logo

reklam

HAVASI EN KİRLİ ÜLKE OLMAK… NE KADAR ACINDIRICI!


admin
ozyalvac@hotmail.com

Yalnızca acındırıcı ve itici değil; ölüm oranını da onlarca kat artırıcıdır havalarımızın kirliliği!

Petrol kaynaklarımız yok ve petrol üretmiyoruz. Bu duruma göre birinci hedefimiz; Güneş ve Rüzgar enerjisinden olabildiğince yararlanmak olmalıydı!

* Yazıklar olsun ki; ne sanayicilerimiz, güneş ve rüzgar enerjisini kullanmayı kolaylaştıran tesisler kurmayı ve öyle apareyleri üretmeyi ön plana almadılar. Ne de kanun yapıcılarla devletimiz; güneş ve rüzgar enerjisini tavana vurdurarak; petrol ithalatıyla döviz borçlarımızın bizi boğmasına karşı bir önlem alma yoluna gitmedi.

Hemen bir yasa çıkarılarak, her tesis ve binaya inşaat ruhsatı ve kullanma izni verilebilmesi için; güneş ve rüzgar enerjisi tesislerinin mükemmel olması şartı; mutlaka yasalaştırılmalıdır.

 

HOCALI KATLİAMI, GARABAĞ SOYKIRIMI, KIBRIS RUMLARININ YAPTIKLARI ve daha öncekiler…

Yirmi beş yıl önce, Azerbaycan’ın Hocalı bölgesine güçlü devletlerin teşvik ve desteğiyle saldıran Ermeniler; vahşi bir katliam yaparak; en ağır ve kötü insanlık suçunu işlemişlerdi.

Garabağ’da yaptıkları yağma, talan ve soykırım da; gene güçlü devletlerin desteğiyle gerçekleştirilmişti.

Ne yazık ki; düveli muazzama denen batılı sömürgeci devletlerin de teşvik, destek ve etkisiyle, büyük komşumuz Rusya’da; Azerilerin ve Türklerin katledilmesine seyirci kalabilmişti.

Türklüğün uğradığı tüm geçmiş soykırımların unutulmaması gerekir.

Böyle felaketlere tekrar tekrar uğramamak için; tüm dünya Türkleri’nin birliktelini sağlamak önemli bir adım olabilir.

Uygurlardan Azerilere… Bosna-Hersek’ten Kıbrıs’a, Kafkasya’ya ve kutuplara kadar; bütün dünya Türklerinin el ele tutuşmasının şart olduğu bilinmeli ve bunu sağlamak için hemen harekete geçilmelidir.

Etiketler: »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • BÜYÜK BAŞKOMUTAN, BÜYÜK TAARRUZ, BÜYÜK ZAFER…

    30 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İkinci Viyana kuşatmasından (1683) tam 238 yıl sonra ilk defa Sakarya Meydan Muharebesinde toprak kaybedilmemiş, 22 gün 22 gece (23 Ağustos-13 Eylül) süren “HATTI MÜDAFAA YOKTUR, SATHI MÜDAFAA VARDIR. O SATIH BÜTÜN VATANDIR anlayışıyla gerçekleştirilen SAKARYA meydan savaşında kanlı çarpışmaların ardından durdurulan düşman, Sakarya Nehrinin batısına püskürtülmüş ve bağımsızlık yolunda en önemli adım atılmıştır, düşman ordusunu tamamen yurttan atmak amacıyla bir yıl kadar süren hazırlık döneminden sonra, 26 Ağustos 1922'de Başkomutan Mustafa Kem...
  • SOKAKTAN MECLİSE BÖYLE NEREYE?..

    24 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    O gün sabah erken kalktım. Hava sakindi. Üç gündür dağdan esen sert ve şiddetli, aynı zamanda sıcak rüzgâr dinmişti. Denize gidebilirdim. Mayomu giydim ve yaklaşık 600 metre uzaklıktaki denize hızlı adımlarla kısa sürede ulaştım. Yaklaşık 1 saat deniz kenarında yürüyüş ve yüzmeden sonra biraz yorgun vaziyette dönüş yolunda, bahçesinde etrafı temizleyen 50-55 yaşlarında zaman zaman ayak üstü sohbet ettiğim Hakan’a rastladım. Kendisi mühendisti, zamanında İstanbul da şirketleri ve iyi bir hayatı olmuş, ancak hayatın acımasız yanlarını da yaşam...
  • Kırım – Kongo Kanamalı Ateşi; Keneler ve Düşündürdükleri

    30 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İçinde bulunduğumuz ay itibarıyla havaların ısınması, yağmurların yağması ile birlikte, bahçe, tarla işleri ile birlikte KENE MEVSİMİNİNİN de başlaması, dolayısıyla Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı ve insanlarda ölümlerin görülmesi söz konusu olabileceğinden, EMEKLİ DE olsam, sorumluluk bilinciyle yıllardır yaptığımız uyarıları, yapılması gerekenleri; YETKİLİLERE, ETKİLENENLERE bir kez daha hatırlatmak istedim.. Ülkemizde 2002 yılında Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi ile gündeme oturan, popüler olan ve 7’den 70’e herkesin tanıdığı keneler, biz...
  • ANTİOKHEİALI YAŞLI KADIN

    25 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler

    Üçüncü cemre düştüğünde, karlar erimeye başlamıştı. Kentin sokaklarında eriyen karların suları, bulanık bir şekilde akmaktaydı. Bir zamanlar düzgün taş döşeli olan sokaklar artık bütün özelliğini kaybetmiş, kanalizasyon sistemi tıkanmış, sular caddenin yüzeyinde sessizce akmaya başlamıştı. Bahar güneşinin sıcaklığı kendini iyice hissettirirken, yaşlı kadın kahvaltısını yapmış, mutfağın penceresinden güneşin ışıklarını izleyerek, derin düşüncelere dalmıştı. On üç yaşında evlenip geldiği bu evde geçirmiş olduğu günlerin hayaline dalmıştı ki, hizm...