logo

reklam

DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ MÜ!


Prof.Dr. Zafer KARAER
ozyalvac@ozyalvac.com.tr
Kökü evrende 13.8 milyar yıla dayanan, üzerinde 4 milyar yıl önce yaşam başlayan dünyamız, yaklaşık 100 bin yıl önce insanın yaşama hissedilir derecede dahil olması ve hem kendisini hem de dünyayı farklı noktalara taşıması, özellikle son 50 bin yılda ve bilhassa yerleşik düzene geçildiği son 12 bin yılda insanın gerçekleştirdiği gerek endüstri devrimlerine ait atık ve artıklarıyla (Bkz. Penceremden Üniversite Gerçekleri ve Ülkem Kitabımda “Tüketirken Tükenmek” Başlıklı Makalemde tasvir edilen MAHŞERİN 5. ATLISI), gerekse insanlık tarihiyle birlikte paylaşılamayan göz dikilen dünya nimetleri ve toprakları ele geçirmek için yapılan sıcak-soğuk savaş, ya da buna hazırlık amacıyla yapılan tatbikatların atık ve artıklarıyla, musilajlı denizlerimizle ve de betonu toprağa, toprağın altındakileri üstündekilere tercih ederek kirlettiğimiz, eko-sistemi alt-üst ettiğimiz, salgın hastalıklar, depremler, seller ve kasırgalarla verilen ikazlara aldırış etmeyerek tahribe devam ettiğimiz dünyanın çevre gününü kutlamak hakkımız ve haddimiz olmamalıdır…
Diğer taraftan daha da büyük boyutlarda çevre tehlikesi ise; Dünyanın bilinen litosfer, atmosfer, hidrosfer tabakaları ile biyosfer alanının daralıp, azalmasının, incelleşmesinin aksine ve ters orantılı olarak dünya kabuğunun hemen üzerinde tarafımızdan keşfedilmiş ve isimlendirilmiş, dünya literatürüne ve Türk Dil Kurumuna armağan edilen  “ÇÖPOSFER” tabakasının son yıllarda kalınlığının hızla artmasıdır. Bu durumun kontrolü ve sorgulaması hiç yapılmamaktadır. Bugün bunun ölçülemeyecek sayı ve tona ulaştığı, her geçen gün miktarın arttığı bilinmektedir. Yine bugün uzay çöplüğünün sadece uzaydaki uydu ve uzaya giden insanlara verebilecekleri zararlar konuşulmakta, hâlbuki uzayda dünyadaki gibi atık ve artıkların dönüşümünün de yapılamayacağı veya yapılmadığı düşünüldüğünde, zamanla “O” tabaka yani ÇÖPOSFER öyle kalın bir hal alacak ki; kalınlığına bağlı olarak dünya ile evrende arasındaki ilişkide var olan çekim-itim alanının etkileneceği, hatta zamanla kaybolacağı ve buna bağlı olarak dünyanın ait olduğu güneş sistemindeki yörüngesinden çıkarak içindekilerle birlikte; kirleten ve kirletmeyen, Kyoto anlaşmasına imza atan atmayan, onaylayan, onaylamayan ülke insanları da dâhil tüm dünyanın evrende karanlık enerji, karanlık kütleler ve karanlık delikler ortamında karanlıklar içinde bir zamanların aydınlık toz parçacıkları halinde dolaşacağı göz ardı edilmemelidir.
Bütün bunlara bağlı olarak;  Dünyanın tüm insanların, tüm hayvanların, tüm canlıların ortak evi olduğunu unutmayalım,  dünyamızı iç ve dış kirliliklerden koruyalım, dünya gibi evreninde, uzayın da bir çöplük olmadığını düşünelim!!! Yoksa!.. Aydınlık günlere elveda, karanlık günlere merhaba deriz! Ey yalnız kendisini ve bugünü düşünen dünyalılar Dünya çevre gününüz ve anlayışınız kutlu olsun!
Selam sevgi ve saygılarımla…
Zafer KARAER

Etiketler: »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • BÜYÜK BAŞKOMUTAN, BÜYÜK TAARRUZ, BÜYÜK ZAFER…

    30 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İkinci Viyana kuşatmasından (1683) tam 238 yıl sonra ilk defa Sakarya Meydan Muharebesinde toprak kaybedilmemiş, 22 gün 22 gece (23 Ağustos-13 Eylül) süren “HATTI MÜDAFAA YOKTUR, SATHI MÜDAFAA VARDIR. O SATIH BÜTÜN VATANDIR anlayışıyla gerçekleştirilen SAKARYA meydan savaşında kanlı çarpışmaların ardından durdurulan düşman, Sakarya Nehrinin batısına püskürtülmüş ve bağımsızlık yolunda en önemli adım atılmıştır, düşman ordusunu tamamen yurttan atmak amacıyla bir yıl kadar süren hazırlık döneminden sonra, 26 Ağustos 1922'de Başkomutan Mustafa Kem...
  • SOKAKTAN MECLİSE BÖYLE NEREYE?..

    24 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    O gün sabah erken kalktım. Hava sakindi. Üç gündür dağdan esen sert ve şiddetli, aynı zamanda sıcak rüzgâr dinmişti. Denize gidebilirdim. Mayomu giydim ve yaklaşık 600 metre uzaklıktaki denize hızlı adımlarla kısa sürede ulaştım. Yaklaşık 1 saat deniz kenarında yürüyüş ve yüzmeden sonra biraz yorgun vaziyette dönüş yolunda, bahçesinde etrafı temizleyen 50-55 yaşlarında zaman zaman ayak üstü sohbet ettiğim Hakan’a rastladım. Kendisi mühendisti, zamanında İstanbul da şirketleri ve iyi bir hayatı olmuş, ancak hayatın acımasız yanlarını da yaşam...
  • Kırım – Kongo Kanamalı Ateşi; Keneler ve Düşündürdükleri

    30 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İçinde bulunduğumuz ay itibarıyla havaların ısınması, yağmurların yağması ile birlikte, bahçe, tarla işleri ile birlikte KENE MEVSİMİNİNİN de başlaması, dolayısıyla Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı ve insanlarda ölümlerin görülmesi söz konusu olabileceğinden, EMEKLİ DE olsam, sorumluluk bilinciyle yıllardır yaptığımız uyarıları, yapılması gerekenleri; YETKİLİLERE, ETKİLENENLERE bir kez daha hatırlatmak istedim.. Ülkemizde 2002 yılında Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi ile gündeme oturan, popüler olan ve 7’den 70’e herkesin tanıdığı keneler, biz...
  • ANTİOKHEİALI YAŞLI KADIN

    25 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler

    Üçüncü cemre düştüğünde, karlar erimeye başlamıştı. Kentin sokaklarında eriyen karların suları, bulanık bir şekilde akmaktaydı. Bir zamanlar düzgün taş döşeli olan sokaklar artık bütün özelliğini kaybetmiş, kanalizasyon sistemi tıkanmış, sular caddenin yüzeyinde sessizce akmaya başlamıştı. Bahar güneşinin sıcaklığı kendini iyice hissettirirken, yaşlı kadın kahvaltısını yapmış, mutfağın penceresinden güneşin ışıklarını izleyerek, derin düşüncelere dalmıştı. On üç yaşında evlenip geldiği bu evde geçirmiş olduğu günlerin hayaline dalmıştı ki, hizm...