Özyalvaç Gazetesi Arşivinden (7-14 Mart 1977)

BELEDİYE BÜTÇELERİ BELİRLENDİ

Yalvaç Belediye Bütçesi 10.600.000 TL.

İlçemizde merkez belediyesi dâhil 9 belediyemizde Şubat ayında yapılan meclis toplantılarında hazırlanan ve kabul edilen bütçelerin miktarları bir belediyemiz hariç, geçtiğimiz hafta içinde açıklanmıştır.

Yapılan açıklamaya göre Yalvaç Belediye Bütçesi ESSOM dâhil olmak üzere 10.600.000 TL.’si olarak bağlanmıştır. Belediye Bütçesi 7.500.000, ESSOM bütçesi 3.100.000. TL.’sidir.

Sücüllü Belediyesi 2.598.100 TL.’si. Hüyüklü Belediyesi 1.708.829 TL si. Bağkonak Belediyesi 1.500.000 TL,’si. Kumdanlı Belediyesi 1.006.563 TL.’si. Çetince Belediyesi 941.100 TL.’si. Tokmacık Belediyesi 752.900TL.’si. Kozluçay Belediyesi 745.720 TL.’si olarak açıklanmıştır. Bir Belediyemiz, Körküler Kasabası Belediyemiz bütçesi de önümüzdeki günlerde açıklanacaktır. -7 Mart 1977, Sayı: 389-

—————–

Fazla Ekilen Afyonlar Söktürülüyor

Bazı hükümetlerce yasaklanan ve Ecevit Hükümetince ekimine 1974 yılında başlanan afyon ekimlerine bu yılda devam edilmiştir. Fakat kontrollü bir şekilde ekimi yapılan afyon ekiminde bu yıl kontroller sıklaşmış ve fazla ekilen afyonlar zorla söktürülmeye başlanmıştır.

Afyon ekiminde fazla ekim için bazı köylerimiz ve köylülerimiz uygulamanın yanlış olması nedeniyle mağdur olmuşlar ve haklarında işlem yapılmaya başlanmıştır. Bu işlemler sonucu şikâyetçi olan halkımız haklarını aramak için seslerini duyuracak merci aramaktadırlar. -7 Mart 1977, Sayı: 389-

——————

Raif Pehlivan İlçemize Geldi

CHP eski yönetim kurulu üyelerinden, aslen Sücüllü kasabamızdan olup Babaeskide başarılı iş adamı olarak faaliyetlerini sürdüren hemşehrimiz Raif Pehlivan CHP’nin yöremizdeki çalışmalarıyla ilgilenmek ve seçmen kütüklerinin yazımında yardımcı olmak üzere ilçemize gelmiştir.-7 Mart 1977, Sayı: 389-

——————-

ZİRAAT MÜHENDİSLİĞİNCE ÇİFTÇİLERE FİDAN

Yalvaç Ziraat Mühendisliğince bedelli fidan ihtiyacı olan çiftçilere fidanları getirilmeye başlanmıştır.

Gıda Tarım ve Hayvancılık bakanlığınca ilçemiz ziraat mühendisliğince ihtiyaçlı olan meyve yetiştiricilerine verilmek üzere 2500 adet armut, 250 adet vişne, 100 adet Mehmet Akif kirazı tahsis edilmiştir. Vişne ve kiraz fidanı tahsisi az, armut fidanı ile şeftali fidanı ise ilçeye yetecek miktarda olduğu yetkililerce belirtilmiştir. İlçenin bilhassa vişne fidanına ihtiyaç fazla olduğu da öğrenilmiştir. Fidanların beheri 7 lira olduğu nakliye ücreti alınmadan aynı fiyattan çiftçi eline geçeceği, istekli olanların bedellerini ziraat mühendisliğine yatırılarak sıraya girmelerinin gerektiği bildirilmiştir.-7 Mart 1977, Sayı: 389-

—————

Partilerin Milletvekilleri Adayları Belli Olmaya Başladı

İlçemizden Av. Bal ile Uysal Yine Aday

1977 Yılının genel seçim yılı olması nedeniyle milletvekili adayı olması muhtemel olan kişilerin adları yöremizde söylenmeye başlanmıştır. Kesin ve resmi olmayan söylentilere göre Isparta ilimizde 1977 seçimlerine siyasal partilerimizden aday olacak kişilerin adları ortaya çıkmaktadır. Bu söylentilere göre Adalet Partisinden Dr. A. İhsan Balım, Av. Yusuf Uysal, Av. M. Raşit Cesur, Edip Yalçınkaya, Naci Ünver  (PTT Genel Müdürü ) ve muhtemelen Fuat Uyar (Isparta Belediye Başkanı) milletvekili adaylarıdır.

CHP’den ise Diş Hekimi Turhan Özgül, Av. Ali Bal, Ethem Beydoğan (Ş.Karaağaç), Müh. Hüseyin Özsüt (Sütçüler), İlhan Karaefe (Keçiborlu Belediye Başkanı), Kemal Yalçın (Eğirdir), Yılmaz Kalkır (Ş. Karaağaç),Süleyman Coşar (Gelendost Belediye Başkanı) milletvekili adayı olarak görülmektedir.

MSP’den ise Bayındırlık Bakanlığı Müsteşarı Muammer Dolmacı, Sümerbank Genel Müdürü Kemal Varol ve muhtemelen Fuat Uyar (Isparta Belediye Başkanı)’ın milletvekilliği için aday olacakları söylentiler halindedir.

İlimiz adayları hakkında önümüzdeki günlerde kesin bilgiler vereceğiz. -14 Mart 1977, Sayı: 390-

————–

Emniyet Teşkilatımız Taramalara Devam Ediyor

İlçemize kısa bir süre önce atanan Emniyet Amiri ve Kaymakam vekili Mehmet Gündoğdu ve Emniyet teşkilatından oluşan ekipler ilçemizdeki güvenliği sağlamak amacıyla taramalara devam etmektedir.

Nitekim geçtiğimiz hafta içinde ilçemizde yapılan arama taramalarda Salur mahallesinden Mehmet Kavas adlı şahısta 7.65 bir tabanca ile muhtelif miktarda mermi ele geçirilmiş ve adliyeye sevk edilmiştir.

Öte yandan Emniyet Amiri Gündoğdu’nun trafik yönünden de sıkı takibi ve trafik polisi Ahmet Sarıaltın da geceli gündüzlü çalışmaları sonucu ilçemiz trafiği arzu edilen düzeye kavuşmuştur.

Emniyet teşkilatımızın bu çalışmaları ilçemizde memnunlukla karşılanmıştır.-14 Mart 1977, Sayı: 390-

————————-

Isparta Valisinin Görevden Alınacağı Söyleniyor

MC Hükümetinin iş başına geldikten sonra Isparta Valiliğine atanan Sabahattin Çakmakoğlu’nun bu görevinden alınacağı gayri resmî olarak haber alındığı bazı çevrelerce söylenmektedir.

İlimize atandığından bugüne belli bir hizmet veremeyen ve MHP’li olduğunu her fırsatta belli eden Isparta Valisinin görevden alınacağı haberi yöremizde sevinç yaratmıştır.

