Son Dakika
Emhal Besi Çiftliğine bayan eleman aranıyor
Yalvaç’ın üreten ve üretken markası: DURUTÜRK
ELBENGİLİ PVC-Alüminyum-İnşaat’tan BAYRAM TEBRİKİ
Yalvaç’ta perde, tül ve nevresimin adresi: ERTEN…
Yalvaç’ta 15 yıldır el yapımı PİZZA’nın tek adresi: Dr. Pizza…
Yalvaç’ın kazanma ustası 10. seçiminden %95’le galip çıktı
Dünyada 80’li yıllardan sonra hâkim olan ekonomik yaklaşımlar hızlı değişim ve gelişim sürecini getirdi dense de gerçekte bireyler arasındaki gelir adaletsizliği, işsizlik ve yoksulluk arttı. Küreselleşme ticarette ve finans alanında ortaya çıktı. Yüzyıllardan beri gündemde olan ekonomideki bölüşüm soru çözüme ulaştırılamadı. Emeğin geliri olan ücretler sürekli düşerken, sermayenin geliri sürekli büyüdü. Uygulanan ekonomik politikalara bağlı olarak yeni bir piyasa olan finans piyasası ortaya çıktı. Piyasayı kontrol eden güçler dünya çapında ekonomilere yön vermeye başladı.
Dünya Bankası ve IMF gibi uluslararası finans kuruluşlarının işleyişini değiştirerek yeniden yapılandırma programları adı altında gelişmekte olan ülkelerden çok kendi menfaatlerine hizmet eder hale dönüştürdüler. Böylece yerli bankalar büyük yabancı finansal grupların yönetimine girdi. Finansal sermayenin küresel dolaşımını engelleyen engeller ortadan kaldırıldı. Bu dönemden itibaren ekonomik sorunların çözüleceği, ekonomik büyüme ile istihdamında artması beklenirken işsizlik ve yoksulluk tüm ülkelerde artma eğilimine girdi. Sovyetler birliğinin dağılmasından sonra kapitalizmi alternatifsiz gören ve kooperatifleri de modası geçen bir model olarak gören sermaye çevreleri ve onların etkisindeki çevreler 2008 mali kriz sonrasında yaşanan ekonomik ve sosyal sorunlar karşısında kooperatiflere farklı bakmaya başladılar.
Dünyadaki ekonomik krizlere rağmen kooperatiflerin ortakları ve bulundukları yörelerde çözümler üretmesi, sosyal sorunları çözmesinin yanında yöresel kaynakları değerlendirmesi, istihdamı geliştirmesi ve büyüme eğiliminde olması iş dünyasının da yaklaşımlarını etkiledi. Çünkü 170 yılı aşan tarihsel geçmişi ile kooperatifçilik hareketi ortaya konular verilerle başarılarını ortaya koyuyordu. Her yıl yapılan sadece dünyanın 300 en büyük kooperatifini dikkate alan veriler bile şaşırtıcı gelişmeleri dünyaya sunuyordu. Kooperatifçilik hareketi 2.6 milyondan fazla kooperatifi, 1.3 milyardan fazla ortağı ve 250 milyondan fazla çalışanı ile önemli bir dünya hareketine dönüştüğü görüldü.
Özellikle sadece 300 büyük kooperatif ile yapılan yıllık ekonomik değerlendirmelerin sonuçlarına göre bile dünya ekonomisinde gözardı edilemeyecek büyüklükte oldukları ve her yıl krizlere rağmen büyümeye devam ettikleri rakamlarla ortaya konmuştur. Bu gerçeklere uluslararası örgütler kadar G20 Zirveleri içinde de yer verilmeye başlanmıştır. Dünya kooperatiflerinin uluslararası üst örgütü olan Uluslararası Kooperatifler Birliği (ICA), bu örgüte üye kooperatifler uluslararası platformlarda yer alamaya başlamışlardır.
Fikir ve görüşleri ile hala aramızda yaşayan Ayhan Çıkın hocamız kooperatifçilikteki gelişmeleri yeni bir kooperatifçilik çağı olarak adlandırmıştır. Kooperatif Model’in çok esnek bir işletme model olduğunu, kapitalizmin eksiklerini tamamlayan bir seçenek olarak da kullanılabileceğini hatta kapitalizme alternatif yeni bir ekonomik modelleme olarak da dikkate alınabileceğini ifade etmektedir.
Kooperatifler günümüzde yaşanan ekonomik ve sosyal çalkantılar karşısında bir umut olarak yeniden gündeme kalmıştır. Dünyada önü alınamayan yoksulluk ve açlık tehlikesi ile birlikte doğanın aşırı sömürülmesi karşısında çevre felaketlerinin artması merkezine insanı ve çevreyi koyan kooperatiflere olan bakışı değiştirmiştir. Bu gerçeği gören ve kooperatiflerin neleri başarabileceklerini bilen Birleşmiş Milletlerin 2012 yılını Uluslararası Kooperatifler yılı ilan etmesinin ardından BM’nin 17 maddeden oluşan Global Kalkınma hedeflerine ulaşılmasında kooperatiflere dikkati çekmesinin nedeni de budur.
Nitekim 2016 yılında Kanada’da gerçekleştirilen Uluslararası Kooperatifler Birliği çatısı altındaki kooperatiflerin, devlet temsilcilerinin, tanınmış bilim adamları ve uzmanların katıldığı Quebec Uluslararası Kooperatifler Zirvesinde BM’nin bu hedeflere ulaşılmasında kooperatif hareketin belirleyici rol oynayacağı vurgulanmıştır. 2030 yılında Dünya Kooperatifçilik Hareketinin 2 milyar üye, 4 milyon işletme ve dünya ekonomisinin %20’sine ulaşması için çalışacağı ortaya konulmuş ve eylem planları belirlenmiştir. Bugün geldiğimiz noktada her alanda dünya kooperatifçiliği yeniden keşfetti. Ayhan Hocamızın dediği gibi Dünya 2008’den bu yana Yeni Bir Kooperatifçilik Çağının başladığını görebiliriz.
Etiketler: Özyalvaç » Ünal ÖrnekYorum yapabilmek için Giriş yapın.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
30 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler
24 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler
30 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler
25 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler