logo

reklam

Duyarsız yöneticiler, Yalvaçlı’nın talep ve isteklerine kulakları tıkamakla bir yere varamazsınız


Özgür Kaya
yalvacgazetesi@hotmail.com

Yalvaç, Isparta siyasetinde ve belli dönemlerde Türkiye siyasetinde güç sahibi olmuş bir yer.

Sahip olunan gücün Yalvaç lehine doğru ve verimli şekilde kullanıldığına, ne yazık ki çok az şahit olduk.

Yalvaç, her geçen yıl büyük ölçüde kan kaybediyor.

Bunu, bütün resmi ve istatistiki veriler net bir biçimde ortaya koyuyor.

Rakamların yanında Yalvaç ahalisi de bunun net bir biçimde farkında…

Bunun yanında, en küçüğünden en büyüğüne tüm Yalvaçlı, tüm kurumlar ve sivil toplum kuruluşları, ilçemizin sorunları ve yapılması gerekenlerle ilgili sürekli olarak konuşmak ve sürekli olarak dikkate alınmamaktan sıkılmış durumda.

Yalvaç’ta siyaset sahnesine baktığımızda, yönetici, mühendis, hukukçu, muhasebeci, eczacı, müteahhit, fırıncı, vb. aynı tayfanın elinde dönen bir kısır döngüye vatandaşımız mahkum olmuş durumda.

Her biri belki mesleklerinin verdiği, belki de ekonomik durumlarının iyi olmasından kaynaklanan müthiş bir duyarsızlık içerisindeler.

Hepsi kendi mesleğinin alışkanlığıyla memleketin sorunlarına bakıp, ona göre bir davranış eğilimi içindeler.

Bu durum, belki de şu Amerikan fıkrasıyla güzel bir biçimde anlatabiliriz. Bakın nasıl o fıkra:

Büyük bir şirketin üst düzey yöneticilerinden biri bir gün Newyork üzerinde balonla gezmeye çıkar.

Aksilik bu ya, pusulasını aşağıya düşürür ve kaybolur. İnmek için uygun bir yer ararken bir gökdelenin tepesinde sigara içen bir adam görür ve alçalır.

– Pardon. Ben neredeyim acaba? diye sorar.

– Yerden 500 feet yükseklikte bir balonun içindesin, der adam.

Yönetici sinirlenir:

– Sen mühendissin değil mi? diye sorar.

– Evet. der adam. Nereden bildin?

– Çünkü başım belada ve sana bir soru soruyorum. Verdiğin cevap % 100 doğru fakat hiç bir işime yaramıyor.

– Sen de yöneticisin değil mi?

– Evet ama sen nereden bildin?

– Çünkü yerden 500 feet yükseklikte bir balonun içinde kaybolmuşsun. Pusulan yok, berbat durumdasın. Senin hiç suçun yok, bütün suç benim…

Yalvaç’ın sorunları üzerinde herkes hemfikir.

Yalvaç’ın birinci derdi işsizlik ve ekonomik hareketsizlik.

Bunları herkes biliyor. Önemli olan, etkin çözümleri bulup uygulamak için çaba sarf etmek.

Belediyenin, siyasetin ekonomik görevi yok, millete iş bulmak devletin, siyasetçinin görevi değil demek, bulunduğu yeri inkar etmek demektir.

Bugünlerde referandum için siyasetçiler ayağınıza gelecek ey vatandaşlar…

Partisi, görüşü fark etmez; seçimler dışında sizleri, bizleri adam yerine koymayanlara, ayağınıza geldiğinde ağızlarının payını verin.

Talebinizi dinlemeyenleri, sizleri yok sayanları siz de yok sayın.

Oyunuzu gidin nasıl kullanacaksanız kullanın, ister evet deyin ister hayır deyin; ama sizi adam yerine koymayanları siz de dikkate almayın.

Yeter Yalvaç’ın, Yalvaçlı’nın sahipsizliği…

Etiketler: »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • BÜYÜK BAŞKOMUTAN, BÜYÜK TAARRUZ, BÜYÜK ZAFER…

    30 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İkinci Viyana kuşatmasından (1683) tam 238 yıl sonra ilk defa Sakarya Meydan Muharebesinde toprak kaybedilmemiş, 22 gün 22 gece (23 Ağustos-13 Eylül) süren “HATTI MÜDAFAA YOKTUR, SATHI MÜDAFAA VARDIR. O SATIH BÜTÜN VATANDIR anlayışıyla gerçekleştirilen SAKARYA meydan savaşında kanlı çarpışmaların ardından durdurulan düşman, Sakarya Nehrinin batısına püskürtülmüş ve bağımsızlık yolunda en önemli adım atılmıştır, düşman ordusunu tamamen yurttan atmak amacıyla bir yıl kadar süren hazırlık döneminden sonra, 26 Ağustos 1922'de Başkomutan Mustafa Kem...
  • SOKAKTAN MECLİSE BÖYLE NEREYE?..

    24 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    O gün sabah erken kalktım. Hava sakindi. Üç gündür dağdan esen sert ve şiddetli, aynı zamanda sıcak rüzgâr dinmişti. Denize gidebilirdim. Mayomu giydim ve yaklaşık 600 metre uzaklıktaki denize hızlı adımlarla kısa sürede ulaştım. Yaklaşık 1 saat deniz kenarında yürüyüş ve yüzmeden sonra biraz yorgun vaziyette dönüş yolunda, bahçesinde etrafı temizleyen 50-55 yaşlarında zaman zaman ayak üstü sohbet ettiğim Hakan’a rastladım. Kendisi mühendisti, zamanında İstanbul da şirketleri ve iyi bir hayatı olmuş, ancak hayatın acımasız yanlarını da yaşam...
  • Kırım – Kongo Kanamalı Ateşi; Keneler ve Düşündürdükleri

    30 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İçinde bulunduğumuz ay itibarıyla havaların ısınması, yağmurların yağması ile birlikte, bahçe, tarla işleri ile birlikte KENE MEVSİMİNİNİN de başlaması, dolayısıyla Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı ve insanlarda ölümlerin görülmesi söz konusu olabileceğinden, EMEKLİ DE olsam, sorumluluk bilinciyle yıllardır yaptığımız uyarıları, yapılması gerekenleri; YETKİLİLERE, ETKİLENENLERE bir kez daha hatırlatmak istedim.. Ülkemizde 2002 yılında Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi ile gündeme oturan, popüler olan ve 7’den 70’e herkesin tanıdığı keneler, biz...
  • ANTİOKHEİALI YAŞLI KADIN

    25 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler

    Üçüncü cemre düştüğünde, karlar erimeye başlamıştı. Kentin sokaklarında eriyen karların suları, bulanık bir şekilde akmaktaydı. Bir zamanlar düzgün taş döşeli olan sokaklar artık bütün özelliğini kaybetmiş, kanalizasyon sistemi tıkanmış, sular caddenin yüzeyinde sessizce akmaya başlamıştı. Bahar güneşinin sıcaklığı kendini iyice hissettirirken, yaşlı kadın kahvaltısını yapmış, mutfağın penceresinden güneşin ışıklarını izleyerek, derin düşüncelere dalmıştı. On üç yaşında evlenip geldiği bu evde geçirmiş olduğu günlerin hayaline dalmıştı ki, hizm...