Son Dakika
2008 yılından bu yana süren Pisidia Antiokheia Kazılarında bu yıl Aziz Paulus Kilisesi, Sinagog ve Konservasyon çalışmalarına ağırlık verildiğini bildiren Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Özhanlı, Aziz Paulus kilisesinin, MS 325 yılında İznik’te toplanan ilk konsülde kilise, haç merkezi olarak kabul edilmiş ve bu tarihten sonra Hıristiyan inancına mensup insanlarca, her zaman kutsal sayıldığını bildirdi.
Aziz Paulus Kilisesi’nin Hristiyan dünyasının dikkatini her zaman çektiğini belirten Prof.Dr. Özhanlı, bu yıl yaptıkları Aziz Paulus Kilisesi, Sinagog ve Konservasyon çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi:
“Pisidia Antiokheia Antik Kentine gelen ziyaretçilerin büyük çoğunluğu Hıristiyanlık inancı için kutsal kabul edilen Aziz Paulus kilisesi için gelmektedir (Resim 1). Kilise, Aziz Paulus’un MS 46 yılında kenti ziyaret ederek, Hıristiyanlığın ilk vaazlarından birini verdiği Havranın üzerine inşa edilmiştir. Anadolu’nun en büyük bazilikal planlı kiliselerinden birisi olan yapı, arazinin eğimine uygun biçimde apsis bölümü iki katlı; diğer tarafları ise tek katlı olarak yapılmıştır. MS 325 yılında İznik’te toplanan ilk konsülde kilise, haç merkezi olarak kabul edilmiş ve bu tarihten sonra Hıristiyan inancına mensup insanlarca, her zaman kutsal sayılmıştır.
Antiokheia’yı 1826 da ilk ziyaret eden İngiliz Papaz Arundell’i, bu kente getiren şey Aziz Paulus’un Hıristiyanlığın ilk vaazlarından birini verdiği Havranın üzerine yapılan bu kiliseyi bulmaktı. Ramsay ve Amerikan Michigan Üniversitesi öğretim üyeleri Robinson ve Kelsy’i 1924 yılında Yalvaç’a getirip kazı yapmaya teşvik eden yine bu kiliseydi. Günümüzde on binlerce insanın Yalvaç’a gelmesine sebep yine aynı kilisedir. Bir dinin mensupları için bu kadar önemli olan bu yapıya, bundan dolayı kazı çalışmalarında ayrı bir önem verilmektedir.
2008 yılından beri yürütülen kazılarda öncelikle, 1924 yılında Amerikalıların ve sonraki yıllarda Müze Müdürlüğü Başkanlığında yapılan kurtarama kazılarında açığa çıkarılıp kilisenin etrafına atılmış olan toprak yığıntıları kaldırıldı ve çevre düzenlemesi yapıldı. Atriumun çevresindeki duvar ve Vaftiz Havuzu onarıldı. Kilisenin kuzey doğusunda açığa çıkarılmış olan Hamam yapısının duvarları ve taban mozaikleri sağlamlaştırıldı. 2021 yılında ise 2019 yılında açılmış ve üzeri geçici bir çatı ile kapatılmış olan tonuzun konservasyonu/restorasyonu gerçekleştirildi. Alt katın kuzey nefinde bulunan tonuzun ortası tamamen çökmüş duvarlarda bozulmalar meydana gelmişti (Resim 2).
Öncelikle durum tespiti yapılan, tonozda kullanılan orijinal malzemenin analizi yapılarak, kullanılacak malzeme belirlenip hazırlandı. Rölövesi çıkarılan yapı, kendi malzemesiyle aslına uygun restore edilerek eski haline getirildi (Resim 3). Bu tonozlu bölümün zemini, Kilisenin orta bölümüne göre yaklaşık bir metre daha derinde bulunmaktadır. Basamaklarla inilen girişi çevreleyen duvar ve basamaklar da onarıldı (Resim 4). Bu ön alanda daha eski bir yapının temel izleri görülmektedir. Tonozun duvarları, ana kayanın tıraşlanıp düzleştirmesiyle elde edilen zeminin ve eski yapının üzerine örülmüştür. Kuzey duvarda köşelere yakın yerlerde görülen su künkleri yapının içerisinde bir su haznesinin olduğuna işarettir. Bu bölüm bir “ayazma” görevi görmüş olmalıdır. Kente gelip kiliseyi ziyaret eden hacılara verilen kutsal su buradan alınmış olmalıdır. Yapının altında görülen temel izlerinin kilisenin üzerine yapıldığı Sinagoga ait olma ihtimali yüksektir”.
Bu yılki çalışmalarla, Musevi inancına mensup insanların ibadethanesinin temelleri açığa çıkarılmış oldu…
Kilisede bugüne kadar yapılan çalışmalarda Sinagoga ait kesin bir veri ortaya konamadığını belirten Psidia Antiokheia Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Özhanlı, “Kilisenin kent içindeki konumundan ve ölçülerinden yola çıkılarak Aziz Paulus’a ait olduğu düşünülüyordu. Bu yılki çalışmalarla kentin, Selevkos Krallığı tarafından kurulduğu tarihten itibaren kente yerleştirilmiş olan Musevi İnancına mensup insanların ibadethanesinin temelleri açığa çıkarılmış oldu. Önceki yıllarda bu inancın sembolleri olan menora ve benzeri eserler bulunmuş olmasına karşın Sinagoga ait kesin bir veri ortaya çıkmamıştı. Hıristiyanlığın Doğu Roma İmparatorluğu’nun resmi dini olmasıyla üzerine kilise yapılan Sinagog, kilisenin apsis bölümünün altında bırakılmıştır. Kilisenin zemininden daha derinde açığa çıkarılan bu eski temeller, kilisenin Aziz Paulus’a ait olma ihtimalini oldukça güçlendirdi. İki din için kutsal kabul edilen bu yapılar, Antiokheia’nın en önemli tarihi eserleridir (Resim 5). İleriki yıllarda yapılacak çalışmalar daha kesin bir sonuç ortaya çıkaracaktır” diyerek Yalvaç’ın geçmiş yıllarda önemli bir inanç merkezi olduğunu vurguladı.
Etiketler: konservasyon » Pisidia Antiokheia Aziz Paulus Kilisesi » Sinagog » yalvaçYorum yapabilmek için Giriş yapın.