Son Dakika
Emhal Besi Çiftliğine bayan eleman aranıyor
Yalvaç’ın üreten ve üretken markası: DURUTÜRK
ELBENGİLİ PVC-Alüminyum-İnşaat’tan BAYRAM TEBRİKİ
Yalvaç’ta perde, tül ve nevresimin adresi: ERTEN…
Yalvaç’ta 15 yıldır el yapımı PİZZA’nın tek adresi: Dr. Pizza…
Yalvaç’ın kazanma ustası 10. seçiminden %95’le galip çıktı
Bir ülkenin geleceği için yönetim fanusu ne kadar tehlikeli ise, devlet adamları da o derece önemli bir güvencedir. Yönetim fanusunun elemanları için önemli olan önce bir koltuğa oturmaktır. Sonra da o koltuğu olabildiğince korumak, mümkünse de üst noktalara tırmanabilmektir. Bunlar “evet efendimcidirler”. Verileni yapmak olabildiğince yukarıya yağ çekmek bunlar için esastır. Koltukta kalabilmek için bunlara her yol mübahtır. Onun için herşeye evet derler, hiçbir sorun sıkıntı çıkmasın diye de alttakileri ezerken, üsttekileri yağlayıp dururlar. Yukarıya hiçbir şikayet gitmemesine çok dikkat ederler. O nedenle alttakileri de, sorunları da sürekli baskılarlar. Sorulduğunda üsttekilere herşeyin sorunsuz, emri altındakilerin de mutlu olduğunu söylerler. Emri altındakilerin üsttekilerle görüşmemeleri için her yolu kapatmaya özellikle özen ve çaba gösterirler. Üsttekiler de bu fanusun içinde kurumda, toplumda, memlekette gerçekten herşeyin iyi gittiğini düşünmektedir. Çünkü oluşturulan baskı ve korku ortamı alttakileri sindirmeye yetmiştir. Üsttekileri bir yalakalık çemberi sarmıştır. Üsttekilerin birşeylerin yanlış gittiğini anlamaları da ancak çarpıcı olaylar, sarsıcı gelişmelerle mümkün olur. Ancak bunun bedeli de o kurum, o toplum ya da o millet için çok ağır olabilir. Yönetim fanusunun bilinçli, organizeli ve tek elden yürütülmesi ise ihanettir. Bu en tehlikeli olanıdır.
Devlet adamlarının en temel özelliği ise öncelikle bulundukları makama liyakatla gelmeleridir. Dolayısıyla güçlerini birilerinden değil, bilgi ve deneyimlerinden alırlar. Yağcılık değil, işlerini yapma derdindedirler. Ne evet efendimcidirler, ne de evet efendimcileri severler. Çalışkandırlar, dertleri koltuk değil, memlekettir. O nedenle işlerine geleni değil, hakkı, hukuku, doğruyu söylerler. Bireysel çıkarları değil, ülkenin çıkarları esastır. Üsttekilere neye malolacaksa olsun, doğruyu söylerler. Onlara hata yaptırmamak için herşeyi yaparlar. Bu uğurda azar, sürgün, tenzil-i rütbe ölüm dahil herşeyi göze alırlar. Çünkü devletin, milletin adamıdırlar; düzenin değil. Yapılacak yanlışın üsttekilere değil, millete malolacağını çok iyi bilirler.
Önce ülkemizde yönetim fanusunun mu, devlet adamlarının mı çoğunlukta olduğunu bir düşünelim. Eğer yönetim fanusu egemense bunda kimlerin payının olduğunu düşünelim. Özellikle ülkemizi tahrip eden orman yangınlarını lütfen bir de bu açıdan sorgulayalım. Üsttekilere herşeyin tam, eksiksiz, dört dörtlük olduğunu söyleyen yağcılar var mı? Söylediği bir öncekini tutmayan liyakatsız ve çapsız yağcılar var mı? Görevini layıkıyla yapmayan üsttekilere ve millete karşı gerçeklerin çıkmaması için çabalayan yağcılar var mı?
Bugünler zor ve hassas günler. Bugünlerde bir ve beraber olacağız. Birbirimize kenetleneceğiz. Bugünleri millet olarak aşacağız. Ancak hakkın adamı değil, düzenin adamı olan bu yağcıları muhakkak biz de, bu millet de, devlet de yeni baştan bir sorgulayacak.
Etiketler: Özyalvaç » Prof.Dr. Hulusi DoğanYorum yapabilmek için Giriş yapın.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
30 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler
24 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler
30 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler
25 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler