logo

reklam

İlk okul unutulmaz


Ünal Örnek
unalornek@hotmail.com

Eğitim hayatına başladığımız ilkokulu hiç birimiz unutmayız. O günlerde yaşanan heyecan, öğretmenler ve okul arkadaşları her an anılarımızda canlı kalır.

Yaşananlar bir resim karesi gibi hafızalarımıza kazınır. İlkokulumuzun geçmişteki görüntüleri ve isimler ne kadar değişirse değişsin, geçmişi bıraktığımız gibi yaşarız. Oturduğunuz ilk sıramız, ilk öğretmenimiz, ilk 23 Nisan törenleri ve ilk gezilerimiz en renkli hali ile hep gözümüzün önüne gelir.

Belki gençlik dönemimizde o yılları pek dikkate almayız.  Ama yaşımız ilerlediğinde o günler anlam kazamaya başlar. İçgüdülerimiz bizi o yıllara gitmeye zorlar. Mekânları, öğretmenlerimizi ve arkadaşlarımızı merak ederiz. Arkadaşlarımız neredeler, ne yapıyorlar diye geçmişe dalarız. Eğer fırsatımız varsa bıraktığınız şehirlerde ve çevrelerde onları ararız. Yoksa elimizde kalan birkaç resim ile o günlerin hayal dünyasına dalarız. Çağımızın en büyük imkânı olan internette ve sosyal medyada onların ayak izlerini ararız.

Hayat yolculuğumuzda çocukluk, gençlik, olgunluk dönemi derken yaşlılığa giden yolda dünü ve bugünü bir arada görmeyi arzularız.

Acı ve tatlı anılarımızı geçmişte bıraktığımız arkadaşlarımızla paylaşmak ve onlarında hikâyelerini dinlemek isteriz. Geçen yılların ardından yaşamın bir muhasebesini yapar gibi resimlere bakma ihtiyacı duyarız.

Sararmış resimlerden günümüze kadar geçen hayat yolculuğunda zaman içindeki değişimi görürüz. Bazen tebessümle bazen de hüzün içinde geçmişi her anıyla yaşarız.

Çocukluğumuzda yaşadığımız hatıraları ilkokul arkadaşlarımızla farklı duygularla anarız. Kaybettiğiniz arkadaşlarımızı yeniden yaşatır ve onlarla yaşadığımız anları sohbetlerimize katarız. Birlikte yaşananları zaman da yolculuk yaparak bir kez daha canlandırırız. Geleceğimize yön veren ilkokul çağlarındaki hedeflerimizi ve bugün vardığımız noktayı birlikte yorumlarız. Başarılarımızı ve başarısızlıklarımızı sanki bir günah çıkarırcasına ortaya koyarız. O güne kadar yaşadıklarımızı kısa bir zaman diliminde adeta ölçüp tartarız.

Yaşı elliyi geçen herkes gibi bende ilkokula başladığım Süleyman Şeker İlkokulunu, öğretmenlerimi, arkadaşlarımı unutamayanlardanım.

Dostluk ve arkadaşlığı öğrenmeye başladığımız ilkokul çağlarında renkli ve güzel anıları olan şanslı insanlardanım.

O günlerden bugünlere geçmişi en güzel hatıralarla her zaman ananlardanım.

Şehrimden ve geçmişimden kopmayanlardanım.

Ne zaman Bandırma’yı ziyaret etsem Çınarlı mahallesinde kısa bir tarih turu atarım. Mahallenin cadde ve sokaklarındaki değişime bakarım. Çınarlı ‘da tarihe gömülen okulumun önünden geçerken geçmişte yaşadıklarımı hatırlarım. Öğretmenimiz Ahmet Filiz ve diğerlerinin, Sınıf arkadaşlarım Servet, Hüsamettin, Adnan, Nusret, Yavuz, Hüseyin, Mersiye, Aysun, Ayvaz, Leyla, Güngör, Hüsnü, Kemal, Ali Osman ve daha nicelerinin eski halleri ile karşımda canlandığını hissederim.

Yılların ardından sınıfımızda küçük yaşlarına rağmen udu ve kemanı ustaca kullanan arkadaşlarımın şarkılarını duyarım.

İlk 23 Nisan törenlerindeki sınıfça yaptığımız geçit törenini ve bahar aylarında sınıfça yürüyerek pikniğe gidişimizi, okul bahçesindeki oyunlarımızı, Müdürümüz Ahmet Kundak’ın uyarı ve cezalarını o günkü duygularla anımsarım.

Geçen elli yılın ötesine uzanıp geçmişi bir kez daha yaşarım.

