Elmaya, güle, kiraza, lavantaya, gölüne sahip çıkmayacaksanız ne işiniz var Isparta’da?

İYİ Parti Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Isparta’nın sorunlarını dile getirmeye devam ediyor.

Milletvekili Cesur, yaptığı meclis konuşmasında Isparta’da görüştüğü çiftçilerin ve üreticilerin sorunlarını dile getirdi, Isparta’nın elması, gülü ve kirazı için İYİ Parti’nin çözüm önerilerini tek tek sıraladı.

İşte Cesur’un konuşmasından önemli bölümler:

ISPARTA HALKI BİZİ SORUNLARI SÖYLEYELİM DİYE VEKİL SEÇTİ

“Bugün Isparta halkı tarafından buraya gönderileli ve milletvekili seçileli tam üç sene oldu. Isparta halkı bizi ne için vekil tayin etti? Sorunlarını söyleyelim diye. Tam geçen sene bugün, Isparta halkının sorunlarını yine kürsüde söylemişim, üzerinden bir yıl geçmiş, sorunlar dağ olmuş, katbekat artmış. Bugün Isparta’mızın her yeri de Türkiye’nin her yeri gibi maalesef:

Yalnızlığa terk edilmiş, verilen vaatler yerine getirilmemiş; esnaf, emekli, işçi, memur, genç, yaşlı herkes şikâyetçi.

Geçen hafta kiraz ve gül üreticilerimizle buluştum Isparta’da. Köylerimize gittim ve köylerde onların dertlerini dinledim. Dertler dağ olmuş, kaygılar deniz. Çok şey kaybetmişler ama bu sene geçen yıllardan daha farklı olarak en önemli kaybettikleri şey ne biliyor musunuz? Umut. Artık umutlarını kaybetmişler.

VATANDAŞA GİDEMEDİKLERİ İÇİN SORUNLARI GÖREMİYORLAR

Geçen hafta, aynı zamanda Sayın Genel Başkanımızla Niğde’de, Adana’da, İstanbul’da, Afyon’daydım.

Türkiye’nin her yeri aynı, Türkiye’nin her yerinde kaygı dağ olmuş, deniz olmuş, aşmış gidiyor; esnaf siftahsız, vatandaş pahalılıktan ve zamlardan şikâyetçi, herkes borçlu.

Üç yılda en az gittiğim ilçeye 15 defa gitmişim, köyleri de geziyorum. Her gidişimde birazcık daha tükenmiş görüyorum vatandaşlarımızı ve üzülüyorum. Çünkü sağır olmuşsunuz, bizim verdiğimiz önergeleri reddediyorsunuz, kulaklarınız duymuyor ve kör olmuş gözleriniz, gidemediğiniz için oralara, konuşamadığınız için sorunları göremiyorsunuz maalesef.”

KİRAZ ÜRETİCİSİ AĞACINI KESİYOR, BEŞ KURUŞ KAZANAMIYORUM, ÜRETİMİ BIRAKTIK DİYOR, BU İYİ Mİ?

“Keçiborlu’daydım geçen hafta, üretici ağaçlarını kesiyor artık, kiraz ağaçlarını. İyi mi bu?

Gidin oralara eğer gidebiliyorsanız değerli arkadaşlar!

Son selde gelin gibi açmış çiçeklerin nasıl gittiğini, susuzluktan nasıl ağaçlarda kiraz kalmadığını görün. Afet var, destek yok; pandemi var, sözde destek var ama desteği alan yok oralarda ve millî gelirden verilecek hibe eksik verilmiş.

Ne var peki? “On yedi yıldır kirazdan beş kuruş kazanamıyorum.” diyen çiftçi var. “Üretimi bıraktık.” diyen çiftçi var.”

ÇÖZÜMLER BELLİ

Üreticiyi tüccara karşı destekleyecek bir kiraz birliği kurmanız lazım. Halcilik yasasını düzenlemeniz lazım. Ürünlerin alıcılarla buluşması lazım.

Fiyat sabitlemesiyle coğrafya kökenli mağduriyetlerin giderilmesi lazım. Borçların yapılandırılması lazım, mazottan ÖTV’nin alınmaması lazım ve çiftçiye ek destek vermek lazım. 1 eurodan aza Isparta’dan alınan kiraz, eğer Münih halinde 6,5 euroya satılıyorsa bundan üreticinin de pay alması lazım. Kiraz üreticisinin sesini duymanız lazım değerli arkadaşlar. 3 tane daha Isparta milletvekili var, sesleniyorum onlara, gidin oraya.

ÜRETİCİ BORÇLU, GİRDİLER ARTMIŞ, GÜL ÜRETİCİSİ NE YESİN, NE İÇSİN, GÖRÜN HALLERİNİ VE BERABER DUYALIM SESLERİNİ

Güneykent’teydim geçen hafta, gül üreticilerimizi dinledim. Gül üreticisi çok zor durumda, “Geçen seneki taban fiyatlarla gülü toprağa gömdünüz.” demiştim, bu sene üstüne afetten ve susuzluktan daha da etkilenmiş. Üretici borçlu, girdiler artmış, ötelemek istiyor borçları ama seslerini duyan yok.

Gülbirlik 2017’de 2,41 dolar açıkladı verdiği taban fiyatı ve 2020’de 1 doların altında, 0,92 dolar; girdiler artmış, ne yapsın gül üreticisi, ne yesin, ne içsin değerli arkadaşlar, görün hâllerini. Üç sene oldu, bu millet getirdi bizi bu sıralara; duyalım seslerini, gelin beraber duyalım.

