Son Dakika
Emhal Besi Çiftliğine bayan eleman aranıyor
Yalvaç’ın üreten ve üretken markası: DURUTÜRK
ELBENGİLİ PVC-Alüminyum-İnşaat’tan BAYRAM TEBRİKİ
Yalvaç’ta perde, tül ve nevresimin adresi: ERTEN…
Yalvaç’ta 15 yıldır el yapımı PİZZA’nın tek adresi: Dr. Pizza…
Yalvaç’ın kazanma ustası 10. seçiminden %95’le galip çıktı
İnsan haklarının dönüm noktası 1789 Fransız Devrimi’nin ardından, insan haklarını korumak amacıyla; 26 Ağustos 1789’da 17 Maddelik Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi yayımlandı. Fransız Devrimi’nin temelini oluşturan, demokrasi ve özgürlük sebep gösterilerek yayımlanan İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi, 3 Eylül 1789’da kral tarafından kabul edilmiştir.
Fransız kadın gazeteci Olympe de Gouges, 1789’da Fransız Ulusal Meclisi’nde okunan ve günümüzdeki İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin esin kaynaklarından biri olan İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi’ne karşı, bu metinde geçen “insan” (homme) sözcüğünün yalnızca erkeği kastetmesi nedeniyle 7 Eylül 1791 yılında 17 Maddelik hemen hemen içeriği sadece kadın vurgusu yapılarak değiştirilmiş Kadın ve Yurttaş Hakları Bildirgesi’ni yayımlar. Bu insanlık tarihindeki ilk kadın hakları bildirgesidir. Ancak de Gouges; devrim sonrasında yaşanan terör ve kaos döneminden kurtulmak için bölünmez bir cumhuriyet, federal bir hükümet ya da anayasal monarşi arasında bir seçim yapılması için halk oylamasına gidilmesini önerdiği bir yazısı nedeniyle 1793 yılının Temmuz ayında tutuklanır. Tutukluluk sürecinde kendisine avukat tutma hakkı verilmediği için kendi savunmasını kendisi yapan de Gouges, hakkında verilen idam kararını engellemek için hamile olduğunu iddia etse de, yapılan kontrol sonucunda bu iddiasının doğru olmadığının anlaşılması üzerine 3 Kasım 1793’te giyotinle idam edilir.
Yıllar sonra Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Bizim sosyal toplumumuzun başarısızlığının sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlikten ileri gelmektedir. Yaşamak demek faaliyet demektir. Bundan dolayı bir sosyal toplumun, bir organı faaliyette bulunurken, diğer bir organı işlemezse, o sosyal toplum felçlidir.” anlayışı ile çıkarılan Medeni Kanun(17 Şubat 1926) ile ülkede kadın erkek hakları eşitlenmiştir. Kadınlarımızın her alanda ileri bir seviyede olmasını arzu eden Atatürk, ikinci adım olarak yayımlanmış ilk insan ve kadın haklarının bildirgelerinin 17 Maddesi arasında olmayan; “Türk Kadınına” 1930 yılından itibaren çıkarılan bir dizi yasa ile önce Belediye seçimlerine katılma, sonra köylerde muhtar olma ihtiyar meclislerine seçilme hakkı verilmiş, daha sonra kadınların milletvekili seçme ve seçilme hakları, 5 Aralık 1934’te Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan yasa değişikliği ile tanınmıştır. O tarihte dünyada kadınların yasal olarak milletvekili seçme ve seçilme hakkının kullanıldığı ülke sayısı ise sadece 17 idi. 5 Aralık 1934’de Türkiye Cumhuriyeti’nde kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınırken, o dönemde Avrupa’daki bazı gelişmiş ülkelerde bile kadınların bu hakkı bulunmuyordu. Seçme ve seçilme hakkına ilk bildirgenin yayımlandığı Fransa’da kadınlar 1944, İtalya’da 1945, Yunanistan’da 1952, Belçika’da 1960 ve medeni kanununu örnek aldığımız İsviçre’de 1971 yılında kavuştular.
Yaşasın Cumhuriyet, Yaşasın Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK!
Selam, sevgi ve saygılar…
Etiketler: Özyalvaç » Prof.Dr. Zafer KaraerYorum yapabilmek için Giriş yapın.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
30 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler
24 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler
30 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler
25 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler