logo

reklam

Pisidia Antiokheia’nın ve Yalvaç’ın Su Sistemi


Prof.Dr. Mehmet ÖZHANLI
mehmetozhanli@sdu.edu.tr

Antiokheia, Sultan Dağlarının uzantısı olan 1236 m yüksekliğinde batı bakışımlı bir tepe üzerine, Hellenistik krallıklarından Selevkid Hanedanlığı tarafından MÖ 3. yy başlarında kurulmuştur. Yalvaç Ovasına hâkim bir konumda olan yerleşim yerinin doğusunda, Anthios (Yalvaç) Çayı derin bir vadi içerisinden akmaktadır. Kentin hemen batısında da yaz aylarında suyu oldukça azalan bir dere bulunmaktadır. Antik Dönemde bir kentin yer seçiminde en önemli unsur su idi. Antiokheia’nın kurulduğu yerde doğal su kaynağının olup olmadığı hala cevabı bulunamamış bir soru olarak durmaktadır. Ancak, mutlaka kentin kurulduğu dönemde içme suyu problemi dikkate alınmıştır. Devam eden kazı çalışmaları bu sorunun cevabını ilerleyen yıllarda verecektir.

Roma İmparatorluğunun dünya mimarisine sağladığı en büyük katkı tonoz ve kemeri geliştirmiş olmasıdır. Tonoz ve kemerlerle inşa edilen aquaduktler (su kemerleri) sayesinde çok uzak mesafelerde bulunan güzel su kaynaklarından kentlere içme suyu getirmişlerdir. Birçok Roma Dönemi kentinde görülen su kemerlerinin (aquadukt) en güzel örneklerinden bir tanesi de Pisidia Antiokheia’da bulunmaktadır.

Roma İmparatoru Augustus döneminde (MÖ 27 – MS 14) yeniden organize edilmiş olan kentte çok sayıda emekli asker yerleştirilmiştir. Nüfusu büyük oranda artan kentin su ihtiyacını karşılamak için arazinin yapısına uygun bir biçimde MS 1. yy başlarında inşa edilen su kemerleriyle (aquadukt) 11 km mesafede bulunan “Suçıktı” kaynağından kente su taşınmıştır. Bu 11 km uzunluğundaki su sisteminin 4 km’si üstü açık kanal, 5 km’si tünel ve 2 km’si su kemerlerinden oluşmaktadır. Deniz seviyesinden 1465 m yüksekliğindeki kaynaktan alınan su, arazinin durumuna uygun bulunan çözümlerle (tünel, kanal ve aquadukt) 1178 m yüksekliğindeki kentin kuzey ucunda bulunan Nympheum’un rezervuarına ulaştırılmış ve buradan kente dağıtılmıştır. Mühendislik harikası olan su sisteminde kaynaktan itibaren verilen binde dört eğimle, suyun kendi cazibesiyle kentin en yüksek noktasına ulaşması sağlanmıştır. Arazinin eğimine göre ortalama 1 m yerin altında yapılmış olan tüneller, çimento harç kullanılarak tuğla ve taşlarla örülmüş yaklaşık 1 m. genişliğinde 1,5 m. yüksekliğindedir. Aquaduktlerin (su kemerleri) sadece 200 metrelik kısmı korunagelmiştir. Harçsız blok örgüyle yapılmış kemerlerin yükseklikleri 5 – 7 m arası değişmektedir. Günlük ortalama 3000 metreküp su kente dağıtılmıştır. Kentin içerisinde farklı boyutlarda pişmiş toprak künklerden müthiş bir su ağı oluşturulmuş, cadde ve sokak başlarına yapılmış olan anıtsal çeşmeler, kente büyük bir canlılık katmıştır. Özellikle kentin ana giriş kapısı olan Batı Kapısına açılan cadde meydanda bulunan şelale kanal, yaz aylarında kente gelenlerin üzerinde oldukça etkileyici bir izlenim bırakmış olmalıdır. Sokak çeşmeleri dışında kamu binalarında ve bazı konutların avlularında da çeşmeler yapılmıştır. Atık su giderleri yine pişmiş toprak künklerle kanalizasyon sistemine bağlanmıştır.

Suçıktı kaynağı dışında, Sultan Dağlarının zirvesinde bulunan ve günümüzde “Gavurpınarı” olarak isimlendirilen çeşmeden de pişmiş toprak künklerle getirilen su “Tıkı Çeşmesi mevkiinde su kemerleriyle birleştirilmiştir. Günümüzde bu kaynağın suyu, DSİ tarafından Roma İmparatorluk Dönemi güzergâhı takip edilerek döşenen borularla Sücüllü Köyüne götürülmektedir. Suçıktı kaynağının suyu ise yine DSİ tarafından antik güzergâh takip edilerek döşenen modern borularla Yalvaç İlçesinin içme suyu ihtiyacını karşılamaktadır. Antik kentin en yüksek noktasında bulunan İlçenin su deposu, antik geleneğin ve mühendisliğin kesintiye uğramadan günümüze kadar geldiğinin kanıtıdır.