Haberin kesinlik kazanması ve valinin bu nedenle ilimizden ayrılması sabırsızlıkla beklenmektedir. – 14 Mart 1977, Sayı: 390-

————-

Belediye Mahallelerin Betonlanmasına Başlıyor

İlçemize başarılı hizmetler veren ve halkımızın büyük takdirini kazanan belediyemizin çalışkan başkanı Süleyman Akgün’ün yaptığı açıklamaya göre merkez 18 mahallenin iki tanesine yapılan beton yollardan sonra bu sezonda geri kalan 16 mahallenin yolların içerilerinin betonlanacağı bildirilmiştir. İlk üç ayda tamamlanacak betonlama işi için Belediye bütçesinde bir buçuk milyon lira ödenek ayrılmıştır. Ve Önümüzdeki günlerde betonlama işlerine başlanacaktır.-14 Mart 1977, Sayı: 390-

ULUSAL ARŞİVLERDE YALVAÇ

KÖŞE PENCERESİNDEN

Harab Mabedler

Harab mabedleri, aşk çeken yürekleri mabede benzeterek onların sarsıntılarını tasvir eden bir eserin adı olarak kullanmıyorum. Harab mabedler, vaktile yanyana lüzumsuz olarak sıralandıklarından ve kendilerini koruyacak vakıfları da bulunmadığından şimdi birer birer yıkılmakta olan mescidler de değildir. Harab mabedler demekle kürenin dört yanına serpilmiş olan sakfı çökük veya temeli yıkık ilk çağ ibadet evlerini de kasdetmiyorum. Benim bu tabirle anlatmak ve elemli vaziyetleri üzerine dikkat celbetmek istediğim şeyler, Yirminci asır telâkkisine göre hakikî bir mabedken bakımsızlıktan ve idaresizlikten harab olmakta bulunan iktisadî müesseselerdir.

Bunlardan şimdilik birini dile alıyorum. Bu müessese Yalvaçdadır. Elektrik istihsal edilmek üzere on binlerce lira sarfolunarak yapılmıştır ve yanına da galiba bir tabakhane kurulmuştur.

Yalvaç, ticaret yollarının gerisinde kalmış bir kasabacıktır. Eski devirlerde kuş uçmaz, kervan konmaz sözileücralığı tarif olunan öksüz yerlerdendi. Suyu bol, fakat toprağı kıttı. Daima kıtlık içerisinde sürünürdü. Meşrutiyetten evvel yurdun bu öksüz parçasile ilgilenen yoktu. 1908 inkilâbından sonra oraya üzümcülük sokuldu, halkın ağzına biraz tad geldi. Gülcülük de o tada mes’ud bir koku kattı. Fakat bağlar, flokseraya uğrıyarak yavaş yavaş kurudu. Güller para etmez oldu ve Yalvaç, cumhuriyet güneşi doğarken bu tulûu yarı çıplak, yarı aç selâmladı.

Yeni rejim, yurdu yükseltmek ve yurddaşı doyurmak programını yaparken Yalvacı da ihmal etmedi, oraya ilkin elektriği sokarak o kuvvetle tabiatin hasisliğini telâfi etmek istedi ve bir fabrika kurdu. Demek ki Yalvaç düşünülmüş, Yalvacın derdi anlaşılmış ve bu derde derman olacak şeylerin de yapılmasına başlanmıştı.

Fakat nasıl oldu ve hâlâ nasıl oluyor, bilinmez. O fabrika işlemedi, ondan dökülecek ışık Yalvaca yayılmadı ve fabrikanın kapıları kapalı kaldı.

İşte harab mabedler demekle ben Yalvacda kapısı mühürlü duran fabrikayı ve şayet varsa benzerlerini kasdediyorum. O fabrikanın binası o muhite hayat verecekti, veremedi. Fabrikanın içinde mahpus kalan makineler, feyizli bir refahın sesini aksettirecekti, sükûta büründü ve halkın candan kutlulıyacağı o mabed de göz göre göre harab oldu.

Sekiz on bin vatandaşın yüreğine ferahlık, kesesine bereket verecek olan o mabedi bu durumdan kurtaracak eli, Yalvaçlılarla beraber ben de şükranla öpmek isterim. Çünkü bu gibi harap mabedleri diriltmek binbir mesçid yapmaktan daha hayırlı bir iştir.

M.TURHAN TAN

-Cumhuriyet Gazetesi, 6 Temmuz 1938-