Son Dakika
Emhal Besi Çiftliğine bayan eleman aranıyor
Yalvaç’ın üreten ve üretken markası: DURUTÜRK
ELBENGİLİ PVC-Alüminyum-İnşaat’tan BAYRAM TEBRİKİ
Yalvaç’ta perde, tül ve nevresimin adresi: ERTEN…
Yalvaç’ta 15 yıldır el yapımı PİZZA’nın tek adresi: Dr. Pizza…
Yalvaç’ın kazanma ustası 10. seçiminden %95’le galip çıktı
Siz kıymetli okuyucularımdan gelen geribildirimler doğrultusunda krizlerin sosyal yaşama olan etkilerine değinmekte yarar gördüm. Katkı ve yorumlarınız için de ayrıca teşekkür etmek isterim.
Dünya çapında yaşanan krizler, sosyal yaşamda da derin izler bırakmıştır. İnsanların alışkanlıklarını, hayata bakışlarını değiştirmiş, geleceğe ilişkin planlarını alt üst etmiştir. Örneğin 1929’da ABD’de patlayan “Büyük Buhran”ın sosyal hayata etkileri çok derin olmuştur. Onbinlerce işyerinin yanı sıra, birçok okul ekonomik kriz nedeniyle kapısına kilit vurmuştur. Binlerce öğretmen işsiz kalırken, milyonlarca genç de okul hayatını yarıda kesip, iş bulma derdine düşmüştür. Kendini “işe yaramaz” aileye yük olarak görmeye başlayan gençler, iş bulma umuduyla evlerini terketmişlerdir. Şehirlerin dış mahallelerinde milyonlarca işsizin gelip yaşadığı gecekondular oluşmuştur. Zamanla nüfusu iyice artan bu gecekondular kendi yönetimlerini oluşturup, kendi belediye başkanlarını bile seçecek hale gelmişlerdir.
Ekonomik krizin etkileri, evlilik ve doğum oranlarına da yansımıştır. ABD’de kriz süresince azalan evlilik oranlarına paralel olarak doğum oranları da % 20 civarında düşmüştür. Kriz boşanma oranlarında % 10’luk bir düşüş yaratmıştır. Yasal işlem ve nafaka maliyetlerini göze alamama boşanmaların hızını kesse de, erkeklerin evlerini terketmelerine engel olamamış, eşlerince terkedilen kadın sayısı yüzbinleri bulmuştur. Ülkede hem dilencilerin sayısı, hem de yönetimleri protesto eden kadın ve kadın gruplarının sayısı sürekli artmıştır. Diğer yandan insanlarda korku, endişe, panik ve stres artışına bağlı olarak intihar girişimleri yükselmiştir. ABD’de sadece 1931 yılındaki intihar sayısı 20 bini bulmuştur. Ülkede ırkçılık artmış, siyahlar işlerini terketmeye ve yerlerini beyazlara bırakmaya zorlanmıştır.
Daha önce yokluk ve açlık görmeyen birçok Amerikalı kendini ekmek ve çorba kuyruklarında bulmuştur. Kimileri bunu gururuna yediremeyerek oturdukları şehri terketmişlerdir. Milyonlarca insan tarlalarda mevsimlik işçi olarak çalışan göçebelere dönüşmüştür. Kriz yıllarındaki ekonomik zorluklar ve verilen yaşam mücadeleleri edebi eserlere yansımıştır. Örneğin John Steinbeck tarlalarda çalışan göçebe aileleri ve sosyal yaşamdaki dönüşümü “Gazap Üzümleri-The Grapes of Wrath” başlıklı romanında kaleme almış ve 1939 yılında yayınlanan bu eseriyle Pulitzer ödülünü kazanmıştır.
Sonuç olarak krizlerin sosyal yaşama etkilerinin olması kaçınılmazdır. Ancak bunun her ülkede, her toplumda etkilerinin birebir aynı olacağını söylemek de olanaklı değildir. Nitekim her ülkenin, her toplumun gelenek, görenek, inanç, değer ve beklentileri aynı değildir. Krizler bazı toplumları iyice bencilleştirip parçalanmaya iterken, bazılarında da kaynaşma ve dayanışma eğilimini daha çok tetikleyebilmektedir. Küresel salgında İtalya’nın Avrupa Birliği’ne sitemini de, ülkemizdeki yardımlaşma yarışını da sanırım bu çerçevede değerlendirmek doğru olacaktır.
Etiketler: Özyalvaç » Prof.Dr. Hulusi DoğanYorum yapabilmek için Giriş yapın.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
30 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler
24 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler
30 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler
25 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler