DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ MÜ!
Kökü evrende 13.8 milyar yıla dayanan, üzerinde 4 milyar yıl önce yaşam başlayan dünyamız, yaklaşık 100 bin yıl önce insanın yaşama hissedilir derecede dahil olması ve hem kendisini hem de dünyayı farklı noktalara taşıması, özellikle son 50 bin yılda ve bilhassa yerleşik düzene geçildiği son 12 bin yılda insanın gerçekleştirdiği gerek endüstri devrimlerine ait atık ve artıklarıyla (Bkz. Penceremden Üniversite Gerçekleri ve Ülkem Kitabımda “Tüketirken Tükenmek” Başlıklı Makalemde tasvir edilen MAHŞERİN 5. ATLISI), gerekse insanlık tarihiyle birlikte paylaşılamayan göz dikilen dünya nimetleri ve toprakları ele geçirmek için yapılan sıcak-soğuk savaş, ya da buna hazırlık amacıyla yapılan tatbikatların atık ve artıklarıyla, musilajlı denizlerimizle ve de betonu toprağa, toprağın altındakileri üstündekilere tercih ederek kirlettiğimiz, eko-sistemi alt-üst ettiğimiz, salgın hastalıklar, depremler, seller ve kasırgalarla verilen ikazlara aldırış etmeyerek tahribe devam ettiğimiz dünyanın çevre gününü kutlamak hakkımız ve haddimiz olmamalıdır…
Diğer taraftan daha da büyük boyutlarda çevre tehlikesi ise; Dünyanın bilinen litosfer, atmosfer, hidrosfer tabakaları ile biyosfer alanının daralıp, azalmasının, incelleşmesinin aksine ve ters orantılı olarak dünya kabuğunun hemen üzerinde tarafımızdan keşfedilmiş ve isimlendirilmiş, dünya literatürüne ve Türk Dil Kurumuna armağan edilen “ÇÖPOSFER” tabakasının son yıllarda kalınlığının hızla artmasıdır. Bu durumun kontrolü ve sorgulaması hiç yapılmamaktadır. Bugün bunun ölçülemeyecek sayı ve tona ulaştığı, her geçen gün miktarın arttığı bilinmektedir. Yine bugün uzay çöplüğünün sadece uzaydaki uydu ve uzaya giden insanlara verebilecekleri zararlar konuşulmakta, hâlbuki uzayda dünyadaki gibi atık ve artıkların dönüşümünün de yapılamayacağı veya yapılmadığı düşünüldüğünde, zamanla “O” tabaka yani ÇÖPOSFER öyle kalın bir hal alacak ki; kalınlığına bağlı olarak dünya ile evrende arasındaki ilişkide var olan çekim-itim alanının etkileneceği, hatta zamanla kaybolacağı ve buna bağlı olarak dünyanın ait olduğu güneş sistemindeki yörüngesinden çıkarak içindekilerle birlikte; kirleten ve kirletmeyen, Kyoto anlaşmasına imza atan atmayan, onaylayan, onaylamayan ülke insanları da dâhil tüm dünyanın evrende karanlık enerji, karanlık kütleler ve karanlık delikler ortamında karanlıklar içinde bir zamanların aydınlık toz parçacıkları halinde dolaşacağı göz ardı edilmemelidir.
Bütün bunlara bağlı olarak; Dünyanın tüm insanların, tüm hayvanların, tüm canlıların ortak evi olduğunu unutmayalım, dünyamızı iç ve dış kirliliklerden koruyalım, dünya gibi evreninde, uzayın da bir çöplük olmadığını düşünelim!!! Yoksa!.. Aydınlık günlere elveda, karanlık günlere merhaba deriz! Ey yalnız kendisini ve bugünü düşünen dünyalılar Dünya çevre gününüz ve anlayışınız kutlu olsun!
Selam sevgi ve saygılarımla…
Zafer KARAER
Etiketler:
Özyalvaç »
Prof.Dr. Zafer Karaer