İlçenin sembolü olan kemerler, Yalvaç belediyesinin logosunda da kullanılmıştır. Ancak, çok az bir bölümü insanlara ve doğaya karşı ayakta kalmayı başarmış, bölge için ünik olan bu anıt, her geçen gün büyük tahribatlara uğramaktadır. Yanından geçen yol, araç trafiğine kapatılmış olmasına rağmen, etrafına dökülen çöp yığınlardan kemerler görünmez bir hale geldi. Kemerler üzerine sprey boya ile yazılan yazılarda ayrı bir çirkinlik meydana getirmektedir. Acil bir önlem alınmazsa kısa bir zaman içerisinde geri dönülmez bir biçimde bu kemerler yıkılıp gidecektir. Yalvaç/Antiokheia su kemerleri “SOS” vermektedir.

Etiketler: »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • BÜYÜK BAŞKOMUTAN, BÜYÜK TAARRUZ, BÜYÜK ZAFER…

    30 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İkinci Viyana kuşatmasından (1683) tam 238 yıl sonra ilk defa Sakarya Meydan Muharebesinde toprak kaybedilmemiş, 22 gün 22 gece (23 Ağustos-13 Eylül) süren “HATTI MÜDAFAA YOKTUR, SATHI MÜDAFAA VARDIR. O SATIH BÜTÜN VATANDIR anlayışıyla gerçekleştirilen SAKARYA meydan savaşında kanlı çarpışmaların ardından durdurulan düşman, Sakarya Nehrinin batısına püskürtülmüş ve bağımsızlık yolunda en önemli adım atılmıştır, düşman ordusunu tamamen yurttan atmak amacıyla bir yıl kadar süren hazırlık döneminden sonra, 26 Ağustos 1922'de Başkomutan Mustafa Kem...
  • SOKAKTAN MECLİSE BÖYLE NEREYE?..

    24 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    O gün sabah erken kalktım. Hava sakindi. Üç gündür dağdan esen sert ve şiddetli, aynı zamanda sıcak rüzgâr dinmişti. Denize gidebilirdim. Mayomu giydim ve yaklaşık 600 metre uzaklıktaki denize hızlı adımlarla kısa sürede ulaştım. Yaklaşık 1 saat deniz kenarında yürüyüş ve yüzmeden sonra biraz yorgun vaziyette dönüş yolunda, bahçesinde etrafı temizleyen 50-55 yaşlarında zaman zaman ayak üstü sohbet ettiğim Hakan’a rastladım. Kendisi mühendisti, zamanında İstanbul da şirketleri ve iyi bir hayatı olmuş, ancak hayatın acımasız yanlarını da yaşam...
  • Kırım – Kongo Kanamalı Ateşi; Keneler ve Düşündürdükleri

    30 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İçinde bulunduğumuz ay itibarıyla havaların ısınması, yağmurların yağması ile birlikte, bahçe, tarla işleri ile birlikte KENE MEVSİMİNİNİN de başlaması, dolayısıyla Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı ve insanlarda ölümlerin görülmesi söz konusu olabileceğinden, EMEKLİ DE olsam, sorumluluk bilinciyle yıllardır yaptığımız uyarıları, yapılması gerekenleri; YETKİLİLERE, ETKİLENENLERE bir kez daha hatırlatmak istedim.. Ülkemizde 2002 yılında Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi ile gündeme oturan, popüler olan ve 7’den 70’e herkesin tanıdığı keneler, biz...
  • ANTİOKHEİALI YAŞLI KADIN

    25 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler

    Üçüncü cemre düştüğünde, karlar erimeye başlamıştı. Kentin sokaklarında eriyen karların suları, bulanık bir şekilde akmaktaydı. Bir zamanlar düzgün taş döşeli olan sokaklar artık bütün özelliğini kaybetmiş, kanalizasyon sistemi tıkanmış, sular caddenin yüzeyinde sessizce akmaya başlamıştı. Bahar güneşinin sıcaklığı kendini iyice hissettirirken, yaşlı kadın kahvaltısını yapmış, mutfağın penceresinden güneşin ışıklarını izleyerek, derin düşüncelere dalmıştı. On üç yaşında evlenip geldiği bu evde geçirmiş olduğu günlerin hayaline dalmıştı ki, hizm...