logo

reklam

19 MAYIS, 103 YAŞINDA


Prof.Dr. Zafer KARAER
ozyalvac@ozyalvac.com.tr

İSTİKLALE, HÜRRİYETE, CUMHURİYETE VE MİLLET OLMA ADINA ATILAN İLK ADIMIN 103. YILINDA; “ATATÜRK’Ü ANMA GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI” MIZ KUTLU OLSUN; NİCE 103 YILLARA…

Bugün de dünyayı savaşlarla, hastalıklarla karıştıran, dünyayı sömüren, dünyada katliamlar yapan, yaptıran, dünyada kendisinden başkasına insan gibi yaşama hakkı tanımayan, dünyanın kaderi ile oynayan, dünyayı bölen parçalayan, paylaşan kendi çıkarları için çocuk, kadın yaşlı genç demeden katleden aynı emperyalist, sömürgeci güçler; o zamanlar başta İngilizi olmak üzere, Fransızı, İtalyanı, Rusu (ikinci dünya savaşından sonra bunlara ABD ve İsrail katılmış; bugün ise devletlerin yerini Rokefeller, Rothschild, Bill Gates, elon musk ve benzeri bilişim şirketleri almış) ve hain arabı, kalleş yunanı, bulgarı, ermenisi,  soysuzu, sopsuzu; Balkan, Trablusgarb, Yemen savaşları ve Birinci Dünya Savaşı sonunda kazanılan Çanakkale Zaferine rağmen; Osmanlı’nın 3 kıtadaki; yakla- şık 22 milyon kilometre kareden kalan son topraklarının başına leş kargaları gibi, akbabalar gibi, çakallar gibi, sırtlanlar gibi üşüşüp; tamamını yok etmek üzere, son kale Anadolu’nun doğusunu batısını; güneyini kuzeyini; parçalamış, paylaşmış olan emperyal güçler, geriye kalan yaklaşık 350 bin kilometrekarelik toprak parçasını; son lokmayı da yutmak üzere hazırlıkların yapıldığı, her şeyin bitti denildiği bir zamanda; Bundan tam 103 yıl önce 16 Mayıs 1919’da; 9. Ordu müfettişi olarak Samsun’a atanan Mustafa Kemal Paşa ile 23 kişilik kurmay heyeti(1 kişi paşaya suikast suçu nedeniyle idam edilmiştir),  8 kişilik (3 hesap memuru ve 5 kâtip) hizmet ve 24 kişilik (7 Erbaş ve 17 Er; meçhul asker) koruma birliği ile tamı tamına 55 kişi, Süvari İsmail Hakkı Durusu yönetiminde; 20 mürettebatlı Bandırma vapuru ile İstanbul’dan Samsun’a 19 Mayıs 1919 da gelerek; bağımsızlığa, istiklale, hürriyete ve tabii ki cumhuriyete giden yolda ilk adımı atmıştır.

Gazi Mustafa Kemal (ATATÜRK) Samsun’da kendi- sini ve heyetini karşılayanlara: “Efendiler, bu durum karşısında tek bir karar vardı. O da millî hâkimiyete dayanan kayıtsız şartsız, bağımsız yeni bir Türk Devleti kurmak… İşte İstanbul’dan yola çıkmadan önce düşündüğümüz ve Samsun’da, Anadolu topraklarına ayak basar basmaz uygulanmasına başladığımız karar, bu karar olmuştur. Türk’ün haysiyeti ve gururu ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa, mahvolsun daha iyidir. Öyleyse: YA İSTİKLÂL! YA ÖLÜM!” diyerek hedefinin ya istiklal ya da ölüm olduğunu ifade etmiştir.

O gün atılan bu kutsal adımı, vakit geçirmeden çok zor şartlarda ve imkânsızlıklar içinde Amasya Genelgesi, Erzurum ve Sivas Kongre Kararları takip etmiş ve ilk meclisin açılışı, sonunda KUVAYI MİLLİYE ruhuyla MİLLET olma duygusu ve İSTİKLAL (=Bagımsızlık) heyecanı uyandırılmış, İstiklal Savaşı manifestosu sayılan MİSAKI MİLLİ (Milli Yemin) İlkeleri ile ruhlandırılmış İSTİKLAL SAVAŞI sonunda; Vatan, Millet,  Bayrak, Cumhuriyet değerleri kazanılmıştır. Bugün bu değerler bizi biz yapmış, dünya haritasında yerimizi aldırmıştır.

Peki! İstiklale atılan kutsal adım atılmamış olsaydı; bu değerler kazanılmamış olsaydı;  Bugün kimdik? Ne idik? ve Nerede idik? Veya en doğru soru; Bu gün dünya haritasında VAR MI İDİK? İşte! O gün atılan, O kutsal adım sayesinde, bugün biz varız; ülkemiz, vatanımız, bayrağımız var.

Tüm bu sorgulamaları hiç aklımızdan çıkarmayarak, hep hatırlayarak; Bu güzelim vatanı, muhteşem değerleri ile bize emanet etmiş olan,  başta ulu önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere fikir ve silah arkadaşlarını; gazi ve şehitlerimizi saygıyla, minnetle, şükranla, özlemle ve rahmetle ne kadar ansak azdır.

Mekanları cennet olsun. Selam, sevgi ve saygılarımla…

Prof.Dr. Zafer KARAER

Etiketler: » »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • BÜYÜK BAŞKOMUTAN, BÜYÜK TAARRUZ, BÜYÜK ZAFER…

    30 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İkinci Viyana kuşatmasından (1683) tam 238 yıl sonra ilk defa Sakarya Meydan Muharebesinde toprak kaybedilmemiş, 22 gün 22 gece (23 Ağustos-13 Eylül) süren “HATTI MÜDAFAA YOKTUR, SATHI MÜDAFAA VARDIR. O SATIH BÜTÜN VATANDIR anlayışıyla gerçekleştirilen SAKARYA meydan savaşında kanlı çarpışmaların ardından durdurulan düşman, Sakarya Nehrinin batısına püskürtülmüş ve bağımsızlık yolunda en önemli adım atılmıştır, düşman ordusunu tamamen yurttan atmak amacıyla bir yıl kadar süren hazırlık döneminden sonra, 26 Ağustos 1922'de Başkomutan Mustafa Kem...
  • SOKAKTAN MECLİSE BÖYLE NEREYE?..

    24 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    O gün sabah erken kalktım. Hava sakindi. Üç gündür dağdan esen sert ve şiddetli, aynı zamanda sıcak rüzgâr dinmişti. Denize gidebilirdim. Mayomu giydim ve yaklaşık 600 metre uzaklıktaki denize hızlı adımlarla kısa sürede ulaştım. Yaklaşık 1 saat deniz kenarında yürüyüş ve yüzmeden sonra biraz yorgun vaziyette dönüş yolunda, bahçesinde etrafı temizleyen 50-55 yaşlarında zaman zaman ayak üstü sohbet ettiğim Hakan’a rastladım. Kendisi mühendisti, zamanında İstanbul da şirketleri ve iyi bir hayatı olmuş, ancak hayatın acımasız yanlarını da yaşam...
  • Kırım – Kongo Kanamalı Ateşi; Keneler ve Düşündürdükleri

    30 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İçinde bulunduğumuz ay itibarıyla havaların ısınması, yağmurların yağması ile birlikte, bahçe, tarla işleri ile birlikte KENE MEVSİMİNİNİN de başlaması, dolayısıyla Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı ve insanlarda ölümlerin görülmesi söz konusu olabileceğinden, EMEKLİ DE olsam, sorumluluk bilinciyle yıllardır yaptığımız uyarıları, yapılması gerekenleri; YETKİLİLERE, ETKİLENENLERE bir kez daha hatırlatmak istedim.. Ülkemizde 2002 yılında Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi ile gündeme oturan, popüler olan ve 7’den 70’e herkesin tanıdığı keneler, biz...
  • ANTİOKHEİALI YAŞLI KADIN

    25 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler

    Üçüncü cemre düştüğünde, karlar erimeye başlamıştı. Kentin sokaklarında eriyen karların suları, bulanık bir şekilde akmaktaydı. Bir zamanlar düzgün taş döşeli olan sokaklar artık bütün özelliğini kaybetmiş, kanalizasyon sistemi tıkanmış, sular caddenin yüzeyinde sessizce akmaya başlamıştı. Bahar güneşinin sıcaklığı kendini iyice hissettirirken, yaşlı kadın kahvaltısını yapmış, mutfağın penceresinden güneşin ışıklarını izleyerek, derin düşüncelere dalmıştı. On üç yaşında evlenip geldiği bu evde geçirmiş olduğu günlerin hayaline dalmıştı ki, hizm...