logo

reklam

ALİMİN KALBİ CAHİLİN DİLİ


admin
ozyalvac@hotmail.com

Dil insanoğluna verilmiş en önemli ayrıcalıktır desek abartmış olmayız herhalde. Dünya lezzetlerini tadabilmek bir yana, kendimizi ifade edebilmemizin aracıdır dil. Tada, sevgiye, muhabbete giden yoldur bu duyu organımız. Ancak acı, ekşi ve tatlıya son derece hassas olan bu organın kullanımı da bir o kadar hassasiyet gerektirir. Acıyı ne kadar algılamakta maharetliyse, karşısındakine de en büyük acıyı, felaketi yaşatmakta o kadar ustadır. Üstelik bununla da kalmaz, belki biraz gecikmeli de olsa sahibine de en katmerli bir acı fatura yaşatır nihayetinde. İnsanoğlu eli, beli gibi bu organından da çok çekmiş olmalı ki dil ile ilgili söylenmiş çok söz duymak, görmek mümkündür. Bakınız internette bile o kadar çok söz varki dil ile ilgili burada yazmamız sayfalar alır. Ama bunlardan bazılarını paylaşmak isterim sizlerle

  • Dizginsiz dil bela getirir.
  • Kişi dilinin altında gizlidir.
  • Aklı kıt olan dilini tutamaz.
  • Kullandıkça keskinleşen tek alet dildir.
  • Dilin düşünceden önce hareket etmesin.
  • Başların belası dillerden gelir.
  • Dil yarası ok yarasından daha şiddetlidir.
  • Dil cismi küçük yırtıcı bir aslandır onu sağlam bağla.
  • İnsanın kalbi sandık, dudakları kilit, dili anahtar olmalıdır.
  • Dili ve sözü bir olmayan kimsenin yüz dili bile olsa o yine dilsiz sayılır.
  • Dil vahşi hayvana benzer bir kere bırakırsan bir daha yakalayamazsın.
  • Dil keskin bir kılıçtır nasıl keseceği bilinmez. Söz döndürmesi kolay olmayan ok gibidir.
  • Cahilin kalbi ağzında, akıllının lisanı kalbindedir.

Evet dil insanoğlunun vazgeçilmezidir. Ancak doğru kullanılmadığında da başının belasıdır. O nedenle bir konuşmadan önce, bin düşünmek gerekir. Özellikle öğretmenlerin, akademisyenlerin ve topluma rol model olan kişilerin bu konuda çok daha hassas olması gerekir. Cahil birinin düşünmeden sarfedeceği bir söz belki birçok kişiyi şaşırtmayabilir. Ancak mesleği insan yetiştirmek, eğitim olan kişilerin sarfedeceği sözler hassasiyetle akıl süzgecinden geçirilmiş olmalıdır. Bırakınız sözleri, davranışları ile bir bütün olarak topluma örnek olmalıdır. Dolayısıyla çok yakın zamanda bir akademisyenin “üniversiteler fuhuş yeri” (bu sözü burada yazmak zorunda kaldığım için sizlerden özür diliyorum) şeklindeki görüşü tam anlamıyla bir hayal kırıklığı, tüm eğitim camiası için de utanç vericidir. Bu sözün akıl ve vicdan süzgecinden geçirilmediği açıktır. Bu söz incitici, üzücü, itham edicidir. Daha üzücü olan ise çocuklarımıza, topluma örnek olması gereken ve yine bir eğitim kurumunda görev alan bir kişinin ağzından çıkmış olmasıdır. Milyonlarca evladımızın eğitim aldığı kurumları bu tarz ahlaka, edebe uymayan kavramlarla bir araya getirmek eğitimcilere asla yakışmaz. Kaldı ki öğretmenler, akademisyenler bir toplumun aynası, rol modelleridir. Onların derdi kırmak, dökmek değil bilgi, sevgi, çare, rehber olmak, gönül yapmaktır. O nedenle arif olan için bu yazımı Hazreti Mevlana’nın şu sözleriyle tamamlamayı uygun gördüm;

  • Dilini terbiye etmeden önce yüreğini terbiye et; Çünkü söz yürekten gelir dilden çıkar.
  • Bir gönül yapmak gelmiyorsa elinden, bari bir gönül yıkılmasın dilinden.

Etiketler: »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • BÜYÜK BAŞKOMUTAN, BÜYÜK TAARRUZ, BÜYÜK ZAFER…

    30 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İkinci Viyana kuşatmasından (1683) tam 238 yıl sonra ilk defa Sakarya Meydan Muharebesinde toprak kaybedilmemiş, 22 gün 22 gece (23 Ağustos-13 Eylül) süren “HATTI MÜDAFAA YOKTUR, SATHI MÜDAFAA VARDIR. O SATIH BÜTÜN VATANDIR anlayışıyla gerçekleştirilen SAKARYA meydan savaşında kanlı çarpışmaların ardından durdurulan düşman, Sakarya Nehrinin batısına püskürtülmüş ve bağımsızlık yolunda en önemli adım atılmıştır, düşman ordusunu tamamen yurttan atmak amacıyla bir yıl kadar süren hazırlık döneminden sonra, 26 Ağustos 1922'de Başkomutan Mustafa Kem...
  • SOKAKTAN MECLİSE BÖYLE NEREYE?..

    24 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    O gün sabah erken kalktım. Hava sakindi. Üç gündür dağdan esen sert ve şiddetli, aynı zamanda sıcak rüzgâr dinmişti. Denize gidebilirdim. Mayomu giydim ve yaklaşık 600 metre uzaklıktaki denize hızlı adımlarla kısa sürede ulaştım. Yaklaşık 1 saat deniz kenarında yürüyüş ve yüzmeden sonra biraz yorgun vaziyette dönüş yolunda, bahçesinde etrafı temizleyen 50-55 yaşlarında zaman zaman ayak üstü sohbet ettiğim Hakan’a rastladım. Kendisi mühendisti, zamanında İstanbul da şirketleri ve iyi bir hayatı olmuş, ancak hayatın acımasız yanlarını da yaşam...
  • Kırım – Kongo Kanamalı Ateşi; Keneler ve Düşündürdükleri

    30 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İçinde bulunduğumuz ay itibarıyla havaların ısınması, yağmurların yağması ile birlikte, bahçe, tarla işleri ile birlikte KENE MEVSİMİNİNİN de başlaması, dolayısıyla Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı ve insanlarda ölümlerin görülmesi söz konusu olabileceğinden, EMEKLİ DE olsam, sorumluluk bilinciyle yıllardır yaptığımız uyarıları, yapılması gerekenleri; YETKİLİLERE, ETKİLENENLERE bir kez daha hatırlatmak istedim.. Ülkemizde 2002 yılında Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi ile gündeme oturan, popüler olan ve 7’den 70’e herkesin tanıdığı keneler, biz...
  • ANTİOKHEİALI YAŞLI KADIN

    25 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler

    Üçüncü cemre düştüğünde, karlar erimeye başlamıştı. Kentin sokaklarında eriyen karların suları, bulanık bir şekilde akmaktaydı. Bir zamanlar düzgün taş döşeli olan sokaklar artık bütün özelliğini kaybetmiş, kanalizasyon sistemi tıkanmış, sular caddenin yüzeyinde sessizce akmaya başlamıştı. Bahar güneşinin sıcaklığı kendini iyice hissettirirken, yaşlı kadın kahvaltısını yapmış, mutfağın penceresinden güneşin ışıklarını izleyerek, derin düşüncelere dalmıştı. On üç yaşında evlenip geldiği bu evde geçirmiş olduğu günlerin hayaline dalmıştı ki, hizm...