Sadece okulu değil çevresini de bu resme katarım. Osmanlı’nın kaybettiği balkan topraklardan göçen insanların büyük bir kısmını oluşturduğu mahalledeki caddeleri ve sokakları, Okula yakın roman mahallesinin yanındaki evimizi, roman mahallesindeki neşeli ve renkli kişiliklere sahip sanatçı ruhlu insanları Çınarlı çeşmesini ve çevresindeki o günlerdeki yaşlı çınar ağacını, Bakkal Aytolu’yu ve Salih’i, Tatlıcı Meçe’ yi, Berber Kuru’yu ve cami çevresinde kahvelerin önünde namaz vaktini bekleyen yaşlıları hatırlarım.

Biliyorum geçen zaman içinde sadece ilkokulum değil, sokaklar, dükkânlar ve sahipleri de değişiyor.

Bizler de değişsek de anılarımızda ilkokulumuz ile ilgili olanlar hiç değişmeden kalıyor.

Arkadaşlarımızla geçmişe yönelik yaptığımız her sohbette yaşayanlar ve kaybettiklerimiz eski haliyle karşımızda canlanıyor.

Etiketler: »
Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • BÜYÜK BAŞKOMUTAN, BÜYÜK TAARRUZ, BÜYÜK ZAFER…

    30 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İkinci Viyana kuşatmasından (1683) tam 238 yıl sonra ilk defa Sakarya Meydan Muharebesinde toprak kaybedilmemiş, 22 gün 22 gece (23 Ağustos-13 Eylül) süren “HATTI MÜDAFAA YOKTUR, SATHI MÜDAFAA VARDIR. O SATIH BÜTÜN VATANDIR anlayışıyla gerçekleştirilen SAKARYA meydan savaşında kanlı çarpışmaların ardından durdurulan düşman, Sakarya Nehrinin batısına püskürtülmüş ve bağımsızlık yolunda en önemli adım atılmıştır, düşman ordusunu tamamen yurttan atmak amacıyla bir yıl kadar süren hazırlık döneminden sonra, 26 Ağustos 1922'de Başkomutan Mustafa Kem...
  • SOKAKTAN MECLİSE BÖYLE NEREYE?..

    24 Ağustos 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    O gün sabah erken kalktım. Hava sakindi. Üç gündür dağdan esen sert ve şiddetli, aynı zamanda sıcak rüzgâr dinmişti. Denize gidebilirdim. Mayomu giydim ve yaklaşık 600 metre uzaklıktaki denize hızlı adımlarla kısa sürede ulaştım. Yaklaşık 1 saat deniz kenarında yürüyüş ve yüzmeden sonra biraz yorgun vaziyette dönüş yolunda, bahçesinde etrafı temizleyen 50-55 yaşlarında zaman zaman ayak üstü sohbet ettiğim Hakan’a rastladım. Kendisi mühendisti, zamanında İstanbul da şirketleri ve iyi bir hayatı olmuş, ancak hayatın acımasız yanlarını da yaşam...
  • Kırım – Kongo Kanamalı Ateşi; Keneler ve Düşündürdükleri

    30 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İçinde bulunduğumuz ay itibarıyla havaların ısınması, yağmurların yağması ile birlikte, bahçe, tarla işleri ile birlikte KENE MEVSİMİNİNİN de başlaması, dolayısıyla Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı ve insanlarda ölümlerin görülmesi söz konusu olabileceğinden, EMEKLİ DE olsam, sorumluluk bilinciyle yıllardır yaptığımız uyarıları, yapılması gerekenleri; YETKİLİLERE, ETKİLENENLERE bir kez daha hatırlatmak istedim.. Ülkemizde 2002 yılında Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi ile gündeme oturan, popüler olan ve 7’den 70’e herkesin tanıdığı keneler, biz...
  • ANTİOKHEİALI YAŞLI KADIN

    25 Nisan 2024 Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler

    Üçüncü cemre düştüğünde, karlar erimeye başlamıştı. Kentin sokaklarında eriyen karların suları, bulanık bir şekilde akmaktaydı. Bir zamanlar düzgün taş döşeli olan sokaklar artık bütün özelliğini kaybetmiş, kanalizasyon sistemi tıkanmış, sular caddenin yüzeyinde sessizce akmaya başlamıştı. Bahar güneşinin sıcaklığı kendini iyice hissettirirken, yaşlı kadın kahvaltısını yapmış, mutfağın penceresinden güneşin ışıklarını izleyerek, derin düşüncelere dalmıştı. On üç yaşında evlenip geldiği bu evde geçirmiş olduğu günlerin hayaline dalmıştı ki, hizm...