logo

reklam
08 Mayıs 2019

YAŞAYAN TARİH ISPARTA Belgeseli Yayında

Süleyman Demirel Üniversitesi, Isparta Sözlü Tarih Araştırma ve Uygulama Merkezi, yaşayanların tanıklığında, 1920-1950’li yıllarını kapsayan dönemlerdeki ilham veren başarıları, sevinçleri, travmaları kayıt altına aldı. ‘Yaşayan Tarih Isparta’ Belgeseli 2 Mayıs Perşembe günü saat 11.00’de gösterime sunuldu.

SDÜ, 25 Haziran 2018 tarihinde ‘Isparta Sözlü Tarih Araştırma ve Uygulama Merkezi (ISTAM)’ı kurarak bu alanda öncül bir rol oynamaya başladı. ISTAM, yaşayanların tanıklığında Isparta’nın 1920-1950’li yıllarına kadar erişim sağladı. Kuşakların anlatımlarının aydınlığında ise bu tarih 1880’lere kadar ulaşıyor.

SDÜ ISTAM, 25 Haziran 2018’den bu güne değin gerçekleştirdiği bilimsel çalışmaları belgesel ve tanıtım kitapçığı haline dönüştürdü. ‘Yaşayan Tarih Isparta’ belgeseli 2 Mayıs Perşembe günü saat 11.00’de Prof. Dr. M. Lütfü Çakmakçı Kültür Merkezi’nde gösterime sunuldu. Eş zamanlı şekilde ‘1920-1950’li zamanların tanığı 38 kişi ile gerçekleştirilen çalışmaları içeren bilgi, belge, fotoğraf vb. materyallerin basılı olduğu kitapçık’ dağıtıldı. Anılan her iki eserde 1914 Burdur-Isparta depremi, İstiklâl Harbi, Mübadele, gül ve halıcılığın doğuşu, II. Dünya Savaşı ve yoksulluk yaşayanların tanıklığında, onların anlatımı ile halka anlatılacak, bilim literatürüne eklenecek.

“Tarih, ‘sıradan insanların’ tanıklığını kaydetmez. ‘Sözlü Tarih’ o yüzden çok değerli bir bilim dalı olarak ortaya çıktı”

SDÜ Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi (BAP) tarafından finanse edilen projenin ilk meyvelerini verdiğini bunu da toplum ve bilim literatürüne kazandıracaklarını anlatan Prof. Dr. Celalettin Vatandaş, şunları söyledi: “Isparta’nın tarihini yazılı metinlerden ve belgelerden de tespit etmek tabiî ki mümkündür. Ama olayların sebep ve sonuçlarını aslında ‘sıradan insanlar’ diye tanımlanan cadde, sokak, tarla, evdeki insanlar yaşarlar ve tarih bunların durumlarını kaydetmez. Sözlü Tarih de 1990’lı yıllarda Avrupa’da bu perspektif sonucu ‘bilim dalı’ olarak doğmaya başlamıştır. Türkiye’de ise henüz çok yenidir.  SDÜ bu alanda öncül olmayı hedeflemiştir. Ve 25 Haziran 2018 tarihinde Isparta Sözlü Tarih Uygulama ve Araştırma Merkezi (ISTAM) ile bir yapılanmaya gitmiştir. Hemen birinci faz çalışmalarına başlanmıştır. Bu doğrultuda 1920-1950’li yıllarda Isparta’da yaşayan, çocukluk, gençlik dönemlerinde iktisadi, kültürel, siyasal olaylara tanıklık etmiş, travmalardan etkilenmiş kişilerin bizzat tanıklığına dayanılarak çok detaylı ve kapsayıcı çalışmalar yapılmıştır. Türkiye’de gördüğüm ve bildiğim kadarıyla bu kadar kapsamlı sözlü tarihe dayalı bir çalışma yapılmadı. Türkiye’de her hangi bir kent ölçeğinde böyle bir çalışma yok.  Biz SDÜ olarak ilk örneğe imza atmış durumdayız. Bu eserler ile Isparta’nın sadece son 100 yıllık tarihini detayları ile ortaya koymuyoruz. Aynı zamanda bilim literatüründe daha yeni olan ‘Sözlü Tarih’ konusunda bir öncü çalışmayı hayata geçirmiş oluyoruz. İnanıyorum ki bununla Türkiye için bir örnek model çalışma da ortaya koyduk.”

1880’li yıllara kadar gittik

Prof. Dr. Celalettin Vatandaş, 1914 Burdur-Isparta depreminde tarihin yazmadığı bilgileri de derlediklerini söyledi. Zira depremde Isparta’da bin 400 kişinin hayatını kaybettiğini anlatan Vatandaş, “bunu tarihten ve belgelerden bulabilirsiniz. Ama bu denli yıkıma neyin yol açtığını ancak yaşayanların tanıklığında tespit edebilirsiniz. Sözlü Tarih o yüzden kıymetlidir. Biz yaptığımız çalışmalarda şu bilgiye eriştik: ‘O dönem evler iki katlı. Birinci kat genellikle ahır olarak kullanılıyor ve hayvanlar bağlı. İkinci kat yaşam alanı. Deprem olduğu an, ahırdaki hayvanlar ürküyor ve bağlı oldukları direkleri yıkıyor. Dolayısıyla yıkım ve kayıplar bu denli yüksek oluyor. Eğer Sözlü Tarih olmasaydı şöyle düşünülebilirdi: “O dönem Isparta’daki yapılar, deprem açısından güvenli değildi.”

ISTAM tarafından hazırlanan YAŞAYAN TARİH ISPARTA adlı belgeseli izlemek için tıklayın:

Share

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.