BÜTÜN ÖNERİLERİMİZ REDDEDİLİYOR,

ISPARTA GÜL KENTİ AMA BÖYLE GİDERSE GÜL KALMAYACAK

Kota sistemi var. Üretici taban fiyatının altında, çok düşük fiyatlara mecbur kalıyor. Çocukları asgari ücretle başka yerlerde iş bulmak istiyor diye üzülüyorlar çünkü hafızası var bu işin. Yakında gül üreticiliği bitecek, Isparta gül kenti ama gül kalmayacak, çok üzülüyorum.

Gül ve lavanta için biz “Gelin, havza modeli kuralım.” dedik ve “Üretim oranında teşvik verelim, ne kadar üretiyorsa o kadar teşvik verin.” dedik, gülün turizmini planlayalım istiyoruz “Katma değer artışı sağlayalım, gelin.” diyoruz ama sesimiz duyulmuyor, verdiğimiz her şey reddedildi. Maalesef Isparta’nın gülü de sahipsiz kaldı. Gelin; güle beraberce sahip çıkalım.

ELMA ÜRETİCİSİNİN DE ÇOK ŞİKAYETİ VAR, SİSTEMSEL BİR DEĞİŞİM VE KAPSAMLI BİR TARIM POLİTİKASI ÖNERİYORUZ

Isparta’nın en önemli gelir kaynağı elma aynı zamanda. Elma üreticileri ürünlerini tüccara çok ucuza vermekten dolayı şikâyetçi, elmalar depolarda kalmış. Tüccarın satış fiyatı yüksek, alım düşük, talep az, elma depolarda çürüyor. Birlik olmaması, halcilikteki sorunlar, soğuk hava deposunun maliyetleri, devletin destek olmaması ve coğrafi işaret tescilinin bulunmaması sorunlar.

Üç senedir söylüyorum sorunları. Maliyeti en az 1,5 lira. Kilosu 2 liraya satılıyor, raflarda 5-10 katına satılıyor. Sistemsel bir değişim ve kapsamlı bir tarım politikası öneriyoruz ama maalesef sesimizi duymuyorsunuz.

ÜRETİMİN HER AŞAMASINDA DEVLET EL  ATMALI Kİ, ÜRETİCİMİZ KAZANSIN, KAZANIRKEN ISPARTA HALKI DA KALKINSIN

Elmayı, kirazı, gülü, lavantayı millî tarım politikasına alın, üretiminden ihracatına, turizminden işlenerek katma değer ve marka oluşturulmasına kadar her aşamada devlet olarak el atın ki üreticimiz kazansın, kazanırken Isparta halkı da kalkınsın. Türkiye’nin her yerinde böyle sadece Isparta’da değil. Sanayisine bu ürünlerin, hiç girmiyorum. Sanayi yapacak vizyon lazım çünkü. Bu seviyeyi başarmanızı zaten beklemiyoruz; eğer öyle olsaydı bu gün bu durumda olmazdık!

ELMAYA, GÜLE, KİRAZARA, LAVANTAYA, EĞİRDİR GÖLÜNE SAHİP ÇIKMAYACAKSANIZ NE İŞİNİZ VAR ISPARTA?

Ama ben soruyorum eğer Isparta’da elmaya, Isparta’da güle, Isparta’da kiraza, Isparta’da lavantaya, Isparta’da kurumakta olan kirlenmiş, temizlenmesi için bas bas bağıran Eğirdir Gölü’ne sahip çıkmayacaksınız değerli arkadaşlar, ne işiniz var Isparta’da?

Üç sene oldu sizi seçtiler kendilerinin vekili diye! Üç yıldır duymadıklarınızın dışında, tam on dokuz sene oldu. 19 senede ne yaptınız verdiğiniz sözlerden.

GİDİYORSUNUZ, KÖYLERE GİDİN, GİTTİĞİNİZİ GÖRECEKSİNİZ

Köylünün durumu böyle. Siz orada bütün bunları duymazken köylü, çiftçi perişan. Ama benim yüzüm gülümsüyor çünkü biz geleceğiz ve bütün bunların hepsini çözeceğiz.

Gidiyorsunuz, gidiyorsunuz değerli arkadaşlar, gidiyorsunuz. Köylere gidin, gittiğinizi göreceksiniz”.

ADI HER NE KADAR SİLİNMEYE ÇALIŞILSA DA, SÜLEYMAN DEMİREL’İN ESERLERİ YERLİ YERİNDE, DEMİREL ESERLERİYLE ISPARTA’MIZIN HER YERİNDE

Milletvekili Cesur, geçtiğimiz hafta ölüm yıldönümü için Devlet Anma Töreni yapılan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i andı ve törene katılan tüm Demirel sevdalılarına teşekkür etti ve şunları söyledi:

“17 Haziran, Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in ölüm yıl dönümüydü; kendisine Yüce Allah’tan Rahmet diliyorum. Pandemi nedeniyle kısıtlamalar olmasına rağmen, Türkiye’nin her yerinden Demirel sevdalıları İslamköy’de onun kabrindeydi.

Onları oraya getiren vefadır. Bu vefa, Türkiye’nin her yerine yapılan hizmetlerin vefasıdır. Kurduğu Konya Selçuk Üniversitesinden ismini silmeye kalkan Rektör zat gibi, ismi silinmeye çalışılsa da eserler yerli yerinde ve sat sat da bitmiyor onlar.

Delinen dağlarda, açılan tünellerde, döşenen yollarda, uçulan havalimanlarında, hastanelerde, üniversitelerde, akan suda, yanan elektrikte, her yerde. Ve aslında Demirel, Isparta’mızın da her yerinde. Allah Rahmet eylesin!”