logo

reklam

Antiokheia ve Men kazıları, ilgisizliğe rağmen 15 yılda büyük mesafe aldı

İlçemizde 2008 yılında başlayan Pisidia Antiokheia kazı çalışmaları, yetersiz desteğe rağmen, önemli ölçüde yol alınmasıyla şehrimiz için büyük bir kazanç olarak dikkat çekiyor.

Aradan geçen on beş yılda büyük bir emek ve özveriyle kazı çalışmalarını yürüten SDÜ Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Pisidia Antiokheia Kazı Başkanı Prof.Dr. Mehmet Özhanlı’dan on beş yıllık kazı çalışmalarının bilançosuyla ilgili olarak bilgi aldık.

Antiokheia ve il sınırları içerisinde yapılan diğer kazı ve araştırmaların, geçmişe açılan en önemli kapı  olduğunu belirten Özhanlı, bu kapının açık tutulduğu sürece, dünyanın her yerinden gelen ziyaretçilerin, Yalvaç’a her alanda çok büyük katkılar sağlayacağını vurgulayarak şunları söyledi: “Bakanlar Kurulu Kararıyla, 2008 yılından beri Süleyman Demirel Üniversitesi adına yürütmekte olduğum, Pisidia Antiokheia’sı kazı çalışmaları 15 yılını doldurdu. Hiçbir sponsoru bulunmayan; Bakanlığımızın ve Üniversitemizin destekleriyle yürütülen kazı çalışmalarına, Yalvaç Belediyesi de katkı sağlamaktadır. Isparta İl’inin ilk Bakanlar Kurulu Kararı ile yürütülen kazısı olma özelliğini taşıyan Pisidia Antiokheia Kazısı, ilin ve ilçenin ilgisizliğine rağmen 15 yıldır devam ettirilmektedir. Bu, Bakanlığımızın, Süleyman Demirel Üniversitesi Rektörlüğünün ve bugüne kadar görev alan kazı ekibinin bir başarısıdır.

Göller Bölgesi’nin en güzel doğasına ve doğal zenginliklerine sahip olan, Isparta sınırları içerisinde bulunan Paleolitik Çağ’ın en erken dönemlerinden günümüze kadar devam eden antik yerleşim yerleriyle de ülkemizin önemli kentleri arasındadır.

Pisidia Bölgesi’nin başkentliğini yapmış olan Antiokheia’nın köklerinden filizlenmiş olan Yalvaç ilçesi, Isparta ilinin en büyük ve en gelişmiş ilçesidir. Bu gelişmişlik, ilçenin geçmişindeki tarihsel zenginliğinden gelmektedir. Erken Demir Çağı’ndan itibaren bölgenin en önemli dini merkezi olan Antiokheia, göksel dinlerden Hıristiyanlığında ilk vaazlarından birinin burada verilmiş olmasından dolayı, bu dine inanalar tarafından haç merkezlerinden biri olarak kabul edilmektedir.

2008 yılında; kalacak yer, yiyecek ekmek ve çalışmalarda kullanılacak bir tek alet edevat bulunmadan başlayan kazı çalışmaları, bugün ülkemizin 12 ay devam eden kazıları arasına girmeyi başarmıştır. Alt yapı hizmetleri tamamlanmış, en son teknolojinin kullanıldığı çağa uyum sağlanmış ve dünya üzerinde uygulanan bütün bilimsel yöntemlerin uygulanıldığı bir kazı sistemi oluşturulmuştur. Kentin önemli noktalarının kazıları tamamlanmış ve daha önce Müze Müdürlüğü Başkanlığında yapılan kurtarma kazılarında açığa çıkarılmış olan alanlarda; temizlik, düzenleme ve restorasyon çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Bugüne kadar farklı üniversitelerden binlerce öğrencinin staj görüp kendini geliştirdiği Antiokheia Kazısında, bölgenin ilçe ve köylerinden gelip kazıda çalışan yüzlerce insana da iş imkânı sağlanmıştır. Kazıda görev alan birçok öğrenci, edindikleri tecrübelerle Antiokheia’da, farklı kazı ve müzelerde devlet kadrolarına atanmışlardır. Kentle ilgili broşürler ve rehber kitabı iki dilden (Türkçe/İngilizce) hazırlanarak, kenti ziyarete gelenlerin hizmetine sunulmuştur. Bunlar dışında kentle ilgili yapılan onlarca yüksek lisans, doktora tezlerinin yanı sıra farklı dergilerde yayınlanmış çok sayıda makale ile kentin bilim dünyasına tanıtılmasına büyük katkı sağlanmıştır. Kentle ilgili yurtiçi ve yurt dışında yüzlerce sunum yapılarak kentin tanınırlığı arttırılmıştır. Ulusal ve uluslararası birçok televizyon kanalında kentle ilgili röportajlar ve belgeseller yapılarak, kentin dünya turizminde pay almasının önü açılmıştır. Ayrıca, Antiokheia’da Hıristiyanlık Dönemi’nin en geç evresini gösteren yeni bir kilise ile atriumlu bir ev açığa çıkarılarak, bilim dünyasına ve turizm hizmetine sunulmuştur. Kentin merkezinde virane halde bulunan Tiyatro, kendi malzemesiyle restore edilerek kullanıma hazır hale getirildi.

Kazı çalışmalarında kentin en önemli yapıları olan Aziz Pavlus Kilisesi ile Men Tapınağı ve Kutsal Alanı’na ayrı bir önem verilmiştir. Kente gelen ziyaretçilerin büyük bir kısmını çeken Aziz Pavlus Kilisesi’nin, kazısı büyük oranda tamamlanmış alt katın yıkılan tonozu yeniden yapılarak bu alan, kış aylarında ayin yapılabilmesi için düzenlenmiştir.  2017 yılında kazı ve düzenleme çalışmalarına başlanan Men Tapınağı ve Kutsal Alanı, Antiokheia’yı diğer kentlerden ayıran çok önemli özellikleri içerisinde barındırmaktadır. Tapınak ve Kutsal Alan, 1600 m yüksekliğindeki Gemen Dağı’nın zirvesine yapılmıştır. Ay Tanrısı Men’in Tapınağı dışında Tanrıça Hekate’ye ait küçük bir tapınak ve Stadyum bulunan Kutsal Alanda, din adamlarının ve buraya gelen hacıların kullanımına yönelik yaklaşık 250 yapı görülmektedir. Sivil yaşamın olmadığı Kutsal Alanda mezarlıkta bulunmamaktadır. Hıristiyanlık Dönemiyle birlikte inşa edilen kilise ile alan, Hıristiyan Kutsal Alanına dönüştürülmüştür. Günümüz Vatikan Devleti’ne benzer bir yapı gösteren Tapınak ve Kutsal Alan hakkında ünlü coğrafyacı Strabon, çok önemli bilgiler verir. Haritası çıkarılan Kutsal Alanın, Tapınağın ve Oikosların kazısı tamamlandı. Bilim dünyasına yeni veriler ve ünik eserler sunan bu çalışmalar hala devam etmektedir.

Dünyada örneği bulunmayan böylesine önemli bir Tapınağa ve Kutsal Alana giden 5 km’lik yolun 15 yıldır; bütün uğraşlarımıza rağmen asfaltlanmamış olmasını, bugüne kadar Isparta’da yönetimde görev alanların vicdanına havale ediyorum.

Frigya ve Pisidia sınırında bulunan iki farklı kültürü içinde barındıran Antiokheia, Hellenistik ve Erken Roma İmparatorluk Dönemlerinde bölgenin en önemli kentleri arasındadır. İncilin Mektuplar bölümünde adı geçen kent, tarihin hiçbir döneminde stratejik konumu ve dini merkez olmasından dolayı önemini kaybetmemiştir. Pisidia Antiokheia Kazısı ve bu kazıda açığa çıkarılan eserlerle bir müzeye sahip olan Yalvaç, ülkemizde müzesi bulunmayan birçok kentten daha büyük kültürel zenginliklere sahiptir.

Bu zenginliğin bölge halkına ve ülkemize katkı sağlaması için bölge halkının daha bilinçli ve bu tür çalışmalara elinden geldiğince yardım etmesi elzemdir.

Ey Ispartalılar/Yalvaçlılar! Antiokheia ve il sınırları içerisinde yapılan diğer kazı ve araştırmalar, sizin geçmişe açılan en önemli kapınızdır. Bu kapıyı açık tuttuğunuz sürece, dünyanın her yerinden gelen ziyaretçiler, size ve gelecek nesillerinize her alanda çok büyük katkılar sağlayacaktır. Çalışmalara “tuz” kadar yapacağınız katkı, size zenginlik olarak geri dönecektir…”

Etiketler: » » »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.