren mikroplara bağlı olarak oluşur ve bu türü septik artrit olarak adlandırılır. Yaygın olarak vücudun kendi mekanizmaları ile ortaya çıkar.
Romatoid Artrit halk arasında romatizma olarak bilinen bağışıklık sisteminin sebebiyet verdiği artrit türüdür. En yaygın olarak gözlediğimiz halk arasında kireçleme eklem sıvısı azalması şeklinde ortaya çıkan formu osteoartrittir.
Artrit bir eklem hastalığı olduğu için belirtileri eklem ile alakalıdır. Sıklık ile eklem ağrıları en yaygın ve ilk belirtilerdir, bu ağrılar günlük hayatı çok etkilemeyecek hastaları fazla rahatsız etmeyecek hafif düzeylerde ortaya çıkıp zaman içinde ilerleme gösterip şiddetli ve sürekli hale gelirler. Sadece mikroba bağlı ortaya çıkan türü olan septik artrit hiç bir problemi olamayan eklemlerde mikrobik iltihaba bağlı birden ortaya çıkıp şiddetli ağrı, şişlik, kızarıklığa sebebiyet verir. Bu istisnai durum dışında hemen her zaman yavaş ilerleme beklenmektedir.
Artrit’in en yaygın olarak gördüğümüz şekli olan Osteoartrit ( eklem kireçlemesi ) sıklıkla yaşın ilerlemesi ile ileri yaşlarda ortaya çıkmaktadır ve özellikle yük taşıyan eklemlerde gözükür bunlar öncelikle diz eklemi ve ardından kalça eklemidir. Ortaya çıkmasını kolaylaştıran en önemli faktör bu eklemlerin taşıdığı yükün fazla olması yani kilo fazlalığıdır. Kilo fazlalığı gençlikte eklemlerde ciddi bir rahatsızlık oluşturmasa bile yaş arttıkça ve eklemlerin bu yüke maruz kaldığı süre artınca özellikle diz eklemlerinde ileri yaşta Osteoartrit ortaya çıkması neredeyse kaçınılmaz olmaktadır. Bunun dışında geçirilen eklem kırıkları sonrası kıkırdak yapı bozulduğu için iyi bir cerrahi ile tedavi edilse dahi eklem kireçlemesi riski çok yükselmektedir. Fiziksel olarak vücudu çok fazla zorlayan ağır işlerin uzun süreli devamı sonucunda da eklemlerde bu kireçleme durumunun ortaya çıkma ihtimali artar. Romatizmal hastalıklar seyrinde bir süre sonra eklemlerde bozulmalar ortaya çıkacaktır, bu hastaların tedavi ve takiplerinin düzenli olmaması Artritin ortaya çıkmasını hızlandıracaktır.
Osteoartrit (kireçleme) tanısı için sadece diz röntgenleri yeterli olup tomografi, MR gibi ileri görüntülemeler gereksizdir, kan tahliline ve kemik ölçümlerine gerek yoktur. Basitçe çekilebilinen diz röntgenleri tanı koymaya ve tedaviyi planlamaya yeterlidir. Romatizmal hastalıklar sonucu oluşan Romatoid Artrit’te kendine özgü kan tahlilleri yapılarak tanı konulur.
En sık olarak gördüğümüz Artrit olan Osteoartrit’te (kireçleme) maalesef tam şifa sağlayacak hastalığı tamamen ortadan kaldıracak bir tedavi yoktur. Hastalığın seyri esnasında hastaların doktora başvurusu sırasında eklem kıkırdağının bir kısmı aşınmaya uğrayarak kaybolmuşken hatrı sayılır bir kısmı hala daha mevcuttur. Uygulanan tedaviler mevcut olan kıkırdağı korumak üzerinedir, fakat kıkırdakta aşınmaya sebep olan fazla kilo gibi sebepler ortadan kaldırılmadığı sürece hastalık hızla ilerleme göstermektedir. Hastalığın ilerlemesinin önlenmesinde en önemli yük hastara düşmektedir. Reçete edilen ilaçlar şikâyetleri azaltmaya yarasa da iyileşmeye katkı sağlamaz.
Takviye gıdalar (kollojen, glukozaminoglukan, hiyoluronikasit vb) tablet, toz veya eklem içine uygulanan iğneler şeklinde yakınmaları azaltabilmekte, bazı çalışmalarda eklem kıkırdağında yenilenme sağladığı öne sürülmektedir, fakat bu tedavilerin başarı gösterebilmesi için eklemde aşınmaya sebep olacak aşırı zorlamalar ve fazla kilo gibi sebepler devam ettiği takdirde anlamlı bir fayda göstermesi pek olası değildir. Benzer şekilde eklem içi kök hücre tedavileri eğer kıkırdak aşınması çok ileri boyutlara ulaşmamış ise, hasta kilo ve aşırı zorlama gibi hastalığın ilerlemesine sebep olacak durumlara sahip değil ise bir miktar yenileme veya en azından hastalığın ilerlemesini yavaşlatmaya katkı sağlayabilir. Fakat aşırı kilo gibi durumlar bu tedaviler sonrasında devam eder ise bu tedavilerden anlamlı bir fayda beklemek hayalperestlik olmaktadır.
Cerrahi seçeneği oluşmadan önce hastalar Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon seçenekleri ile şikâyetlerinde azalma ve rahatlama görebilirler fakat bu durumlarda bile hastalar eklemlerindeki kıkırdak hasarının kalıcı olduğunu akıllarından çıkarmamalı ve eklemlerinde aşırı zorlamaya sebep olacak aktivitelerden kaçınmalı ve kilo azaltmaya ellerinden geldiğince devam etmelidirler.
Ameliyat seçeneği hastalığın son evresinde eklemde kıkırdak neredeyse kalmadığında tercih edilen diz protezi cerrahileridir. Bu evreye varmadan protez ameliyatlarını geciktirmek amaçlı yapılan bazı cerrahi tekniklerde mevcut olup genelde hastaların küçük bir bölümü için uygundur. Cerrahi seçenekleri açısından hastaların doğrudan Ortopedistlerden görüş alması daha uygundur. Protez ameliyatları hastalığın tedavisindeki son noktadır ve yaş olarak ne kadar geç uygulanırsa o kadar iyidir.
Etiketler: Artrit » hastane » Mahmut Altınışık » yalvaçYorum yapabilmek için Giriş yapın.
BENZER HABERLER