“ÜLKE ZENGİN KAYNAKLARIN FAKİR BEKÇİSİ HALİNE GELDİ”

İYİ Parti Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur, AK Parti’nin ülkeyi “torba”ya sokarak yönetme gayretinden vazgeçmemesini, “Hazır paketi kargo kamyonetine yükleyen taşıyıcı gibisiniz. Önümüze getirilen torbaların içinde ne var ne yok hiç bakmıyorsunuz. Sanki bu sizin işiniz değil” diye eleştirdi.

Cesur, hükümetin “milli menfaatlere” uygun gerekçesiyle hazırladığı 51 maddelik Torba Kanunun maden ruhsatlarındaki güvenceyi tamamen ortadan kaldırdığını söyledi. Türkiye’de herkesin huzur ve güven aradığını belirten Cesur, “Yüce Türk Milleti umudunu kaybetmesin. 31 Mart’ta huzur ve güven sandıktan çıkacak” dedi.

RUHSAT GÜVENCESİ KALKIYOR

Aylin Cesur, TBMM Genel Kurulu’nda Maden Kanunu’nun 13. Maddesi üzerine İYİ Parti Grubu adına yaptığı konuşmada, ruhsat iptallerini kolaylaştıran yeni düzenlemeye sert tepki gösterdi. AK Parti’nin öz geçmişini de hesaba katarak 13. Maddede yapılan değişikliği detaylı bir şekilde incelediklerini kaydeden Cesur şunları söyledi:

“Bu nedenle bizi bağışlayınız. Detaylı baktığımda gördüğüm sonuç; ruhsat güvencesini tamamen ortadan kaldırmaktadır. Şimdiye kadar milli menfaatler göz önüne alınmıyor muydu? Ben bunu sormak istiyorum. Eğer alınmıyorsa 16 yıldır neden almadınız? Tabii akla bir de bu soru geliyor.

STK’LARIN ŞERHLERİNE BAKILMADI

Düzenlemede, ‘Ruhsat bedellerinin yatırılması ile ilgili ruhsat sahibine ayrıca herhangi bir tebligat ve bildirim yapılmaz’ deniliyor. Türkiye Maden Mühendisleri Odası, görüşlerinin dikkate alınmadığı alt komisyonda torba kanunun birçok maddesine itiraz etmiş ve kaygılarını dile getirmeye çalışmış. Ancak, diğer sivil toplum örgütleri gibi Maden Mühendisleri Odasının da şerhleri AK Partili vekillerce dikkate alınmamıştır.

MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI KARŞI

Sundukları raporda 13’üncü maddeye niye karşı çıktıklarını, itiraz ettiklerini; ‘Ruhsat sahalarına ruhsat bedeli yatırılmadığı zaman 6 ay gibi kısa bir sürede ruhsat iptali gerçekleştirilmektedir. Madencilik faaliyetleri uzun yıllar yapılan arama faaliyetleriyle ancak işletmeye geçirildiği için’ diye izah ediyorlar. Maden Mühendisleri Odası, 6 ayın çok kısa olduğunu ve bunun yatırımlara engel olacağını savunuyor. Bu maddeye ruhsat güvencesi açısından ‘gecikme faiziyle birlikte ödenir’ ibaresi getirilmelidir diye de şerh koyuyorlar.

ANAYASA’YA AÇIKÇA AYKIRIDIR

Ayrıca, ‘Ruhsat bedellerinin yatırılması ile ilgili ruhsat sahibine ayrıca herhangi bir tebligat yapılmaz’ hükmü Anayasa’mızın ‘Temel hak ve hürriyetlerinin korunması’ başlıklı 40’ıncı maddesinde sayılan, ‘Devlet işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır’ hükmüne de açıkça aykırıdır. Değişikliğin Anayasa’ya uygun bir şekilde düzenlenmesini ve ruhsat sahiplerinin mağdur edilmemesini önemsiyoruz çünkü yatırım gerekli.

FAKİR BEKÇİLERİ HALİNE GETİRİLDİK

Her gün üreten ve sanayileşen bir ülkeden, bunları satan ve zengin kaynakların fakir bekçileri haline getirilen ülkemizde yatırım için yatırım iklimi gerekli. Bu ikim nasıl olacak, şu kaybettirdiğiniz iklim? Yatırımcısına adaletli bir şekilde imkan sunarak, doğa, temiz toplum ve çevreyi bozmadan yapılacak yatırımlara kolaylık ağlayarak olacak ve güven iklimiyle olacak. Bunu yatırımcıların hızla kaçtığı bir ülke olmamak için önemsiyoruz.

DEMOKRATİK HUKUK DEVLETİ VURGUSU

Malta örneği desek belki birçok şey anlatmış oluruz. Demokratik hukuk devleti, işleyen demokrasi, yine bunlar çıkıyor karşımıza. Demokrasi deyince de vazgeçilmezi olan sivil toplum örgütleri. Hani sizin hiç dinlemediğiniz.

PAKET KARGOYA VERİLMİŞ GİBİ

Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) tüm milletvekillerine, ‘Torba kanunu kabul etmeyin’ çağrısı yapıyor. Çağrıları aranızda duyan var mı? Hiç zannetmiyorum çünkü darılmayın ama paket kargoya verilmiş de hazır paketi kargo kamyonetine yerleştiren taşıyıcı gibisiniz. İçinde ne var ne yok, sizin işiniz değil sanki. Oysaki işimiz tam da işte bizim bu, içinde ne var ne yok buna bakmak.

TEMİZ HAVA HAKKINI İHLAL EDİYOR

TEMA Vakfı, 31 Ocak’ta kamuoyuna yaptığı basın açıklamasında çevreye zarar veren maddeler ile tasarıyla orman alanlarının madencilik ve enerji faaliyetleri için cazip hale getirildiğini savunuyor. Özetle, ‘Bu durum ormanlara zarar verecek, ormanlarımızı, havamızı koruyalım çığlığı atıyor’ İzin almadan enerji tesisi kurulması 6831 sayılı Orman Kanunu’nun ihlal edilmesi anlamına geliyor. Suç sayılması gereken bir eylem hem verilen izin hem de geçmiş yıllara dair ödemelerden muaf tutularak ödüllendiriliyor ve affa uğruyor. Orman alanlarındaki izinler için ödenmesi gereken bedellere yüzde 50 indirim yapılıyor. Bu haliyle de Anayasa’nın 169’uncu maddesine aykırı. Torba yasa temiz hava hakkını ihlal ediyor. 45’inci maddeyle muafiyet süresi 2021 sonuna kadar uzatılıyor.

SANDIK 31 MART’TA SİZİN ÖNÜNÜZDE

‘Yani özelleştirilen, çevre yatırımlarını tamamlayan ve yasal sınırların üzerinde kirletici salan eski termik santraller 2021 yılı sonuna kadar yasal olarak çevreye kirletmeye devam edecekler’ anlamına geliyor. Sonuç şu; yatırımcısıyla, ormancısıyla, madencisiyle bu ülkede herkes huzursuz ve güven arıyor. ‘Güven ve huzur çok uzaklarda artık’ diyenleriniz var içinizde, öyle hissediyorum. Ben de diyorum ki, bizi burada izleyen değerli milletimize, yüce milletimize; merak etmeyin, hepsi yakında, hepsi sandıkta. Sandık sizsizin, sandık 31 Mart’ta sizin önünüzde, umudunuzu kaybetmeyiniz. Kendimize güvenelim, geleceğimize güvenelim, demokrasimize güvenelim ve Büyük Atatürk’ün kurduğu cumhuriyete ve Atatürk’e sadakatle bağlı kalalım ve geleceğimizden vazgeçmeyelim.”